Cinnia

97 3 1
                                    

"Evvela köye gidip 2 bakır tepsi bul... Ardından ahıra gidip koyun pisliği topla gel... Daha sonra ormana gideceksin.
Defne ağacının yapraklarını toplayıp benim yanıma gel... Ormanda sırtı sana dönük ağaçlara bakan beyaz elbiseli kız çocukları görürsen de yanlarına gitme... Sana belki zarar vermezler ama onları görmek de hayırlı değildir" dedi...
Dediklerini yapmak için köye doğru yol aldım... Patikadan yürürken bir sigara yaktım ve eski hayatımı ne kadar özlediğimi farkettim...
Bir hiç uğruna hayatım mahfolmuştu...
Evimize gidip bakır tepsiler aldım , tam odadan çıkacakken annemin pencereden bana ters ters baktığını gördüm. Yüzü bembeyazdı , yüzünden öfke saçılıyordu...
Onun annem olmadığını biliyordum... Gözlerimi yumup dua ettim.Ve ayaklarına baktım. Ayakları tersti. Ayaklarına baktığımı anladığında çığlık atarak ormana doğru koşmaya başlamıştı.
Arkasından bakmadım bile , yoluma devam ettim...
Köydeki mandıranın ahırına girdiğimde ise ahırın içinde taso oynayan 4 tane çocuk gördüm... Belliydi , onlar da cinlerdendi.
Ama onlara da aldırış etmedim , koyun keçi pisliği alıp çantama koydum.
Kapıdan çıkarken beni oyuna çağırdılar , yanlarına gitmeyince onlar da sinirden bağırıp koyunlara keçilere zarar vermeye başladılar.
Hayvanların acı çığlığını duya duya köy yolundan , patika yola doğru yürüyordum... Her ağacın başında beni izleyen cinnileri görüyordum...
Her ağacın kökünde
"Vel üezü zubariyeşh" yazıyordu...

CinniaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin