8. Bölüm. "Affediliş"

1.5K 38 13
                                    

Vote⭐ ve Yorumu💬 unutmayın lütfen

İYİ OKUMALAR❤

"Hocam, ben çıkıyorum bir isteğiniz yoksa."

Bakışlarımı camdan çekip içeriye ne zaman girdiğini bilmediğim Hakana döndüm. "Bir şey mi dedin?"

"Bir isteğiniz yoksa çıkıyorum."

Hızla telefonumu almıştım elime. Saatin 19.00 olduğunu görünce şokla irileşti gözlerim.

Selim 6 saatti gelmemişti!

"Çık sen."

"İyi günler hocam. Yarın görüşürüz."

"Görüşürüz."

Hakan çıkar çıkmaz fazla oyalanmadan önlüğümü çıkarıp telefonumu da alarak odadan çıkmıştım. Ortak odaya ilerleyene kadar bir kaç kişiyle kısaca konuşmuştum.

"Selimden haber yok mu hala?"

"Hah Alya, biz de sana soracaktık. Belki seni aramıştır."

Aramadığını bilsem de istemsizce telefonuma baktım. Bildirimlerimin boş olduğunu görünce umutsuzca başımı sallamıştım. "Yok, aramadı beni."

"Biz neyse de seni aramamazlık etmezdi ki. Seni de arayamadıysa acaba bir sıkıntı mı var? Telaşla çıktı zaten buradan. Kesin evde bir sorun oldu."

"Felaket tellallığına başlama hemen Ayaz."

Telefon bildirimlerimi tekrar kontrol ettiğim sırada bir umut "Sizi aramadı mı ya?" diye sormuştum.

"Sence bizi arasa sana sorar mıyız bayan Zeki?"

Yeldayı cevapsız bırakmıştım.

"Biriniz arasanız mı? Telaşlanmaya başlıyorum ben." diye mırıldandım üstümdeki ceketin yakasını iki yana çekiştirirken.

Ayaz yüzündeki muzip gülümsemeyle, "Sen arasana." dediğinde göz devirmiştim.

Bunlar hep bu sabah yaşananlardan cesaret alıyorlardı.

Ben bir şey demeden Şafak telefonunu eline aldı. "Ben ararım."

Telefonun açılmasını beklediğimiz sürede sabırsızca ayağımı sallamaya başlamıştım.

Fazla geçmeden Şafak telefonu kulağından ayırıp aramayı sonlandırdı. "Açmadı."

Korku tüm bedenimi sararken oturduğum yerde dikelmiştim.

"Başına bir şey gelmemiştir değil mi?"

Yelda iyice korkmama neden olmuştu. Stresten ellerim titremeye başlayınca sürahiden su doldurdum kendime.

"Bir de ben arayayım." diyen Ayaz da telefonunu eline aldı. Hepimizin korkuyla ona baktığımız sürede telefonunu kulağından uzaklaştırıp "Açmadı." diye mırıldandı.

"Kesin başına bir şey geldi." dedi Yelda hızla ayaklanıp odanın içinde dolaşırken.

"Nolur korkutmayın beni." demiştim elimdeki bardağı zorla tutarken.

Yanımda oturan Cem hemen bardağı elimden almıştı. "Saçmalamayın. Kızı da korkutuyorsunuz." Elimi ellerinin arasına alırken tamamen bana döndü. "Alya, güzelim, Selime hiçbir şey olmaz. İşi vardır o yüzden telefona bakamamıştır. Eminim vakti olunca hemen haber verecektir bize."

"Bir şey olmamıştır değil mi Cem?"

Bir umut Cemin cevaplarına tutunuyordum. Sanki Cem olmamıştır dese Selime gerçekten hiçbir şey olmayacak gibi.

GEÇMİŞTEN İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin