Sabah olunca yine normal bir şekilde herkes kalktı, kahvaltısını yaptı, hazırlandı ve bir kısmı okula bir kısmı ise işe gitmek için kapıya ilerledi.
Kapıyı açtıklarında kapının önünde kapuşonlu ve maskeli bir adam duruyordu. Yere bir kutu bıraktıktan sonra bir süre kapıdaki şok olmuş gruba bakıp sırıttı ve koşarak uzaklaştı.
Changbin kutuyu alıp içeri girdi ve notu okudu.
"Beni görmenizi bilerek sağladım. Bu hediyem daha özel. Çünkü sevgilinin doğum gününe çok az kaldı. Doğum gününde sevgilinin acı çekerek öleceğini göreceğin için üzgünüm. Ama başka çarem yok. Seni zorla da olsa elde edeceğim. Bence son günlerinde Sevgilinin yanında ol Kim Seungmin. Sevgilinin ölüm gününe çok az kaldı."
Sm: Jeongin...
Jeongin oldukça sakin görünüyordu. Seungmin ise ağlamak üzereydi.
Seungmin Jeongin'in yanına gitti ve kollarını beline sardı. Jeongin de kollarını Seungmin'in boynuna doladı ve ikili hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
Diğerleri de ağlıyordu. Zorla da olsa sakinleşip kutuyu açtılar.
Kutunun içinde bir bıçak ve yanında da bir tabanca vardı.
Herkes kutuyu orada bırakıp gidecekleri yere doğru adımladılar.
Minho ve Chan işe giderken bu konu hakkında konuşuyorlardı.
Mh: Chan.
Ch: Efendim bebeğim.
Mh: Jeongin'i öldürecek mi? Biliyorum sen de bilmiyorsun ama sormak bir çözüm varmış gibi hissettiriyor.
Ch: Elbet bir çözüm vardır. Biz de o çözümü bulmak zorundayız.
Mh: Umarım buluruz.
*****
Jg: Biliyordum.
Js: Neyi biliyordun?
Jg: Sana söylemiştim. Her mutlu olduğumda başıma birşey geliyor. Seungmin'le sevgili olduğumuzda da mutlaka sorun çıkacağını söylemiştim.
Sm: Jeongin, bu sorunu beraber çözebiliriz. Eğer çözemezsek ve ölürsen, hiç düşünmeden peşinden gelirim.
Js: Gelir valla. Seviyor lan seni!
Sm: Tanrı belanı vermesin Jisung. İki romantiklik yaptırmadın sevgilime. Tabi sen romantiklik nedir bilmezsin ormantik sincap!
Js: Sensin ormantik!
Jg: OKULA GELDİK BAĞIRMAYIN!
Sm: Jeongin bağırmana gerek yok.
Jg: BEN BAĞIRMIYORUM!
Sh: Kankasına çekmiş.
Hj: Hangi kankasına?
Sh: Sana.
Hj: Alındım. Gidiyorum. Bayınız.
Sh: Ya ama Hyunjin ben şaka yaptım.
