Hazel banyodan çıktığında pijamalarımı aldım ve banyoya girdim. Çıktığımda Nico bana gülüyordu. Bu çocuğun sorunuvar. ''Nevar ne gülüyorsun''dedim huysuzca.''İskeleti pijamalar hemde dans eden. Sanırım pişti olduk''dedi gülerek ve banyoya girdi. Çıktığında harbiden pişti olmuştuk. Bu sefer Hazal gülmeye başladı. Görmezden gelmeye çalıştım. Yatağa yattığım gibi uyudum. Tam dalmışım biri kapıyı kıracak gibi vurmasıyla uyandım. Kapıyı açtığımda. Pembe pijamalarıyla telaşla bana bakan Elizabet'i gördüm. ''Khairon hemen Hades kulübesini ve seni çağırıyor Adriene.''dedi hızlı hızlı ve gitti. Ardından arkama döndüm ve Hazal'ın yanına gittim.''Pişt Hazal hadi kalk''dedim sessizce. Yok uyanmıyor. Nico'nun yanına gittim bu sefer aynısını ona söyledim. Hayvan gibi uyuyor çocuk uyanmadı. Sonunda benim şarteller attı. ''Kulübe kalk''diye öyle bir bağırdım ki ikisi de sıçradı. ''Ne var gecenin köründe''dedi Nico gözlerini ovalarken. ''Khairon bizi hemen çağırıyor. Maşallah bi uyumuşunuz zor uyandırdım. Kıyafet değiştirmeye vakit yok hadi.''dedim ve kulübeden çıktım. Arkamdan ikisi de koşa koşa geldi. Büyük Eve girdiğimizde herkes pijamalarla pinpon masasında toplanmıştı. Bizi görünce Khairon az kalsın kahkaha atacaktı. Ağazını eliyle kapattı. Diğerlerinin durumu da ondan farklı değildi. ''Hahaha çok komik siz kendinize bakın''dedim. Clarise'in üstünde x seklinde mızrak olan bir tişört altında bir sürü savaş aleti olan dizlerde bir şort vardı, Percy'nin üstünde 'mavi rüyalar' yazan bir tişört altında mavi şort vardı, Elizabet'te pembe unicornlu altlıüstlü bir takım vardı,bende üstü kısakolu 'dans eden iskelet' yazan ve üstünde iskeletin dans ettiği siyah bir tişört altta siyah bir sürü dans eden iskelet olan dizlerin birkaç parmak üstünde şort ve en kötü tarafı aynısından Nico da da var. ''Evet herkes geldiğine göre toplantıyı başlatabiliriz. Birşeyler ters gidiyor Bay D. Birkaç müttefik toplamak için bir yolculuğa cıktı. Müttefiğe ihtiyacımız var. Satirler gece gündüz çalışıyor. Her türlü şeye hazırlıklı olmalıyız. Kehanet gelebilir tetikte kalın''dedi Khairon. ''Peki neye karşı müttefik topluyoruz''diye sordu Annabeth bu kız çok fazla bilgi almak istiyor hatta gözleri 'bilgiye açım' diye bağırıyor o derece . ''Sorun da o bilmiyoruz. Eğer rüya falan görürseniz gelip bana söyleyin önemli olabilir. Özellikle Percy, Nico,Jason ve Adriene''dedi tek tek bize bakarak. ''Peki Adriene'yı neden hala dahiplenmediler. Yoksa o da üç büyüklerin çocuğu mu''diye sordu Annabeth. Khairon'la bir süre bakıştık ''Adriene bir dakika gelir misin''dedi Khairon bana boş bir odayı göstererek. Odaya doğru ilerledim. İçeri girdim ardımdan Khairon da içeri girdi ve arkasına kapıyı kapatıp konuşmaya başladı. ''Söyliyecekmisin''diye sordu merakla. Boş odada göz gezdirdim eğer söylersem büyük ihtimalle beni dışlarlardı ama umrumda bile değil. ''Evet''dedim kararlılıkla. ''Pelki ya baban bu işe ne diyecek''dedi. ''Bunu söyleyip söylememek benim kararım. Eğer babam söylememi istemeseydi bana bildirildi ama bildirmedi. İsteseydi sahiplenirdi ama sahiplenmedi. Benim düşüncem bu kararı bana bırakmış olması.''dedim. ''Tamam o zaman hadi gidelim de söyleyelim''dedi. Kapıyı açtı ve çıktık. Herkes bize bakıyordu iki kişi hariç,Clarise ve Nico sonuçta onlara kim olduğumu söylemiştim. Khairon ikisine baktı ''onlar biliyor mu''dedi. Olumlu anlamda başını salladım. Herkes yerine geçtiği sırda derin derin nefes aldım.''Ben Adriene Tartarus'un kızı''dedim tabi hiç kimse bunu beklemiyordu. Herkes şok herkes hayret. Annabeth'in gözleri yine öğrenme isteğiyle parladı. ''Baba-'' sorusuna başlayacaktı ki başlayamadı. ''Bu günlük bu kadar yeter kehanet gelince ben size söylerim''dedi Khairon ve bizi dışarı çıkardı. Adam haklı en iyisi uyumak.Hades kulübesine doğru yürürken ormanda bi ışık belirdi. Of gine of bir daha of yani gelsin en dandik şeyler beni bulsun. Yürüyemeyecek kadar yorgun olduğumdan kanatlarımı açıp uçmaya başladım. Yaklaştıkça ışık daha da artıyordu sanırım güneşgözlüğüne ihtiyacım var. Işık birden karardı yani ışık yanıyordu ama tuhaf bir şekilde siyah parlıyordu. Tekrar düşündüm de güneşgözlüğüne ihtiyacım kalmadı. Tam ışığa doğru uçtuğum sırada arkamdan bi el beni tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUKUR'UN KIZI [NİCO Dİ ANGELO]
CasualeSavaş yaklaşıyor. Düşmanlar yeniden doğuyor. Peki hangileri hayatta kalabilecek. Bir seçim yapmak zorunda. O seçim onu ya yaşatacak ya da yok edecek.