Bu kaoslu bölüme de yorum istyrm:d---
ÇAKIR
Dersin bitmesine 5 dakika kalmış olmasına rağmen bizi erken bırakan Biyoloji hocasına minnetle gülümsedim. 5 dakika da olsa uyumak istiyordum. Kafamdaki sesler ancak o zaman susuyordu. Ya da azalıyordu. Son bir haftaya yakın bir süre kendimi derslere odaklayamıyordum ve çocuklarla birlikte bunu hocalarda fark ediyordu. Herkese bir şeyimin olmadığını söylemekten bıkmıştım. Çünkü vardı bir şey ve onu aşamıyordum. Beyninde sorun olduğunu düşündüğüm kişi –Arat– işleri çok zorluyordu benim için. Ulan resmen amaçsızca beni iki kere öpmüştü! Derdi neydi bilmiyorum ama umarım buna bir son verir.
"Çakır, yanıma gelir misin?" Bana seslenen hocaya dönüp kafamı salladım ve yanına gittim.
"Son birkaç derstir durgunsun ve bu benim canımı sıkıyor, Çakır. Eğer bir derdin varsa söyle lütfen." Kafamı sağa sola sallayıp, "Yok hocam, bir sorunum yok. Sadece geceleri geç yatıyorum biraz," dedim inanmasını umarak.
Siyah saçlarını geriye doğru ittirip, "Aklının başına gelmesi lazım. Farkındaysan bu son senen," cümlesinin nereye varacağını merakla bekliyordum; çünkü bu konuşmaların hiçbiri bende bir etkiye neden olmuyordu.
Boğazını temizledi ve devam etti. "Bugün okul çıkışı biyoloji laboratuvarını temizleyeceksin. Madem bir sorunun yok, değil mi?" İçimden küfürler ederken, "Peki hocam," diyebildim yalnızca. Daha sonra yerime geçtiğimde zil çalmıştı. Çocuklara dönüp, "Ceza verdi hoca," dedim meraklarını gidererek. Sıramda Arat'ı görmeyince etrafta gezdi bakışlarım. Onun da Nilay hocanın (İASŞDÖLİPŞASDLİŞASLDİPŞFPFŞFL) yanında olduğunu gördüm. Kaya sırasında geriye yaslanıp alayla, "Ne cezası amına koyayım ya, ilkokul mu burası?" dediğinde Ilgaz da "Aynen lan," dedi ona katılarak. Omuz silktim. "Verdi işte hoca. Beni çıkışta beklemeyin siz." Kafalarını salladıklarında ayağa kalkıp sınıftan çıktım.
Olduğumuz kattaki tuvalete girdiğimde musluğa yöneldim direkt. Musluğu açıp ellerimi altına yerleştirdim. Avucumdaki suyu yüzüme doğrulttum. Birkaç defa tekrarlayıp kendime geldiğime emin olduktan sonra yandaki peçetelerden birini aldım ve yüzümü sildim. Tuvaletin kapısı açıldığında gelenin kim olduğuna baktım.
Arat'ı gördüğümde ise içimde bir şeyler kıpırdadı. Gözlerini üstüme diktiğinde boğazımı temizleyip bende inatla ona baktım. Bakışları alışık olmadığım şekilde durgundu ve bu canımı sıkmıştı. İkimizde berbat haldeydik. Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum; ama bu durum onun yüzündendi bana göre. Ben hislerimi içimde sessizce yaşarken, o beni öpüyordu ve bu raddeye geliyorduk. İstemsizce sinirlendiğimde ellerimi yumruk yapıp sakin olmaya çalıştım.
Tek kelime etmeden yanından geçip gittiğimde ise kalbim ağrımıştı.
**
Okul çıkışında direkt laboratuvara gitmiştim. Son hatırladığımda pek dağınık değildi. Umarım yine öyledir.
Hocadan aldığım anahtarla kapıyı açıp içeri girdim ve sağlam bir küfür ettim. Buradan kesinlikle hortum geçmiş olmalıydı. Ağlamaklı bir bakış attım etrafa ve nereden başlamam gerektiğini düşündüm. İcraate geçeceğim sırada kapının açılmasıyla kaşlarımı çattım ve arkamı döndüm. Gördüğüm yüz ile dilim tutulmuş, gözlerim kocaman açılmıştı. Bunun burada ne işi vardı amına koyayım?