ne var aranda günebakanlarla diye soruyor bana
dışarıdaki sapsarı tarlayı gösteriyorum
güneşe tapınıyor günebakanlar
o geldiğinde uyanıyorlar yalnızca
ve gittiğinde güneş
yas tutar gibi eğiyorlar başlarını
çiçekleri canlandırıyor işte güneş
senin bana yaptığında bu-güneş ve onun çiçekleri / rupi kaur
⌘
Insan bazen acısının da sabit kalmasını ister. Bazı şeyler unutulmasın, yası daima tutulsun ister. Tüm bu olanlar karşısında hayata nasıl hiçbir şey olmamış gibi devam edilir, der. Fakat bir gün kendisini iyi bir ruh halinde ve gülümserken bulur. Her ne kadar istemese de zaman akıp geçer ve dünkü düşünceleri bile bugünkü davranışlarıyla örtüşmez hale gelir. Çünkü dünya izi silinenlerin mutluluklarını ve hayallerini onlara vermiştir bir kere!
Bizimkiler o kanlı günün üzerinden geçen bir ayda farkına bile varmadan, aynı bu şekilde yavaş yavaş gündelik hayatlarına dönmüşlerdi. Zor günler geçirmişlerdi bu bir ay süresince. Ve zamanla başta Jae Wook olmak üzere diğer Aewol üyeleri, bu günlerin sadece bir başlangıç olduğunun farkına varmıştı. Daha kötü günler alacaklı gibi kapılarına dayanmıştı bile! Bu durum karşısında Aewol üyeleri, eğer ülkeleri gelişecek ve ayağa kalkabilecekse, eli silah tutmamış masum halk yerine kendi kanlarını dökmeye hazırlardı!
Bu bir ay içerisinde Hoseok; Su Yeon ve Ji Eun'un meydanda uyguladıkları ilk yardım sayesinde bacağını kaybetmekten kurtulmuş ve sol bacağı tedavi için alçıya alınmıştı.
Jae Wook, Aewol'un lideri olarak bu bir ayda en çok yorulan kişi olmuştu. Daha temkinli ve hızlı şekilde, yoldaşlarıyla erken davranarak birçok ayaklanmayı engellemiş, sivil halkın tekrar zarar görmemesi için yoldaşlarıyla birlikte büyük bir özveri içinde mücadele etmişti.
Taehyung bu sürede artık duvarların arkasına saklanmak zorunda kalmadan Hoseok ile yakından ilgilenebilmişti. Hastaneden çıktığı andan itibaren bir hafta boyunca yanından ayrılmamış, evine giderek Hoseok'la aynı odayı paylaşmıştı.
Yoongi ise, her ne kadar belli etmese de kendisine hala gönül koyan Jungkook'un, sevdiği diğer şeylerle gönlünü almaya çalışıyordu. Sorunlarla ona zarar vermemek için elinden geleni yaparken, delikanlının bu tavırları karşısında onu kaybetmekten de ölesiye korkuyordu.
Eğer ona bir aydır kendisine dokunmaya korkmasının ve eve uğramamasının sebebinin annesi ile ilgili olduğunu söylerse; Jungkook'un kendisi için, en yakınında olan annesini bile karşısına alacağını biliyordu. Annesine çok düşkündü Jungkook. Onu bu denli severken, Yoongi bu yükü Jungkook'un da sırtına yükleyip, annesiyle arasındaki sevgi dolu bağı kesemezdi. Bu isteyeceği son şey bile olmazdı!
"Ah, hava çok güzel!"
Su Yeon başını gökyüzüne kaldırıp kollarını iki yana açarak temiz havayı ciğerlerine çekti. Bileklerini aşan uzunlukta yemyeşil otların arasında diğer kızlarla birlikte koşmaya başladı. Onların arkasında elinde ağzına kadar dolu piknik sepeti ve birkaç poşetle Jae Wook ve bir kolunu Taehyung'un omzuna atmış, diğer kolunun altında da koltuk değneğiyle sekerek yürüyen Hoseok vardı.
Biraz arkalarında Jungkook takip ediyordu onları. Ne onlara katılıyordu ne de gerisinden kendisini takip eden Yoongi'nin yanına gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
our story 夢 | 40's yoonkook & vhope
FanfictionJaponyada ünlü bir teknoloji şirketinde çalışan Nagano Mei, rüyasında 1948 yılında yaşamış bir grup insanın hayatlarından kesitler görür. Garip olan ise ertesi gün uyuduğunda rüyasında gelişen olaylar kaldığı yerden devam ediyodur. Gelişen bir takım...