i can't take this feeling anymore

1.2K 53 35
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ship: KiriMina + Aoyama

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ship: KiriMina + Aoyama

Tür: Angst

AU: Hanahaki disease; kurgusal bir hastalıktır. Kısaca karşılıksız aşk sonucunda hasta, çiçek yaprağı kusar, öksürür. Ciğerleri ve iç organları çiçek ve çiçek yapraklarıyla dolmuştur. Ölüm riski taşır, sonuçta solunum borusunda büyüyebilir bu çiçekler. Tedavisi cerrahidir. Fakat ameliyat sonrası bütün duygularını kaybeder.




Aoyama, gözlerinin önündeki ikiliye baktı sessizce. Son zamanlarda fazla yakınlaşmışlardı ve birbirlerine besledikleri duyguları dışarıdan anlamamak imkansızdı.

Mina büyük bir kahkaha çıkarıp Kirishima'nın ellerini yakaladı. Kızılın söylediği espri komik olmasa bile ondan duyduğu her şey büyüleyici geliyordu.

Kirishima, Mina'nın elleri arasındaki elleri -ve göğsüne yakın tuttuğu konum- yüzünden saçlarıyla aynı renge büründü. Mina fazla mükemmeldi ona göre. Daha fazla dayanamıyordu, onu öpmek istiyordu.

Kendisine hakim olamayıp ellerini, pembe tenli kızın ellerinden kurtardı ve Mina'nın beline sardı kollarını. Yüzündeki ifade ciddileşirken Aoyama dolan gözlerini kapatıp bulunduğu yerden uzaklaşmaya çalıştı.

Kalbi sıkışıyordu ve öksürme isteği artıyordu, bu durum canını sıkıyordu. Hızlıca kendisini kan ter içinde alışveriş merkezindeki erkekler tuvaletine atıp ilk gördüğü kabine girdi. Titreyen parmaklarıyla kilide uzanıp kapıyı kilitledi. 

Buraya neden gelmişti bilmiyordu. Mina'nın burada olacağını duymuştu. Onunla rastgele karşılaşmış gibi davranacaktı aklı sıra. Fakat daha sonra Mina'nın yanında Kirishima belirdiğinde, buluşmak için buraya geldiklerini anlamıştı.

Öksürükleri artarken boğazındaki acı da artıyordu ve gözyaşları, ince bir şerit halinde çenesine kayıyordu. Yaklaşıp klozete eğildi ve karşılıksız aşkın verdiği kanlar içerisindeki beyaz, saf çiçek yapraklarının klozetin deliğine dökülmesine izin verdi.

Mina için özene bözene hazırlamış olduğu saçları bozulmuştu fakat öksürememenin verdiği acı yüzünden bunu dert edememişti. Nefes alamıyordu ve yumruk yaptığı elini kalbinin üzerine bastırıp vurmaya başladı.

Sonunda ciğerlerini doldurmuş olan çiçek yapraklarını dışarı çıkardığında, kendisini yere bıraktı ve dizlerine sarıldı. İçi acıyordu, ciğerleri yanıyordu.

Fakat duygusal açıdan daha da yıkılmıştı. Mina tarafından sevilmiyordu ve buna inanmak gelmiyordu içinden. Kabullenmeyi reddediyor, her seferinde daha çok acı çekiyordu.

Ayağa kalkıp elinin tersiyle ağzına baskı uyguladı ve kabinden çıktı. Lavabodan yüzüne sertçe su çarptığında her şeyin bittiğini hatırladı bir kez daha. Ölecekti yakında. Tedavi süresi çoktan geçmişti, bu yüzden ameliyat olup bu hastalıktan kurtulamazdı.

Aynanın karşısında kendisini gördüğünde iç çekti. Korkunç görünüyordu, Mina onu beğenmeyecekti. Fakat zaten... Böyle de beğenmiyordu ki.

Ağrıyan başına eliyle baskı uygularken erkekler tuvaletinden sendeleyerek çıktı. Attığı her adımda, onu ölüme sürükleyecek olan o çiçeğin çiçek açtığını hissedebiliyordu içinde.

Zaten ölecekti, en azından duygularını dile getirmesi gerektiğini düşündü. Mina ile Kirishima'yı bir kafede kahve içerken görünce adımlarını o tarafa yöneltti. Yanlarına yaklaşıp istemsizce çıkardığı öksürükle ancak çekebilmişti ikilinin dikkatini. 

Mina endişeyle sarışın oğlana bakarken Kirishima şaşkınlığını gizleyememişti.

"Ah, selam Aoyama. Sen de mi buradaydın? Otursana." Aoyama tek kelime etmeden, hatta Kirishima'ya bakma gereği duymadan, pembe saçlı kıza baktı.

Kirishima için özel olarak süslenmişti. Çok tatlı görünüyordu ve bu Aoyama'nın canını yakıyordu.

"Dışarıya gelir misin?" Mina'ya fısıldarcasına sorduğunda Mina ayağa kalktı ve Aoyama önde olamak üzere dış kapıya ilerledi. Arkasından kızıl oğlan da ayağa kalkmıştı ancak Mina ona oturmasını söylediğinde yapacak bir şeyi olmadığı için oturup kahvesini yudumladı.

Aoyama cümleye nasıl başlayacağını düşünüyordu. 'Yakında öleceğim, seni seviyorum', 'Karşılıksız bir aşk içerisindeyim, seni seviyorum', 'Hayatta başarılar, seni seviyorum...'

Fazla ayrıntıya girmeksizin, oldukça kısa ve net bir şey. Bütün bunların içerdiği bir şey....

"Seni seviyorum." Ağlamaklı çıkan sesiyle fısıldadı Aoyama. Gözleri doluyordu bu yüzden göz temasından kaçınıyordu. 

"A-Aoyama be-" Mina konuşmak için ağını araladığında Aoyama konuşmasına engel oldu.

"Biliyorum, karşılık veremeyeceksin. Anlıyorum... B-ben sadece, bu duyguları daha fazla içimde tutamam bu yüzden... S-söyleme gereğinde hissettim kendimi." Mina yaklaşıp neredeyse ağlamak üzere olan oğlana yaklaştı ve boynuna sarıldı.

"Duygularına karşılık veremem... Fakat üzülme, lütfen beni unutmaya çalış." Aoyama'nın gözyaşları Mina'nın omzunu ıslatırken kendisine inanamadı sarışın oğlan. Bu denli çirkinleşeceğini hiç düşünmemişti.

Mina'nın sarılmasına karşılık verip hıçkırıklarının dışarı taşmasına izin verdi. Kıvırcık ve bukle kısa saçları Aoyama'nın yüzünü okşuyordu ve oğlan, ciğerinde hissettiği sıkışma yüzünden nefes almakta zorlanıyordu. 

Sesini çıkarmayıp öksürmemek için kendini tutuyordu. Çünkü öksürürse, bu güzel anı bozabilirdi. Bunu istemiyordu, sonsuza kadar sevdiği kızın kolları arasında ağlamak istiyordu.

Kendisini tutarken titriyordu ve nefes alma ihtiyacı duyuyordu. Nefesi kesiliyordu. Bir süre sonra bilinci kapandı ve hareketsiz bedenini Mina'nın kolları arasına bıraktı.

Mina bunu fark ettiğinde endişeyle geri çekildi ve sarışın oğlanın boynuna sarmış olduğu kollarını gevşetti. Aoyama'nın kan ter içindeki bedeninin yere serilmesiyle yere oturdu ve onu dürtmeye çalıştı. Fakat oğlan, hareket etmiyordu.

Mina korkudan ne yapacağını bilemedi, çevrelerindeki insanlara yardım etmeleri için bağırırken gözyaşları sele dönüştü. Birileri ambulansı aramıştı bile. Kirishima, kalabalığın toplandığı yere gidince Mina'ya sarılmıştı endişeyle. Daha sonra korkuyla yerde hareketsiz yatan sınıf arkadaşına baktı.

Parmaklarını pembe saç tellerine geçirip okşamaya başladı. Mina'nın sakinleşmesi için yapıyordu bunu. Sonunda ambulans geldiğinde Aoyama'yı alıp en yakın hastaneye götürdüler.

Fakat ne yazık ki Aoyama, karşılıksız aşkın basit bir kurbanı olmuştu. 

Onun ilacı aşkına karşılık dışında hiçbir şey olamazdı ki.



Aoyamaşkım'ı fazla seviyorum... ;-;

BNHA One-shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin