ANLAMSIZ

490 34 0
                                    

//NİCO//
Adriene'yi uçurumdan attıkları zaman yavaştan hava açmaya başlamıştı. Ama yinede aşağıdan yukarı doğru gelen büyük bir gücü hissetmemek mümkün değildi. İblisler yere bakıp tedirgince bir araya geldiler ve beni en öne attılar. Yer hızla çatladı ve çatlaklardan tartrusta esir olan canavarların çığlıkları ve kükremeleri duyuldu. Yarıklardan ölüm fışkırıyordu. Canavarların sesi giderek arttı sanki daha çok yeryüzüne yaklaşıyorlardı. Bir anda canavarların sesi kesildi. Altta sopalara bağlı kamp sakinleri gözlerini onlara dikmiş bakıyorlardı. Etrafı ölüm sesizliği sarmıştı. "Siz, Nyx'in çocukları"dedi kalın bir ses. Bu sesin kime ait oldudunu biliyordum. Ölümün ta kendisine, Tartarusa. Bir anda bir kuvvet beni ileriye doğru savurdu. Nyx'in kızları ne olduğunu anlamışlardı. Onlar için artık çok geçti. Tartarusun sesi tekrar duyuldu. "Siz benim kızımı öldürsünüz! Hemde benim durumumdan yararlanerak! KİMSE BENİM ÇOCUKLARIMA DOKUNAMAZ!"dedi. Son cümlesiyle Khairon bana döndü ve 'bu ne demek' bakışlarını attı. Onu umursamayarak olacakları izledim. Ama aklımda hala onun uçurumdan düşüşü vardı. Nyx'in kızlarının etrafındaki toprak çatladı ve hepsi içine düştü. Onlar düşmesiyle havada koca bir şimşek çaktı. Bu ne anlama geliyordu? Hava sanki zeusla biri kavga eder gibi bi acayipti ve sinirliydi. Aldırış etmeden aşağıdaki kampçıların yanına koşup Percy, Khairon ve Jason'ı çözdüm. Ardından tam hız uçurumun dibine dogru koştum. O ölmüş olamazdı! Bu sefer birini kaybetmeyecektim! Tam suya gireceksen ensemde hissettiğim soğuk metalle arkama döndüm ve döndüğüö gibi onlarla karşılaştım. Sadece iki tanesi arkamdaydı. Diğer üçü çözdüklerimi bağlıyordu. "Siz? Ölmüş olmalıydınız!"dedim. Tam arkamı dönüp kaçmaya çalıştığım sırada biri önümde belirdi. Arkaya döndüğümde etrafımın çevrili olduğunu gördüm. Beşi de buradaydı. İkisi beni tutup kamp ateşinin yakıldığı yere götürdüler. Herkes yarım daire şeklinde bağlanmıştı. Ama Adrian, Bob ve Kelli diğerlerinin daha arkasına  zincirle bağlanmıştı.
"Şimdi bundan sonra biz demedikçe kimse kulübesinden çıkmayacak! Ve kimse güç falan kullanmayacak! Bundan sonra bu kamp bizimdir!"dedi ele başları. "Sizin buraya nasıl girdiniz? Canavarlar buraya giremeyeceğini herkes bilir."dedi Annabet. Hepsi sırıtmaya başladı. "Bu eski bir büyüdür. Yüzyıllar öncesinden"dedi bir tanesi. "Oh! Biz sizinle tanışmadık. Zeus ve diğerleri Melez Kampının kimler tarafından el koyduğunu bilmeli"dedi ele başı. "Bu kahverengi saçlı mavi gözlü olan kardeşim Ella. Şu beyaz saçlı beyaz gözlü kardeşim Floria. O sarı saçlı kahve renkli gözlü olan kardeşim Clarie. Bu kahve rengi saçlı sarı gözlü kardeşim Nathalie ve ben Catty"dedi kızıl saçlı siyah gözlü kız. "Adriene nerde"dedi Adrian. Kuduz kurtlar gibi debinip hırlıyordu. "Boşuna debelenme o zincirlerden bir tanrı bile kurtulamaz."dedi Catty. Kız kardeşleri Adrian'a pislik gibi bakıyordu. Kelli hırlayarak iblislere baktığında. "Sen hiç konuşma! Kendi türüne ihanet ettin! Canavarların yüz karasısın!"dedi Floria. "Bizden ne istiyorsunuz?"dedi Afrodit kulübesinden bir kız. İblisler şeytani bir sırıtışla kıza döndüler. "Biz yüzyıllar öncesinin intikamını aldık! Ve şimdi tarihin bu kampa yaptığı en başarılı saldırıyı yaptık! Ve kampı ele geçirdik!"dedi Catty. "Bunu konuşarak çözebiliriz"dedi Khairon. Khaironu görmezden geldi. "Herkes kulübesine