Marvel ile hayallerin zirvesi!

peter quill

yüzünü buruşturup senden dinlemeni istedikleri kişiye bakıyorsun.
kulakların oldukça hassas ve hiçbir canlının duyamıyacağı kelimeleri bile kolaylıkla seçebiliyorsun.
gezegenin, ailen ve sevdiklerin katledildi.
içlerinden sadece sen hayatta kaldın.
seni kullananlar ise kaçak yağmacılardan.
sırtından kendine doğrultulan kesici aleti hissettiğinde yutkunup o adama odaklanıyorsun.
dediklerini yağmacılara söylerken yağmacıların lideri şiddetle ayağı kalkıp adama ilerliyor.
kavganın çıkacağını şimdiden sezmiştin.
çünkü adamın onları dolandırdığını biliyorsun.
çok geçmeden beklenen oluyor ve kavga başlıyor. herkes birbiriyle dövüşürken bunun kaçmak için iyi bir fırsat olduğunu sezip dikkatlice ordan çıkıyorsun.
henüz hiçbiri seni fark etmedi.
ilk defa bu kadar kaçabildin. için  ümit ile dolarken arkana bakmadan kaçıyorsun ve kapısı açık bi uzay gemisiyle karşılaşıyorsun.
mutluluktan ağlamak üzeresin.
hızla içeriye girip içerdeki büyük kutulardan birine sıkışıyorsun.
umarım bu saklandığın yerde onlar gibi birilerine ait değildir.
bi süre sonra uzaktan adım sesleri duyuyorsun içeri giriyor.
bu duyduğun şey de ne?
hiç böyle birşey duymamıştın.
kusursuz notalar, kafiyeli sözlerle uyum içinde.
hayranlıkla, normal birinin duyamıyacağı mesafedeki hoş müziğe kulak kabartıyorsun.
tabiki müzik duymuştun ama onlar barlardaki tek notalık sözsüz şeylerdi.
müzik sesi yaklaşıyor ve bulunduğun kutunun yanına bi şey fırlatılıyor.
bu bir insan sesi.
tek kişi olduğundan o kadar eminsin ki.
müzikle aynı sözleri sarf ederken sessinin güzelliği karşısında büyüleniyorsun.
uzay gemisi havalanıp ışık hızına geçtiğinde derin bi nefes alıyorsun.
her kimleysen onlardan daha iyi olduğu kesin...

bir kaç saat sonra acıkıyorsun ve yapılabilecek başka bir şey olmadığını anlayıp kutudan çıkıyorsun.
uzay gemisinin hızından ve kusursuz manevralarından usta birinin kullandığı düşüncesine kapılıyorsun.
geminin ön kımına geldiğinde derin bir nefes alıyorsun.
gemiyi uçurmakta olan kişi kulaklarını kapatan bir şeyle o hoş müziği dinliyip söylüyor.
onu hayranlıkla süzerken senin olduğunu fark etmiş olucakki gemiyi yavaşlatıp bi yörüngede durduruyor.
hızla silahını tutup sana dönerken korkuyla gözlerini yumuyorsun.
biraz sonra silahını indirip. kulaklığını boynuna indiriyor.

- affedersin biraz akşamdan kalmayımda. kim olduğunu cidden hatırlamıyorum.

diyor melekleri kıskandırıcak ses.
büyülenmiş gibi ona bakarken sonunda konuşuyorsun.

- biraz daha o muhteşem şeyi dinleyebilirmiyim güzel sesli adam?

diyorsun. şaşgınlıkla sana bakıp gülümsüyor.
ve ilerdeki koltuğa oturuyor.
sende yanına geldiğinde kulaklıklı şeyi sana takıyor ve efsanevi an başlıyor...

şarkılar birbirini kavalarken. senin hayran bakışlarını izliyor sadece peter.
senin sıkılmayacağını anlayınca müziği durduruyor. sen ona birini öldürmüş gibi bakarken o ise gülümsüyor.
- sakin ol zevkli kız. bir daha dinletirim merak etme ama önce bi açıklamayı hak ettiğimi düşünüyorum.?

dedi peter. kararsız kalsanda baştan sona herşeyi anlatıyorsun ona.
bağzı yerlerde gözlerin dolarken peter sakinleşmen için elini tutuyor.
sözlerin bittiğinde peter ı dikkatlice süzüyorsun.  o sana bakmadan düşünüyor. bu görüntüyle dahada ümitsizleşiyorsun.
peter kalkıp gemiyi sürmeye başlıyor. sen de yanındaki koltuğa oturup ona bakıyorsun. seni onlara teslim edicek. bundan eminsin.
üzgünce gözünden bi yaş düşüyor.
peter ise sana bakıp bir gezegende duruyor.
sen bu gezegene daha önce gelmediğine eminsin. ne yani seni teslim etmiyecek mi?
peter iniyor ve senin de elini tutup indiriyor.
bir eve ilerlerken etrafı gezdiriyor sana. sen hala anlamsızca bakarken konuşuyor.
- yeni evini sana gösteriyorum bir sorun mu var?

heyecanla ona sarılırken hiç bu kadar mutlu olduğunu hatırlamıyorsun.
- hadi biraz müzik dinleyelim!

diyorsun o da gülümserken kulaklığı sana takıyor ve şarkıyı başlatıyor.
yeni aklına gelmiş gibi ona dönüyırsun.
- şarkılar sen söyleyince daha güzel oluyor.. yine söylermisin?

diye soruyorsun. peter ise gülümseyerek şakıya eşlik ediyor. sende hızla kaptın sözlerini.
sende eşlik ediyorsun ve geceden sabaha kadar  şarkı dinliyor ve söylüyorsunuz...

işte bunu sevdim.