(Ben sizin güzel yorumlarınızı okuyunca gaza geliyorum dbsbs. Yorumlarınızdan eksik etmeyin beniihhggg .neyse iyi okumalaar dbdh.ehehe bu arada bu bölüm wang so abinizin ağzından olcek dhdh.)
😚😚😚😚😚😚😚
Wang so, ağzından.
Bu kız bana acıyor mu yoksa.
Neden ağlıyorsun ki...
Dolu gözlerle bana bakmaya başladı.
Ama neden ağlıyorsun?!.
(Bunu sesli sorsan cevabını alabilirdin aslında dbdbejd.)Dilek taşlarının orada bir köşede oturuyorduk.
Dolu gözlerle etrafa bakıyordu.
Bana hiç bakmıyor.çirkin olduğum için bakmak istemiyor!.
Oda herkes gibi, oysaki ben onu farklı sanmıştım."Ne diye ağlıyorsun sen!."
Birden bağırmamla irkildi.
Bana dikti gözlerini. Evet benim istediğim de buydu, gözlerime bakman. Hem ağlıyor hemde hıçkırıyor.Bi-birden ne -yani nasıl olduysa hae soo bana sarılıyor...
Kafamı aşağı indirip ona baktım.
Sımsıkı sarılıyor bana ama biraz tecrübesiz sarılıyor. Yoksa bu kız daha önce kimseye sarılmadı mı?... hayla ağlıyor. Neden ağlıyorsun konuş artık.Beni sıkmaya başladı.sanki elinden kayıp gidecekmişim gibi...
"Ba-bana benziyorsun...
Annen denilen o kadın sevilmeyi haketmiyor!."Bana benziyorsun.* dedi..
Onundamı üvey annesi var yoksa?. Elimi kaldırdım ve yavaş haraketlerle saçlarına koydum elimi..yumuşacık...saçlarını okşamaya başladım ve diğer elimlede belinden tutuyordum.
Neden bilmiyorum ama onun ağlaması canımı yaktı..yakıyor..."Şşştt tamam ağlama...benim için mi ağlıyorsun?.."
Diye sordum ve kafasını olumlu anlamda salladı.
"Hem senin için hemde kendim için."
Tecrübesizce sarılıyordu ama şimdi bana sokuldu iyce.
Bu kız benden korkmuyor mu?.
Yaptığım onca kötülüğü unuttu mu yoksa?.gerçi hatırlamiyorum demişti. belkide hafızasını yitirdi. Sonuçta bu kız aradan bir ay sonra tekrar ortaya çıktı.
Bir aydır kiminle, ne yapıyordu bu kız.
Merak ettiğimden veya kıskandığımdan değil, umrumda bile değil öylesine söyledim ben!.(Wang so: haklıyım.)
(Yazar: hikayenin içine ettin.
Arada wang so hikayenin içine edicek -,-.)(Wang so: evet edeceğim bir sorun mu var?.)
(Yazar: tamam kuzu bi get hikayeyi oku sen.)
(Wang so: şimdilik gidiyorum ama geri gelicem.)
😂😁😀😈😇😍😍😍😚😗😘
Biri yemek getirecek mi artık bana. Yine mi unuttular yoksa beni. Ne zaman umursadılar ki sanki. Inleme sesi duymaya başladım..bu öyle inleme değil fesat olmayın!. (Taam abi kızma.sjsj) arkama döndüm ve bir adet inleyen hae soo. Elinde ki sepeti taşımakta zorlanıyor sanırım. Normal bir hizmetli varken neden onların işine karışıyorsun, yoksa çok mu meraklısın iş yapmaya.
Iki eliyle sepeti tutmuş getirmeye çalışıyor. Peki yardım edecek miyim?. Tabiki hayır. Başkasının işini yapmaya çok meraklıysa sonucuna katlanacak.
Sepeti yan tarafıma koydu ve koluyla anlındaki teri sildi.
"Huh. Çok ağır sanki içine ceset koymuşlar."
Dedi kısık sesle ama ben duydum.bunu zor kaldıran kadın cesedi hiç kaldıramaz. Göz devirdim.
"Ceset bundan daha ağır. "
Dedim ve dağları izlemeye başladım. Ona bakmasamda ellerini beline koyduğunu görebiliyorum.
"Hah sanki ben bilmi- ahhh."
Ayağının takılıp sola doğru kaymasıyla belinden tutmam bir oldu.
Şu an... yüzü yüzüme çok yakın..
Sanki yapabilse daha fazla açacak gözlerini. Yanaklarının kızardığını görebiliyorum.
Ben onun belinden, o ise benim omuzlarımdan tutuyor.
Hey birdakika yandan sırıttı mı bu yoksa?!..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Yolculuk
Teen Fiction"aşka yolculuk" kore dizisinden alıntıdır bu hikayem. Içinde biraz farklılık var tabi hikayemde. Gelecekten geçmişe giden bir genç kızın hikayesi.. (kore ile ilgili.eski kore zamanı.)