MEDYA SİDÇWİDŞAŞXÖŞSXÖDŞÖFEŞÇDSŞXŞSÖXEŞÖRWŞLDSLDLEKEŞDÇ
---
Çakır: Kaya senden çok çok önemli bir şey isteyeceğim.
Çakır: Ama neden böyle bir şey istediğimi sorma, ben söyleyeceğim.
Çakır: Bak valla yardım edersen bana çok büyük sevaba girersin.
Kaya: Ne yavlardın lan ivbçğböbğvlgşv
Kaya: Hadi söyle merak ettim.
Çakır: Bugün bizimkilerle buluştuğumuzda aşırı samimi ve yavşak olacağız birbirimize karşı. Sürekli aramızda gülüşeceğiz falan.
Kaya: Tamam iyi hoşta, neden durduk yere yapıyoruz?
Çakır: Lütfen sorgulama, daha sonra açıklarım.
Kaya: Peki.
Çakır: Sen adamsın lan adam.
Kaya: 😏
---
Planım belki çocuksuydu, belki değildi. Hiçbir fikrim yoktu ama işe yarayacağından %99 emindim. Yüzde birlik kısmı ise Arat'ın buluşmaya gelmemesi ve planımı uygulayamamdı. Ama gelecekti ve bende onu delirecektim elimden geldiği kadarıyla.
Kafeden içeri girdiğimde gözlerim bizim çocukları arıyordu.
Her zaman olduğu gibi cam kenarına kurtulmuşlardı. Koca bir gülümsemeyle yanlarına gittim ve elimle selam verip, bir elimi de Kaya'nın omzuna koydum. Herkes karşılık verirken gözlerim, karşımızda duran Arat'taydı. Kaya'nın yanına oturduğumda çaktırmadan yine ona baktığımda kaşlarının hafif çatık olduğunu gördüm. Sırıtmamaya çalışarak diğerlerine döndüm. "Ee n'apıyorsunuz?"
Buğra öne doğru gelip, "Yalın'daki son gelişmeleri dinliyorduk," deyip yanındaki Yalın'ın koluna yapıştı. Buğra'nın diğer yanında oturan ve Kaya'nın tam karşısındaki Ilgaz göz devirip arkasına yaslandı.
Planımı biraz daha hızlandırıp kolumu Kaya'nın omzuna atıp kendime çektim onu ve kulağına, "Komik bir şey söylemişim gibi gül," diye fısıldayıp kahkaha atmaya başladım. Aynı şekilde Kaya'da gülünce çocukların hepsi bize baktı. Fakat benim ilk gördüğüm, Arat'ın kaşlarının biraz daha çatılması ve diğerleri gibi şaşkınca bakmaması.
"Neye bu kadar güldünüz oğlum?" diyen Ilgaz'a dönüp, "Yok bir şey, aramızda bir espiri vardı da," deyip Arat'ı biraz daha sinir ettim.
Çok üstelemeyip önlerine döndüklerinde başka ne yapabilirim diye bir şeyler kurgulamaya çalıştım.
Haince sırıtma isteğimi bastırıp, Kaya'nın tişörtünü çekiştirmeye başladım. Üstüne biraz eğilip, sanki bir şey varmış gibi inceliyordum. Elim vücudunda gezerken duymayı en çok istediğim sesi işittim.
"Hayırdır Çakır, elin rahat durmuyor pek?"
Ses tonu sinirlendiğini ele verirken aldığım hazzın tarifi yoktu. Bu işi bir an önce bitirip ona her şeyi itiraf etmeyi delicesine istiyordum. Ama yapamazdım; beklediğim tepkinin ondan gelmeme ihtimali %50'ydi. Bunu en aza düşürmem gerekliydi önce. Hatta belki de Kaya'yı kıskanmıştı. Bu da bir ihtimaldi ne de olsa.
Zihnimdeki düşünce bulutunu yok edip geri çekildim ve "Kaya'nın üstünde bir şey gördüm de, onu temizleyeyim dedim. En yakın arkadaşımı rezil olmaktan kurtardım bende," dediğimde Arat'ın bakışları sert duruyordu. "İyi, peki," diye söylenip önündeki telefonunu eline aldı.
Saniyeler sonra telefonu geri koyup etrafı izlemeye başladı.Kaya'nın bacağına tekme atıp bir şeyler yapmasını ima etmeye çalıştım, umarım mesajımı alabilirdi.
İlk başta yüzüme şaşkınca baksa da, daha sonra anlamış bir ifadeyle kafasını belli belirsiz salladı. Ardından, kafasını omzuma yaslayıp yüzüme bakmaya çalıştı olduğu yerden. "Ya kanka buradan çıkışta bize gidelim. Hepsi ders çalışıyor, tek başıma oyuna giriyorum."
"Olur gelirim, zaten ders çalışmaktan beynim sulandı son zamanlarda."
İkimizinde hiç beklemediği anda, "Hayır Çakır sana gelemez, seninle işimiz var," diyen Ilgaz'a döndük. Ben şaşkınca bakarken, "Ne işiymiş o?" dedi Kaya.
"Daha sonra söylerim."
Kaya omuz silkip kafasını omuzumdan çekti ve eski hâline geri döndü.
O sırada telefonuma gelen bildirim sesiyle, dikkatim dağıldı.
Arat: Maşallah maşallah, Allah bozmasın:))
----
AŞDÇSŞDÇWŞÖDPSLDPSLDPÜSDŞRSŞDÖPDLFPELD
Şimdi o yardımı neden istediğimi anlamışsınızdır sşcşğsşdşsçdwiç
Ben de zaten ya Ilgaz ya da Kaya yapacaktım ehuehu
Şeydermişimhadibaayy💣