Vote⭐ ve Yorumu💬 unutmayın lütfen
İYİ OKUMALAR❤
Selimden
Eski bir sokak.
Arnavut kaldırım taşlarıyla kaplı bir yol.
2 yanında binalar var.
Yolun kenarlarına bisikletler konmuş.
Çocukların ayak izlerini taşıyan bir seksek çizili hemen binanın önünde.
Yolun ortasında, tam önümde kırmızı elbiseli bir kadın.
Çok zarif...
Gülüşü dolduruyor kulakları.
Nefes kesici...
Saçları güneş gibi parlıyor.
Bakınca bir daha bakası geliyor insanın...
Hemen arkasından ilerliyorum.
Onunkine benzer bir gülümseme kaplıyor yüzümü.
Elbisenin eteğini elleriyle uçuşturan kadın kahkahalarına ara vermeden devam ediyor.
Gülüşüm büyüyor.
Kadın arkasını dönünce gözleri gülüşüme kayıyor. Kahkaha atan dudakları düz çizgi halini alıyor önce. Sonrasında utangaç bir gülümseme kaplıyor yüzünü. Yanakları kızarıyor.
Bu bile gülümsetiyor beni.
Tekrardan önüne dönüp bir kaç adım daha atıyor. Ama fazla sürmüyor tamamen arkasına dönmesi.
Adımları arkaya doğru ilerlerken bakışlarını çekmiyor benden.
Biraz daha büyütüyor gülümsemesini. Sonra kahkaha atamaya devam ediyor. Yanakları biraz daha kızarıyor ama kahkahalarına ara vermiyor.
Gülüşünün sesi derin nefes aldırıyor bana.
Aniden evlerin birinden yankılanan sesle ikimizin de bakışları birbirimizden kopup, penceresi açık eve dönüyor. Hafif bir plak cızırtısı duyuluyor önce. Sonrasında müziğin sesi dolduruyor mahalleyi.
İkimizin de dikkati dağılmışken ben tam önüme döndüğüm sırada kadın tökezliyor. Aramızdaki bir kaç adımlık mesafeyi kapatarak tutuyorum belinden. Gayri ihtiyari çekiyorum kendime doğru.
Bedeni bedenime yaslıyken korkuyla kapattığı gözlerini açıyor omzuma kollarını saran beden.
Kömür karası gözlerim mavilerle buluşuyor.
"Dıt dıt dıt"
Yanı başımdan gelen ses olduğum yerden beni uzaklaştırmaya çalışırken gözlerimi biraz daha sıktım. Önceleri boğuk duyulan ses gittikçe netlik kazanmaya başlarken olduğum noktadan neredeyse tamamen uzaklaşmıştım. Gözlerimi biraz daha sıkıp açılan bilincimi tekrardan o karanlığa yollamak iatedim ama kulağımı dolduran ses asla buna izin vermiyordu.
Zorlukla araladım gözlerimi. 3-4 saniye kadar beyaz tavanla bakıştıktan sonra biraz doğrulmuştum.
Sesin geldiği yeri anlamak için bir kaç saniye etrafı süzdükten sonra telefonumun çaldığını anladım. Masamın üstündeki telefonum bana göz kırparken aramanın kapanmaması için hızlı adımlarla ayaklanmıştım.
Telefonu elime alır almaz Annem yazısını görüp hemen yanıtladım aramayı.
-Annem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞTEN İZLER
RomansaAteşle barutun hikayesi falan değil bu hikaye. Bu hikaye, geçmişten izler taşıyarak geleceğini bulamayanların hikayesi. Acar ve Dinçer.Birbiri olmazsa yanarlar. Aynı kaderi paylaşan, sevildiğinden habersiz, arkadaş olan 2 aşık.Birlikteyken ateş ol...