can yakıyor bu his

921 47 60
                                    

Ship: KiriDeku

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ship: KiriDeku

Tür: Angst 

(koyduğum resimler fluff çünkü angst resimleri yok amk)

Au: Nadiren yaşanan bir durum olmak üzere kişi, ruh eşinin ölümünden sonra onu sürekli aynada yansımalarında görür. Bu durum, kişinin akıl sağlını kaybetmesine ve birçok psikolojik sorun yaşamasına neden olur.

Denki-senpai umarım hoşuna gider. <3

Kızıl saçlı adam, evinin kapısını açıp anahtarı kilitten çıkardıktan sonra içeri girip kapıyı kapattı.

Sessizdi, karanlıktı evin içi ve sıcak yemek kokusundan uzaktı. Ona "Hoş geldin," diyen birisi yoktu sıcak bir gülümseme ile. Ona kucak açan ve yemeğin hazır olduğunu söyleyen birisi yoktu. İzuku, yoktu.

Odasına girip iş çantasını kenara bıraktı, kravatından ve kıyafetlerinden kurtulup üzerini değiştirdi. Odasındaki boy aynasına baktı göz ucuyla. Artık yansımasına bile bakmaktan korkuyordu. İzuku'nun yardım çığlıkları, ezilmiş bedeni ve kan içindeki yüzünü her gördüğünde çığlıklarına engel olamıyordu Eijirou. Eşinin ölümünün ardından toparlanamayacak şekilde yıkılmıştı, yalnız kalmaktan korkar olmuştu. Ancak yanında İzuku dışında kimsesi yoktu.

Aynanın önünden geçerken eliyle gözünü kapattı ve yansımasını görmeyi engelledi fakat İzuku'nun tatlı sesi kulaklarını dolduruyordu. "Eijirou, günün nasıldı?" kızıl saçlı oğlan alt dudağını içeri kıvırıp yanmaya ve dolmaya başlayan gözlerini bir iki kere kırpıştırdı.

Mutfağa girip kendisine hazır ramen hazırladı, yutkunmaya çalıştığında zorlanıyordu. Sanki bir tahta parçasını, yemek borusuna yerleştirmişler gibi, yutkunamıyordu. Rameni rahatsızca önünden uzaklaştırdı ve lavaboya girdi. Lavabo aynası çıkarılmıştı, ters döndürülmüş şekilde kenara koyulmuştu.

Aynayı çıkarmaya çalıştığı gün başaramamış, gördüğü görüntü ve acı çığlıkları yüzünden bütün gece ağlamıştı. İzuku'nun parçalanmış ve kanların akıp kurumuş olduğu yüzü can yakıcıydı ve bir daha toparlanamayacak üzere yıkmıştı kızılı.

Saç diplerinde asıl renk ortaya çıkmıştı, artık boyatmıyor, görünüşüne çok önem vermiyordu.

O gece yarısı Eijirou uyuyamadı. Yatağında sevdiğinin kokusunu ve sıcaklığını istiyor, boşluğa lanet ediyordu. Yatakta oturur konuma geçip avuçlarını gözlerine batırdığında İzuku'nun sevimli sesini duydu yeniden. Onu yanına çağırıyordu.

Eijirou yatağından sarsak adımlarla kalkıp boy aynasının karşısına geçtiğinde içindeki korku büyüyordu. Yeniden o korkunç görüntüyü görmek istemiyordu ancak İzuku'nun yalvarışları, onu ayağa kaldırdı.

Aynanın karşısında yeşil saçlı, çilli adamı görünce içindeki korku uçup gitti ve aşırı duygusallıkla dolup taştığını hissetti. Ağırlaşan bedenini yere bıraktığında İzuku da onunla aynı anda aynı hareketi yaptı. Tek eliyle gözlerini silerken diğer eli, aynadaydı ve İzuku'nun eliyle temas halinde gibiydi.

"İ-İzuku..." Hıçkırıkları arasından bu kelimeyi koparıp sundu karanlık oda da. İzuku'nun hüzünlü bakışları, ağlayan adamın üzerindeydi; konuşmuyordu.

"Eijirou," dedi. "Bana yardım et." Kızılın kulaklarını dolduran korna sesi, kulaklarını kapayıp kafasını hızlıca sağa sola sallamasına neden oldu. İzuku'nun yalvarışları, yardım çığlıklarına dönüşürken Eijirou geriye attı kendisini ve aynadan uzaklaşmaya çalıştı.

Bakmak istemiyordu bu yüzden gözlerini sımsıkı kapattı ancak İzuku'nun çığlıkları durmuyordu. Gözünün önünde ezilen vücudunu anımsadı, son nefesinde döktüğü gözyaşlarını hatırladı ve Eijirou öldüğünü hissetti. İki dakikada ruhunu teslim etmişti sanki.

Kalbi, göğüs kafesini delip geçecek kadar hızlı atıyordu ve yaşaran gözleri, dudaklarından kaçan hıçkırıkları ve dayanamamanın verdiği acı ile bağırdı. Ayağa kalktı ve aynayı yumruklamaya başladı. Çatlayan ayna, aldığı son darbelerle kırıldığında kanlar içindeki ellerini geri çekip kendisini yere attı. Bacaklarına sarılıp ağlamasını sürdürürken yaşama nedeninin de kalmadığı geliyordu aklına. İzuku'ya ulaşmak en doğru şey olmaz mıydı?

Ve o gece Eijirou, ağlamasını bir kez olsun kesmeden kırdığı cam parçalarını kullanarak İzuku'ya ulaşmayı denedi. Ruh eşinin terk ettiği bir dünya fazla boş olurdu. O tür bir dünyada ne diye acı çekmeye devam etsin ki?




BNHA One-shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin