Bölüm 19

409 61 123
                                    

Merhaba, uzun zaman oldu. Bölüm sonunda size bir şey danıştım, lütfen görüşlerinizi belirtin. Yorum ve oylarınızı bekliyorum 🍓

Kalabalığın arasında Kim Taehyung için hazırlanan mezara yakın bir yerde duruyordu Hong Seol. Tören boyunca gözü yaşı ilerlemiş insanların üzerindeydi. Içlerinden birinin rüyadaki kahramanlardan biri olmasını umut ediyordu.

Dostu Mei, geçirdiği ufak çaplı ağlama krizi ve tüm bu olayların ağırlığıyla arabasında baygın hâlde yatıyordu. Hong Seol ise dostunun yerine Kim Taehyung için son görevini yerine getiriyor, aynı zamanda ulaşabilecekleri başka birini arıyordu.

Arayışının sonucunda gözleri Kim Taehyung'un mezarına pek yakın olmayan bir mesafede, tekerlekli sandalyede oturan yaşlı adamda takılı kaldı. Yaşlı adam Kim Taehyung'un tabutuna bakarken başı yana doğru eğilmiş, gözleri de dolu doluydu. Güç bulmak istercesine hemen yanında duran orta yaşlı bir kadının elini tutuyordu. Hong Seol bakışlarını kadına çevirdiğinde onunda yaşlı adam gibi perişan hâlde olduğunu gördü. Içindeki güçlü dürtü onların Kim Taehyung'u tanıdığı yönündeydi.

Yüzlerini hafızasına kazıyıp içinde büyüyen hüzünle mezarlıktan tarafa döndüğünde titrek ve güçsüz adımlarıyla mezarın başına çöken bir kadın gördü. Yüzü görüş açısında olmadığından kalabalığın arasında ilerleyip kadına doğru yaklaştı. Ilk önce başına attığı siyah örtünün açıkta kalan kısımlarından belli olan gümüş gri saçları gördü, sonraysa yaşlılığın belirtisi olan kırışıklarla dolu olan yüzünü.

Sıradan bir kadın gibi gelmişti başta ama yüzünde Hong Seol'ün dikkatini çeken bir şeyler vardı.

Mei'nin rüyasıyla ilgili anlattıkları aklına düştü birden. "Çok güzel bir kız, görmelisin! Kalbinin güzelliği yüzüne yansımış. Çok güzel saçları, al al olmuş yanakları ve burnunu kaplayan çilleri var..."

Mei'nin rüyasını anlattığı süre boyunca Hong Seol de bu kız için üzülmüştü. Aynı zamanda naif kişiliğine de hayran kalmıştı.

'Daeun' diye hatırındaki kızın ismini içinden geçirdi.

Seol bu yaşlı kadının Daeun olup olmadığından emin değildi ancak gür saçları ve yüzünü süsleyen çilleriyle o olduğunu düşünüyordu.

Görüşü gözyaşlarından bulanıklaşırken Mei'nin sesi yine kulaklarında çınladı. "En çok da onun için üzülüyorum. Çok güzel sevdi Taehyung'u. Lakin sevgisine asla karşılık bulamadı."

Emin oldu Hong Seol. Nemli toprağı şefkatle okşayan kadın ondan, Park Daeun'dan başkası olamazdı.

Dudaklarından bir hıçkırık firar ederken parmaklarını dudaklarının üstüne kapattı. Merak ediyordu. Acaba bu kadar güzel seven bir kadın sevgisine karşılık bulabilmiş miydi? Yoksa ölümüne kadar Taehyung'dan ayrı mı kalmıştı?

Zamanın erittiği yaşlı kadın mezarın başında iyice küçülürken bu sorunun cevabını öğrenmeye korkuyordu .

Zavallı Daeun belki de ilk defa cesurca dokunuyordu sevdiği adama. Yıllar geçmesine rağmen  unutmamıştı demek!

Kim Taehyung için son görevini tamamlayan kalabalık dağılmaya başladığında, Hong Seol ıslak yanaklarını elinin tersiyle silip gözüne kestirdiği ikiliyi kaçırmamak için başını hemen yaşlı adamın ve yanındaki kadının olduğu tarafa çevirdi. Lakin karınca sürüsünü andıran kalabalığın arasında koca bir hiçlik karşıladı kendisini. Etrafında dönüp siyahlara bürülü insanların arasında ikiliyi aramaya başladı.

our story 夢 | 40's yoonkook & vhopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin