Boku no Hero Academia animesinden farklı shiplerle alakalı tek bölümlük hikayeler.
|istek almıyorum, ship önerisi yapmayın|
•boyxboy
•girlxgirl
•boyxgirl
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ship: TodoDeku
Tür: Fluff
Oğlanın beyaz ile kırmızı saçları, bulunduğu deniz kıyısı yüzünden yüzüne çarpan rüzgarla arkaya savruluyordu; ayağının altındaki kuma çömeldi ve gözlerini kapayıp elleriyle suyun ıslattığı kuma dokundu.
Kulağını dolduran birbirine çarpan deniz ve dalga sesleri yüzünden her şeye sağır olmuş gibiydi. Oturdu ve çıplak bacaklarını denize uzattı. Sertçe bacaklarına çarpıp bacaklarını ıslatıyordu dalgalar.
Omzunda hissettiği el ile irkildi başta. Ancak yanına oturan çilli oğlanla iç çekti ve bakışlarını yeniden mavi gökyüzüyle dalgalı denizin arasındaki ufuk çizgisine çevirdi.
"Sen miydin, Midoriya?" Gürültücü dalgalar yüzünden sesi zar zor ulaşmıştı yeşil saçlı oğlana. Midoriya başını sağa yatırıp "Evet," diye mırıldandı.
Elinde bir cam şişe içerisinde meyveli gazoz vardı ve ayakları, kendisine göre uzun olan oğlanın ayaklarıyla eş zamanlı dalgalar tarafından hafifçe kendisine itiliyordu. Kollarında ve yüzünde yara bantları, sargılar vardı. Fazla sakar olmasının yanı sıra kabadayıların en büyük hedefiydi.
Midoriya gazozundan bir iki yudum aldıktan sonra renkli saçlı oğlan, renkli gözlerini güneşin yoğun parlaklığından kapayıp kumlara yaslandı; yüzünü bulutların çok az olduğu gökyüzüne çevirdi gözleri hâlâ kapalıyken.
"Seni seviyorum," dedi dudaklarını yaladıktan sonra. Elleri başının altında yerini almıştı ve kızgın kum kollarını yakıyordu ancak sorun etmedi. Bu hisse fazlasıyla alışkındı.
Midoriya gülümseyip başını, sevdiği oğlanın yüzüne çevirdi. "Ben de seni seviyorum, Todoroki." Todoroki başının altındaki ellerinden birisini çekip gözlerine siper etti ve uzun zamandır aklını kurcalayan düşüce ile yerinde rahatsızca kıpırdandı.
"Peki sonra ne olacak?"
Midoriya duraksadı. Kaşları havaya kalkarken ağzından anlamadığını belirten bir mırıltı çıkardı. "Ne demek istedin?" Todoroki oturduğu kızgın kumdan kalkıp sevdiği oğlana baktı. Yüzündeki yara bantlarını fark ettiğinde diyeceği şeyi unutup oğlanın yüzünü elleri arasına aldı.
"Kim yaptı bunu...?" Biliyordu kimin yaptığını. Yine de sorma ihtiyacı duymuştu. Alt dudağını dişleri arasında ezip kaşlarını çattı ve ayağa kalkmaya çalıştı. Ancak yeşil saçlı oğlan onun bileğini yakaladığında gidememişti. Yeniden oturdu.
"Ah, önemli bir şey değil... Ne demek istedin sen?"
Todoroki bakışlarını kaçırıp mırıldandı, "Öleceğiz. Sonra da beni sevebilecek misin?"
Midoriya yaklaşıp teni o kadar güneşte kalmasına rağmen hâlâ açık olan oğlanın yanaklarını elleri arasına alıp sesini yükseltti. "Tabii ki!" Kocaman gülümsedi. "Biz de bir başka bedende kavuşacağız birbirimize. Seni her zaman seveceğim, Todoroki!"
Todoroki, yanaklarındaki ellerin üzerine koydu ellerini ve gülümsedi. Midoriya'nın böyle hoş şeyler söylüyor oluşu onu mutlu ediyordu. Aşklarının ölümsüz olmasını gerçekten istiyordu. Uzanıp çilli oğlanla dudaklarını birleştirdi.
Ölümleri, birbirlerine duydukları duyguları engelleyecek ya da kesecek değildi ki.
