"Babaaaaaaaa. Babaaaa. Uyan artık."diyerek zıplıyordu yatağın üzerinde Atakan. "Annecim azıcık dur ya. Aliiiiii,kalk hadi hayatımmm."dedim.
"Kalktım kalktım. Sabırlı olun azcık."
Atakan yüksek bir şekilde zıpladı ve aramıza yattı. Ali ile ikimiz Atakan'a sarıldık. "Anne bugün Gökhan Amcam'lara gidelim."
"Atakan sana daha ne kadar söyleyeceğim. Ara sıra da Gökhan Dayı de."
"Aşkım,daha 3 yaşında Atakan. Hadi kalkın. Bugün Sinan'lara gideceğiz. Kahvaltıyı onlarda edecekmişiz."
Yüzümde sinsi bir gülümseme ile kalktım. Atakan'ın odasına gittim. Bir kaç ay sonra Atakan 4 yaşına girecek. Bir ay önce de odasını yenilemiştik. Atakan'a seçme hakkı tanımıştık ve o simsiyah mobilyalar tercih etmişti.
Gardırobundan siyah bir kot şortunu ve beyaz gömleğini giydirdim hemen. Ayağına Barış'tan hediye gelen vansları giydirdim.
Sonra odaya geçtim. "Küçük titan ne giyeyim bugün ?"dedi Ali.
"Siyah kot şort ve beyaz gömlek giy. Atakan'da aynısını giydi. Ben de siyah kot tulumumu giyeceğim."
Burak'ın doğmasına 3 ay kalmıştı. Karnım Atakan'da da çok şişmemişti. Hatta Ali buna çok şaşırıyordu.
Hep beraber evden çıktık.Hemen yan apartmanda oturdukları için araba kullanmadık. Yürüyerek gittik.
"Anne ben bu parka gitmek istiyorum."
"İlk önce kahvaltı küçük bey."
Hep beraber giderken Atakan'ın ayağı tökezledi ve düştü. Hafif sıyrılmış ve kanamıştı. Ali yanına çöktü Atakan'ın.
"Atakan. Şimdi 3 kere bulut ol de. Eğer 3 kere bulut ol dersen tüm acıların geçecek. Tamam mı ?"Bunu duyunca yüzünde buruk bir gülümseme olmuştu. Aklıma Ali'nin bıçaklanması gelmişti.
"Tamam."
"O zaman tekrar et. Bulut ol. Bulut Ol Bulut Ol."
Ağlayarak tekrar etti.
"Bulut ol Bulut Ol Bulut Ol"Sonra Ali yanıma gelerek yanağıma bir buse kondurdu.
Asansörle Sinan'ların katına çıktık. İndiğimizde merdivenlerden çıkan Gökhan ve Oğuzu Gördük. Oğuz orta katta, üst katında Sinan,alt katına Gökhan oturuyordu. Sina , Cihan ve Atakan birbirini görünce hemen Sinan'ların kapısını çaldı.
"Hoşgeldiniz Efenimmm."dedi Ece. "Aşkımmm. Bir gel istersen."dedi Ece.
"Ooo beyler. Hoşgeldiniz. Hangi rüzgar attı sizi buraya ?"
"Sanki hiç gelmiyormuşuz gibi yapma lan."dedi Gökhan gülerek.
"Gökhaaaan. Çocuklar var. Lanlı lunlu konuşma istersen."dedi Merve.
Hep beraber salona geçtik. Karşımızda iki adet çorap vardı.
"Sinan şimdi sabahtan beri soruyorsun ya bu çoraplar ne diye ? Bende şöyle diyeyim. Bu çorapların içerisinde bir şey var. Ona bir bak istersen ?"
Hemen baktı Sinan. Üzerinde kaka olan küçücük bir çorap çıktı. Bebek Çorabı !!!
"Eceeee ? Hamile misin ????"
"Eveeeeeeetttt."
"Allaaaaaaah !"dedi
Herkes bir heyecenla masaya oturdu. Yenek yemeye başladık.
"O zamana bende müjdeyi vereyim. Biz de yarın çocuk esirgeme kurumuna gidiyoruz"
Bütün masa şenlendi.
"Ahhhhh !"diye bağırdım birden.
"Aliii hastaneye gidelim. Sancım vaaar."
"Ama daha çok erken. Hem ben pizza getirmiştim yaaa"dedi Oğuz.
Ne oluyordu Burak'a...Yaprak'a ne olacak ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4N1K ve Çocukları ♡
Hayran Kurgu> 4N1K Fam'larından Bir Kızın Yazmış Olduğu 8 Yıl Sonra Ki Çete Hayali ❤️