//ADRİENE//
Bana huzur veren cığlıkların içinde gözlerimi açtım ''Sen Bob'u nerden tanıyorsun''dedim Nico'ya. Çocuğun hala gözleri kapalıydı. ''Tartarustayken bana yardım etti. Percy onun hafızasını sildi sonra hafızası geri geldi ve hala melezlere yardım ediyor.''dedi hala gözleri kapalıydı. Etraftaki çığlıklar azaldı. Karanlık bir kulübenin içindeydik burası Hades kulübesiydi. Kendimi yatağıma attım. Bu olanlar fazla gelmişti uykuya ihtiyacım vardı. ''Şimdi çık kulübemden''dedi Nico. ''Artık ben de burda kalacağım.''dedim ''kim demiş''dedi sinirle. ''Babam. İstersen şikayetlerini ona bildir.''dedim ve uyumaya çalıştım. Hayal kırıklığına uğradığını hissediyordum.mokurdandı. Offf Tartarus adına çok açım. Yataktan kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım. ''Nereye''dedi arkamdan bir ses. ''Açım eğer seni yememi istemiyorsan beni rahat bırak.''dedim sinirle. O kim ki bana karışıyor. ''Bende seninle geliyorum''dedi. ''Yetişirsen gelirsin''dedim ve kapıyı açtım. Kulübeden çıktığımda herkesin tiyatroda olduğunu gördüm iki kişi hariç,Stollar. Elime birkaç tane çakıl taşı aldım bunları sisle bombaya dönüştürdüm. Yürüyerek Stollar'ın yanına gittim ikisine farketmedi. Yavaşça kanatlarımı açtım ve eserlerine soğuk rüzgarlar yolladım. İkisini de korkutmuştum. ''Eğer arkanızı dönerseniz sizi öldürürüm.''dedim şeytani bir sesle ve sivri tırnaklarımı sırtlarına batırdım. ''Şimdi gidim bana yemek ve iki koli çikolata getirin.''dedim. ''Hey bir dakika''dedi Corner. ''Eğer sen canavar olsaydın buraya giremezdin''dedi Travis. Bunlar birbirlerinin sözünü tamamlıyordu aman ne şirin(!). İkiside aynanda arkalarını döndü. ''Hey sen o kızsın''dediler.''Demek beni hala hatırlıyorsunuz ama tanımıyorsunuz. Eğer dediğimi yaparsanız bu bombaları sizi veririm. Eğer yapmazsanız ikinizi Afrodit kulübesine tıkar kapıyı kilitlerim.''dedim. ''Tamamdır''dedi ikiside ayı anda ve bombalara doğru uzandılar. ''Ha yanlız onları yemekleri ve çikolataları getirirseniz alabilirsiniz''dedim ve elimi çektim. ''Yarım saat sonra Hades kulübesine''diye ekledim ve Hades kulübesine geri döndüm. ''Umarım beni yemeye gelmemişsındir''dedi Nico alayla. ''Ha ha ha aman ne komik ama bekle bi beş dakika sonra görecem ben seni.''dedim soğuk bir sesle. Ardından kapı çalındı gidip açtığımda iki koli çikolata ve bir sürü poşet hamburger ellerinde olan Stolları içeri aldım. ''Noldu gölge çocuk ne diyodun''dedim alayla. ''Elinizdekileri yere bırakın ve çıkın''dedim. Poşetleri bıraktıklarında bombaları onlara attım. Endişeyle bana baktılar ve bombaları zar zor yakaladılar. ''Ha bu arada isterseniz hamburgerde alabilirsiniz''dedim. Birkaç hamburger aldılar ve çıktılar. ''Huu evde kimse varmı? Bunları tek başıma yiyemem Di Angelo''dedim yine şaşırmıştı. ''Hayatımda ilk defa paylaşan bir Tartarus kızı görüyorum. Bir dakika ben hiç Tartarus kızı görmedim ki''dedi şaşkınlıkla ne var bu kadar şaşıracak. ''Bundan sonra da göremezsin zaten çünkü benim hiç kardeşim yok''dedim. Omuz silkti ve yanıma oturdu. Bir paket hamburgeri açtım ve tam ısırdığım sırada kapı açıldı ve içeriye Hazel girdi. Arkasında da Frank vardı. ''Hey hey hey. Kapıyı açık tutmayın. İçeri girin ya da dışarı çıkın.''sanırım bizi daha yeni farketmiş olmalılar ki ikisi de kızarmaya başladı. ''Hamburger istermisiniz''diye sordu Nico. ''Yok biz almayalım Frank zaten gidiyordu''dedi Hazel.''Evet evet. Ben gidiyorum size iyi geceler.''dedi Frank ve kaçarcasına çıktı. Hazal banyoya gitti ve bende dokuzuncu Hamburgeri mi bitirdim. Nico daha ikincisindeydi yazık çok yavaş yiyior. ''Yuh kaç tane yedin''diye sordu Nico. Elime bir hamburger daha aldım ve''Bu onuncu''dedim. Çocuğun boğazında kaldı. Yediklerimi topladım ve geri kalanını yatağın altına tıkıştırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇUKUR'UN KIZI [NİCO Dİ ANGELO]
SonstigesSavaş yaklaşıyor. Düşmanlar yeniden doğuyor. Peki hangileri hayatta kalabilecek. Bir seçim yapmak zorunda. O seçim onu ya yaşatacak ya da yok edecek.