6. Bölüm. "İlk"

2.2K 62 4
                                    

Vote⭐ ve Yorumu💬 unutmayın lütfen

İYİ OKUMALAR❤

Yıl 2012. İngiltere.

"Koşma."

Selimin sesiyle merdivenlerde duraksayıp arkama döndüm.

"Sende merdiven dedektörü mü var ya? Ne zaman merdivenlere çıksam sen geliyorsun. Doğru söyle kamera mı taktırdın?"

Kısık gülüşü kulaklarımı doldurduğunda istemsizce iç çekmiştim. "Alya dedektörü var bende."

Eriyoruz.

"Neden koşuyorsun şu merdivenlerden? Bak düşüp yaralayacaksın kendini. Bir de ikişer ikişer iniyorsun. Zarar vereceksin kendine." dediğinde yanyana inmeye başlamıştık.

"Dikkatliyim merak etme."

Kısa süreli sessizlik olduğunda merdivenler de bitmişti. "Bitti mi dersin?"

"Az kaldı bitiyor. Suyum bitmiş su almaya geldim."

Elindeki sürahiye kısaca bakıp sessiz kaldım. Bu sırada elini topuz yaptığım saçlarıma uzattı. "Noldu hasta mısın? Saçını toplamayı sevmezsin ki sen? Keyfin mi yok?"

Gülümsemiştim.

Saçlarımı toplayınca onlara zarar verdiğimi düşündüğüm için hep açık olurdu. Eğer saçlarımı toplamışsam ya keyfim yoktur ya da hasta olmuşumdur.

"Regl oldum. Canım yanıyor biraz. Uğraşmadım saçlarımla."

"İlaç falan içtin mi? Yoksa gidip alayım mı?"

Hızla başımı iki yana salladım. "Yok, çok fazla ağrım yok zaten."

Fazla beklemeden bana yaklaşıp dudaklarını alnıma bastırmasıyla elimi göğsüne yasladım. "Papatya çayı yapayım mı sana? Acını alır biraz."

"Ağrım artarsa söylerim. Teşekkür ederim."

Dudaklarını şakaklarıma bastırmıştı şimdi de.

Başım başına yaslı dururken ellerimi belinde birleştirmiştim. Ondan gelen sıcaklık hafif sızımı azaltırken bedenimi bedenine yasladım. Başımı omzuna gömmüştüm beklemeden. Bir elini enseme çıkarırken başımı biraz daha kendine yaslamış, sonrasında saçlarıma değen dudaklarını hissetmiştim.

Uzun süre birbirimize sarılı dururken tokamı çekip çıkarmasıyla yüzünü görebileceğim kadar uzaklaştım ondan.

Parmaklarını saç diplerime geçirip yavaş yavaş aşağıya doğru çekmişti. Bir kaç kez tekrarladı bunu.

"Saçların çok güzel."

Gülümsemiştim.

Sarıya yakın karamel rengi saçlarım vardı. Neredeyse kalçama ulaşan saçlarımı çok severdim. Yıpranmamaları için vakti vaktinde bakımını yapar, 2-3 ayda bir ucundan kestirirdim daha sağlıklı uzamaları için.

"Sana kısa saç çok yakışır."

"Saçlarımı çok seviyorum ve de onları kestirmem için dünyanın sonunun gelmiş olması lazım."

Saç diplerimdeki elinin hareketiyle mayıştığım için sesim mırıltıdan farksız çıkmıştı.

Bir şey söylememesinden yararlanarak alayla "Ya da kalbimin fena halde kırılması." dediğimde ciddi olmadığımı bildiği için gülmüştü.

Hiçbir varlık saçlarımı kesmeme neden olamazdı.

"Hadi dikilme fazla ayakta. Git uzan dinlen."

GEÇMİŞTEN İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin