Aşığım Sana

27.Bölüm

Aşığım Sana 27.Bölüm

Yazar/Yayınlayan: ShiNai ŞeYma HanaRe

"Amerika?" dedim sorarcasına. 

"Ne?" Dedi Kerem.

"Farkındaysan kaç aydır Türkiye'deyiz Kerem. Kış sezonundaki işleri reddettik ama aynı yıl hem kış hem yaz sezonuna katılmamak gibi bir lüksümüz yok." Dedi hala adını bilmediğim kişi. Ahh kesinlikle ismini bana bir kaç kez söylemiştir ama ben yine unuttum.

"Doğru yaz sezonu geldi geçiyor bile şu ana kadar yapılması gerekti." Dedi Enes yüzüne üzgün bir ifade takarak. 

Bakışlarım Kerem'i buldu. 

"Arkadaşlarınla vedalaş." Dedim. 

Ne dediğim kavraması uzun sürdü. Önce "Neden?" diye sordu. 

"Onlar gidecek ve sen beni bırakıp gitmeyeceğine göre vedalaş." Dedim otoriter bir sesle. 

Önce bana sonra arkadaşlarına baktı Enes ve diğer arkadaşı direk bakışlarını bizden çekmişti. 

"Ahsen. Sende benimle geleceksin." Dediğinde gözlerimi kırpıştırarak baktım. "Hayır, ben Amerika'ya gitmem Kerem. Sen burada kal." 

"Nasıl gitmem ya, sen benim karımsın ve ben nereye gideceksem sende geleceksin." Dedi. 

Oldu birde beyefendinin emirlerini dinleyeyim! 

"Sen bana emir mi veriyorsun? Yeni ameliyattan çıktım, Kerem dinlenmek istiyorum dışarı çık." Dedim kapıyı göstererek. 

Ayağa kalkıp hızla dışarı çıktı. 

Kerem çıktığı halde odada bekleyen kişilere baktım. Kapıyı gösterdim. 

"Yusuf, hadi bizde çıkalım. Tekrar geçmiş olsun." Dedi Enes. 

"Geçmiş olsun Ahsen." Dedi adının Yusuf olduğunu öğrendiğim kişi. 

Kapının kapanma sesiyle tam uzanıyordum ki kapı tekrar açıldı. Ben Kerem'in girmesini beklerken yine Yusuf girmişti. 

"Şey Ahsen. Şimdi sana birşey sorabilir miyim? Biliyorum sinirlisin ama sormazsam yapamam." Dedi. 

Yerime iyice kurulup sırtımı yasladım. 

"Buyur sor." Dedim. 

Eli ayağı ayrı oynarken hızla gelip yanımda ki sandalyeye oturdu. 

"Düğününüzde senin yanında olan üç kız vardı." Dediğinde yüzümde bir gülümseme oluştu. 

"Evet vardı." Dedim. 

Derin bir nefes aldı. "Şey su yeşili elbiseli vardı." Dedi. 

Aslı'dan bahsediyordu. Dur bakalım!

"Şey, hatırlamıyorum nasıl biriydi?" 

Bakalım nasıl anlatacak. Ayağa kalkıp kendi üzerinde göstererek anlatmaya başladı. 

"İşte, diz kapaklarının biraz üzerinde askılı su yeşili bir elbisesi vardı. Sonra siyah beline kadar saçları vardı. Açık kahve gözleri vardı. Senin yakın arkadaşınmış Ahsen işte o kim?" deyip yeniden oturduğunda gülmemek için birbirine bastırdığım dudaklarımı gevşettim. 

"Ha sen şeyi diyorsun." Dememle öne doğru geldi. "Kim?" 

Etrafa bakıp yanda duran telefonumu elime aldım. Galeriden düğünde çekindiğimiz fotoğraflardan birini açtım. 

Ben önde gelinliğin eteklerini kaldırmış duruyorum sağımda Ayten elini saçlarına atmış cool... Biraz ardında Burcu eli belince ayrı bir model... Solumda oha Aslı burada eli kalçasında sağa doğru bükülmüş ayrı bir cool duruyordu.