koyucaz, kulübesinden çıkanı yeriz"dedi Floria. Ardından tek tek kulübelere götürdüler kampçıları ve kapılara kilit taktılar. Ardından birkaç büyüyle tamamen kilitlediler. Özellikle Hakate kulübesini. Herkesi kulübesine kapattılar. Sıra bana geldiğinde. Adrian'ı , kelli'yi, Bob'u, Khaironu ve beni Hades kulübesine. Götürdüler. İçeri en son Adeian'ı fırlattıklarında Adrian'üstlerine atladı. Bende yanında onlara saldırdım. Ama ikimizde onlar kadar hızlı değildik. Bizi ittiler ve kapıyı kilitlediler. Adrian'içerde bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu. Herkes bi köşede oturuyordu. Birden Adrian olduğu yerde durdu. Kimse konuşmuyordu. Bana döndü. "Kardeşime ne oldu? O nerde?"dedi Adrian. Al. Şimdi ben nasıl cevap vericem buna?! Kafamı öne eydim. Belki anlar diye. Ama olmadı. Karşıma geçti ve aynı soruyu tekrar sordu. "Gerçekten bilmek ister misin?" dedim. Kafasını olumlu anlamda salladı. "Adriana onun kardeşi.Bizim arkadaşımız.Bilmeye hakkımız var"dedi Kelli. "Onu attılar. Onu uçurumdan attılar. İlk başta direndi. Onlarla savaştı ama sonra o bayılınca gözlerimin önünde onu uçurumdan attılar. Hemde gözlerimin önünde. Ben ne yaptım! Hiçbirşey! Onu aşağı atarken ben hiç birşey yapamadım!"dedim bağıra bağıra. Arkamı döndüğüm gibi duvara tekmeyi geçirdim. Ardian da sinirli ve üzgün bir şekilde bir köşeye geçip bağdaş kurdu ve ileri geri sallanmaya başladı. "Onu tekrara kaybettim..diye mırıldanıyordu. Şimdiye kadar sesiz kalan Khairon suskunluğunu bozdu. "Bu kızlar kim?"dedi Kahiron. Hepsi bana bakıyordu. "Onlar Nyx'in kızları."dedi Adrian. "Nerden tanışıyorsunuz?"dedi Bob. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. "Biz daha 8 yaşlarındaydık. Piknik yapmaya bir orana gitmiştik. Babam, ben,annem ve Adriana. Biz Adriana'yla uçan kuşları yakalıyorduk Uçurumun kenarında. Sonra birden babam beni yanına çağırdı. Bana gidip ormandan odun toplamamı söyledi. Orman uçurumun tersine geliyordu. Gittim, döndüğümdeyese babam kardeşimi kurtarmamı söyledi. Bana bir kılıç verdi ve uçuruma yolladı. Uçurumun kenarına vardığımda Adriana hiçbirşey olmamış gibi uçuyordu. Ona ne olduğunu sorduğumda. Hallettiğini  onları uçurumdan attığını söylemişti"dedi Adrian. Sonra birden aklıma tartarusta Adriana'nın  annesini çağırdığım an gözleirmin önüne geldi. Ben onun ölüp ölmediğini anlayabilirdim. Fazla umutlanmadan dolabı açtım hiçbir şey yoktu. Sonra tekrar aklıma dank etti. Tartarusa inmeden önce Adriana'yla bir koli hamburger çalmıştık. Koşup Adriana'nın yattığı yatağın altına baktım. Kutu hala buradaydı. İçindeki hamburgerler hala sağlamdı. Herkes ne yapacağıma bakıyordu. Khairon hariç. Onun yüzündeki ifade kesindi 'kurallar Nico'. Bu ifadeyi takmamaya çalışarak "Adrian bana derin bir çukur lazım"dedim. Bunun üzerine herkes ne yaptığımı anladı. Adrian kulübemin ortasında bir çukur açtıktan sonra hamburgerleri içine attım ve sözleri söylemeye başladım. Herkes arkamda bekliyordu. Khairon ise hala düşünceli bir şekilde bana bakıyordu. Odaklandım ve Adriana'yı bulmaya çalıştım. Elisyuma ve ceza tarlalarına baktım ama yoktu. Çok güçlü bir şey onun yeraltında olduğunu söylüyordu bana ama nerde bilmiyordum. Bu çok anlamsızdı. Açıklama bekleyen Adriana ve diğerlerine göndüm. Çukur bir anda kapandı. "O yeraltında ama nerde bilmiyorum. Ölmüş olabilir. Bu... bu çok anlamsız"

ÇUKUR'UN KIZI [NİCO Dİ ANGELO]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin