ÇUKUR'UN KIZI [NİCO Dİ ANGELO]

YENİ EV

                    //ELİZABETH//
          Defne gittikten bir iki dakika sonra Nico ayıldı ve lanetler yağdırmaya başladı. Birkaç kamçı ormana doğru gelmeye başladı. Kampa geleli daha bir gün olmuştu ama herkesle iyi anlaşıyorum zaten her şeyi biliyorum. Clarise beni kolumdan tuttuğu gibi ormandan çıkardı. Hermes kulübesine gittim. Kapının açılmasıyla Travis ile çarpıştım. İçeride fırtına kopuyordu sanki moda defilesine hazırlanıyormuşlar da mankenlerin ayağı kırılmış. ''Neden bu kadar karışık''diye sordum Travis'e. ''Yarın kulübe denetimi var da''dedi.  Bavullarımı aldım. Stollar taşımama yardım etti. Afrodit kulübesinin önünde Piper beni bekliyordu. ''Merha-''diyecekti Piper ama sözünü kestim''Her şeyi biliyorum Piper. Ben Elizabeth. Lütfen bana Drew den uzak bi yatak bulabilirmisin''dedim heyecanla. Piper en başta şaşırdi ama sonra gülümseyerek beni içeri aldı. Artık yeni evim burasıydı.

                         //DEFNE//
         Bayağı yorulmuştum. Sokakta yarı uyur bir şekilde yürüyordum. Bi ara sokağa döndüm sokak karanlıktı. Birden önüme Kelli çıktı''Kraliçem bunu babanız gönderdi. Sizi en yakın zamanda yanına bekliyor''dedi Kelli ve elindeki kılıcı bana uzattı. Kılıç kızıl ile siyah karışımıdandı ve bayağı keskindi. ''Babam kim''diye sordum. Kelli sırıttı ''Babanız-''durdu. Yinemi ya ''Evet Kelli babam''beklercesine ellerimi açtım. ''Babanız arkanızda''dedi Kelli eğilerek. Arkamı göndüğümdü bu adam benim rüyamda gördüğüm adamdı.''sen kimsin''dedim şüpheyle. Adamın daha önce farketmediğim bir çift siyah kanadı vardı. ''Ben senin babanım Adriene''dedi adam özlemle. ''Sen benim babam değilsin. Benim babam öldü ve adım Defne.''dedim hışımla. ''Bak bana inanmıyorsun ama ben senin babanım ve hep öyle kalıcam''dedi ve önüme beyaz bi ekran belirdi. Bir kadın siyah saçlı,siyah gözlü. Önünde bir beşik var. Beşikte ki bebek kırmızı gözlü beyaz tenli fazlasıyla bana benziyor. Arkadan bir adam geldi bu adam da şuan yanımda olan adamdı. ''Ne kadar güzel. Aynı sana benziyor Anabell''dedi adam. ''Sana da benziyor. Nasıl olsa babasısın Tartarus''dedi kadın ve adama sarıldı o sırada bebek uyandı anne ve babasına bakıp gülmeye başladı. ''Adını Adriene koydum''dedi kadın. Adam bir süre düşündü''karanlık ha. Güzel sevdim''dedi adam ve bebeğin  göbeğini gıdıklamaya başladı. Görüntü tekrar değişti bu sefer bir evin bahçesindeydiler kız artık daha da büyümüş 6-7 yaşlarına gelmişti. Kadın ve adam o kadar yaşlanmamışlardı. Kız kelebek kovalıyordu. Adam ve kadın bir bankta oturmuş birşeyler konuşup kıza bakıyorlardı. ''Eğer Zeus öğrenirse seni de kızımızı da öldürür''dedi adam endişeli bir şekilde. ''Ama bunu ona yapamazsın o daha küçük bir çocuk''dedin kadın ağlamaklı bir sesle. ''Şimdi değil. Biraz daha büyüsün ondan sonra. Yoksa onun içinde senin içinde iyi olmaz. Ben ailemi korumaya çalışıyorum.''dedi adam kararlı bir sesle. Kadın pes etmiş gibi onayladı ''Tamam ama. Hafızasını sildiğinde adı Defne olacak.''dedi kadın. Adam onayladı. Kadın adamın elindeki bardağı aldı ve eve doğru ilerledi. Tam bir iki adım atmıştı ki arkadan kaya devrilmesi gibi bir ses geldi,gök gürledi ve dev bir canavar kadına doğru ilerledi.''Kampê''diye fısıldadı adam. Endişeli gözlerle kadına baktı ve canavara saldırdı. Kadın kıza doğru koştu. Kızı kaptığı gibi çalılıklara sakladı ve canavara doğru koştu. Kadın belindeki kılıcı çıkardı ve canavara sapladı canavar kadını geri itti. Bu sefer adam saldırdı ve canavara derin bir kesik açtı. Kadın ağır yaralanmıştı. Sekerek canavara saldırdı. Canavar kadına pençe attı ve kadın yere kapaklandı. Adam öfkeden deliye döndü. Kız ağlamaya başladı. Adam birkaç kılıç darbesinde canavarı öldürdü ve kadının yanına koştu. Küçük kızın hissettiği soğukluk ile siyah göz yaşları yanaklarından süzülmeye başladı. Babasının yanına koştu. "Baba, anne üşüyor. Baytaniye getir"dedi küçük kız. Artık kadın ölmüştü. Adam küçük kızına sarılıp ağlamaya başladı. Kadının elindeki kızıl ile siyah karışımı kılıcı aldı ve kınına sokup yok etti. Nefesim kesilmişti. Görüntü tekrar değişti. Bu sefer adam daha doğrusu Tartarus başka bir adamın yanındaydı bu adam kampta gördüğüm at-adamdı. ''Bunu yapabilirim Khairon. Birkaç yıl yada yüzyıl''dedi Tartarus. ''Bilmiyorum lordum bu tehlikeli olabilir''dedi Khairon. ''Annesini Zeus öldürtürdü. Tek başına kaldı biliyorsun benim işlerim var. Sen bir yer bul ben orda saklarım onu''dedi Tartarus.''Tamam. Eski topraklarda bir yer var. Orası olabilir tanrılar oraya pek fazla uğramaz biri hariç. Genelde oraya Artemis uğrar Adriene kız olduğuna göre sorun yok. ''Dedi khairon. Tartarus onayladı ve görüntüler son buldu. Boğazım düğümlendi. ''Yani o benim annem miydi''dedim. Dokunsalar ağlayacaktım. Tartarus başını salladı ''Annen seni çok severdi.''dedi Tartarus. O da dokunsan ağlayacaktı. Daha fazla dayanamadım ve göz yaşlarımı serbest bıraktım. Kelli de üzülmüşe benziyordu. Kelli'nin elindeki kılıcı aldım belime astım ve Tartarus'a doğru yürüdüm. Sarıldım sanırım bunu beklimiyordu ama kısa süreli bir şoktan sonra o da bana sarıldı. Kelli uzaktan bize bakıyordu ''sen de gel''dedim. Kelli babama baktı. Ben babama baktım istercesine. Onayladı ve Kelli de gelip bize sarıldı. Bir süre sonra ayrıldığımızda ''Yani benim adım Adriane ve babam sensin''dedim. Başıyla onayladı.''Benimle Tartarustaki sarayıma gelmek istermisin Adriene''diye sordu. ''Hadi evimize gidelim baba''dedim. Beni kucağına aldı ve gölge yolculuğu yaptık. Artık yeni evim yeraltıydı.