Bölüm-4

308 21 47
                                        

-Bıraktığın için sağol hyung.

  Chan Minho'yu evine kadar götürmüştü. Başına bişey gelmesini istemiyordu.

  Kapının önüne geldiklerinde Minho zile bastı. Bir süre sonra kapıyı Hyunjin açtı.

+Hyung bişey mi oldu geç kaldın?

-İyiyim Hyunjin merak etme.

  Hyunjin'in gözleri karşısındaki tanımadığı adama kaydığında pis pis sırıttı.

+Hyung bu arkadaş kim?

-Ah... unutmuşum. Bu benim iş arkadaşım Chan hyung. Chan hyung, bu da ev arkadaşım Hyunjin.

+Memnun oldum hyung.

=Ben de. Minho benim gitmem gerek evdekiler merak eder.

-Tamam hyung yarın görüşürüz.

=Görüşürüz.

  Chan gittiğinde Minho'da içeri girdi.

+Hyung bu 'arkadaşın' bana hiçte 'arkadaş' gibi gelmedi. Acaba neden?

-Hyunjin sen mi kaçarsın yoksa ben mi kovalıyım?

+Ben kaçtım o zaman.

-Bencede.

  Hyunjin koşarak odasına çıktı ve Minho'da yemek hazırlamaya başladı.

*****

  Jisung hala yatağında uzanıyordu. Woojin ise Jisung'un başından ayrılmamıştı.

-Hala miden bulanıyor mu?

+Evet. Ama daha iyiyim.

-Birşeyler yemen gerek. Aşağıya inelim.

  Woojin Jisung'un cevap vermesini beklemeden Jisung'un kolunu tuttu ve yavaşça kaldırdı ve kendine yaslayıp aşağıya indirdi.

  Jisung' u sandalyeye oturtup önüne bir tabak kızarmış tavuk koydu ve yanına oturup tavuğu yedirmeye başladı.

  Bir süre sonra Chan eve geldi ve anahtarları masaya koyup su içmek için mutfağa gitti.

+Chan neden bu kadar geç kaldın?

=Arkadaşımı evine bıraktım.

-Bu arkadaş bir ihtimal erkek olabilir mi acaba?

  Jisung bu haliyle bile laf yetiştirmeyi başarıyordu. Tekrar konuşmaya başlayacakken Woojin'in ağzına tıktığı tavukla susmak zorunda kaldı.

=Evet o bir erkek. Ve o çok tatlı.

  Chan aklına Minho'nun gelmesiyle dalmış ve sesli düşünmüştü. Bunları duyan Jisung ise rahat durmamış Chan ile uğraşmaya başlamıştı. Ta ki telefonu çalana kadar.

Tatlı çocuk Jeonginnie arıyor...

Jisung ikinci defa çalmasına izin vermeden telefonu açtı.

-Alo Jeonginnie nasılsın?

  Woojin pür dikkat Jisung ve Jeongin'in konuşmalarını dinliyordu.

#Alo hyung iyiyim bugün seni göremedim bişey mi oldu diye merak ettiğim için aradım.

-Biraz rahatsızım sadece o yüzden erkenden eve geldim. İstersen gelip benimle ilgilenebilirsin.

  Woojin Jisung'un söyledikleri karşısında afallamıştı. O Jeongin'i seviyordu. Ama bu sefer fazla ileri gitmişti. Eğer Jeongin eve gelirse Woojin dayanamazdı.

#Hyung isterdim ama ödevlerim var. Hem sen öğrenci evinde kalmıyormuydun? Oradakiler sana bakabilir.

-Tabi sen ödevine bak. Bana da Woojin hyung baksın.

#Hyung alınmadın değilmi?

-Hayır Jeongin, alınmadım.

#O zaman benim şimdi kapatmam lazım kendine iyi bak.

-Sen istediysen kesin iyi bakarım.

#Hyung söylemeyi unuttum. Teşekkür ederim.

-Ne için?

#Ödevimde bana yardım ettiğin için. Sen olmasaydın ödev geç kalacaktı. Sana borçlu kaldım.

-Önemli değil Jeonginnie. Borcunu sonra ödersin.

#Hyung kapatmalıyım görüşürüz.

-Görüşürüz Jeonginnie.

  Jisung telefonu gülümseyen bir surat ile kapattı ve kapatır kapatmaz Woojin onu soru yağmuruna tuttu.

+Arayan şu sevdiğin çocuk muydu? Neden aramış? Buraya mı geliyor? Niye alınasın ki? Neye teşekkür etti?

-Evet hyung arayan sevdiğim çocuktu. Bugün beni okulda göremediği için aramış. Ödevleri olduğu için gelemiyor. Gelemediği için alınıp alınmadığımı sordu. Ve ödevine yardım ettiğim için teşekkür etti. Başka bir sorun var mı?

+Yok.

*****

  Seungmin gizlice Jeongin'in konuşmalarını dinliyordu. Telefon kapanınca Seungmin odanın önünden geçiyormuş gibi davrandı. Hemen sonra Jeongin'den bir mesaj geldi.

Kalp Hırsızım: Hyung odama gelebilir misin? Anlayamadığım bir konu var da.

Salyangoz Hyung: Hemen geliyorum.

  Seungmin odaya girdiğinde karşısında matematik test kitabıyla bakışan bir adet melek gördü. Jeongin de Seungmin'i görünce gülümsedi.

-Hyung çabuk geldin.

+Mesaj attığında kapının önünden geçiyordum. Hangi konu?

-Fonksiyonlar. (Bu konuyu ben de anlamıyorum)

+Hmm bakalım ben yapabilirmiyim.

  Seungmin Jeongin'in yanına oturdu ve kafasını soruya çevirdi. Jeongin pür dikkat Seungmin'in anlattıklarını dinliyordu.

  Bir süre sonra Jeongin sıkılmıştı ama hala dinlediğini belirtmek için başını Seungmin'e doğru çevirdi. Çok yakın duruyorlardı.

  Seungmin de Jeongin'in sıkıldığını düşünmüştü. Biraz mola vermek isteyip istemediğini sormak için Jeongin'e döndüğü an olan oldu.

  Şu an Seungmin'in dudakları Jeongin'in dudaklarının üstünde duruyordu.

_____

Vay be 584 kelime.

Bölüm nasıldı?

Kendi kendime feels geçirdim bu bölümü yazarken.

Bir dahaki bölümde olaylar olaylar.

Woojin çok kıskançsın sakin ol.

Jeongmin feels AĞAĞAĞAAĞAĞA.

Neyse hadin bays...

Stay ForeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin