Işıl ışıl bir güne 'merhaba' demeyi o kadar çok istememe rağmen lanet olası alarmım bok gibi sesiyle istikrarlı bir şekilde çalmaya devam ediyordu. Kibarlığımdan ödün vermeyerek adeta bir piremses (!) gibi uyandım. Paytak ve tatlış adımlarımla kakamı yapmaya giderken kolumdan tutulup duvara fırlatılmamla neye uğradığımı şaşırmıştım. RESMEN KAMYON ŞOFÖRÜ OLMAYA ZORLANIYORUM. AY GİAAAAAD!!!!!!!
Derin bir nefes alıp beni kimin savurduğuna bakmak için arkamı döndüm fakat kimseyi görememiştim. Tam o sırada tuvalet kapısının kapanma sesini duydum.'Tövbeler olsun, neydi beğğ o?!?!?" Derken içerden bir ses ''HADDİNİ BİLECEKSİN KIZIM; BENİM EVİM, BENİM KURALLARIM. BU EVDE SIÇMA ÖNCELİĞİ BİLE BENİMDİR!''
WUT!?
Yakışıklı, süper, ultra mükemmel, efsane kaslı Meriçcanberk'imin sesiydi bu. Sanırım çok sıkışmış, ne dediğini bilmiyor yiğidim. Aman yani abim demek istedim canım ahahhaha sizde ohohoooho.
Her neyse olsun ben sonuç olarak bir piremsesim yani tuvaletimi yapmadan da durabilirim diymiiiii?
Hazırlanmak için hızla odama doğru yola koyuldum. Okul için uygun elbisemi çıkarıp makyajımı yapmaya başladım.
Artık hazırdım. Aşağıya indiğimde sitepmadır ve fadır kahvaltı masasında cilveleşiyordu. Abartılı öksürük sesimle dikkatleri üzerime çekip sandalyeye oturdum.
Hay Allah, dikkatlerin üzerimde olmasından da hiç hoşlanmam (!) ama neyse artık sonuç olarak bir watty kızıyım ehhehhehe. YİA RESMEN ÇOK SEKSİYİM OHAAA OF.s
Tam meyve suyumdan bir yudum almıştım ki Meriçcanberk gelip bir hödük gibi masaya oturdu. Sessiz ve gizemli erkek havasına bürünerek usulca bizi süzdü. Gözleri benim üzerimde durdu. Bir şey demesini umdum ama o sadece hunharca bakıp kahvaltısına geri döndü. Tıpkı diğer zenginler gibi ben de bir bardak meyve suyuyla doyuyordum. Babişimin parlak kelinden öpüp didoşa 'görüşürüz' dedikten sonra evden çıktım. Kapı kapanmadan da Meriçcanberk abim çıktı. ''Bin arabaya, beraber gidiyoruz'' dedi. Ne dersem diyeyim burnunun dikine gideceği için onaylayıp arabaya bindim.
Sınıfa girdiğimde bütün gözler bana döndü. Kızlar kıskançlıkla, erkekler ise hayranlıkla bana bakıyordu. Halbuki o kadar sadeydim ki(!)... Güzel olmak da çok zor bu devirde. Herkes peşimde deli divane kuyruk yane.d
Her neyse gelelim konumuza bugün abim benimle oturmayacaktı çünkü Uğurullaş'ı yanına çağırmıştı. Yani bugün yalnız oturacaktım anlıyor musunuz???? Ben defterime bir şeyler karalarken sınıfa geometri öğretmeni geldi. Tabii ki de ayağa kalkmadım manyak mısınız!? Kolej burası, bir de paramızla rezil mi olalım :^
Hocanın yanında yeni bir öğrenci de vardı. Yakışıklı bir çocuğa benziyordu.Böyle 3.90 boylarında (ne var boy önemli niii varrr?!?!?!) şaka şaka 1.70'lerinde kahverengi saçlı ve yeşil gözlü biriydi. Dikkatimi biraz daha yoğunlaştırıp bakınca bu kişinin Götay olduğunu anladım. VAN MİNÜT LAN!?!?!? HOOPP BABALIK DUR BAKİM ORDA, GÖTAY'IN BURDA NE İŞİ VAR AQ?
Gözümde canlanıyor koskaca mazihhhh.
Götay kim diye merak ediyorsanız eğer benim çocukluk arkadaşım. Küçükken beraber oynadığım ve büyüdüğüm çocuk. Biz taşınmak zorunda olduğumuz için ayrılmıştık. Babam telefon numaramı değiştirdiği için de haber alamamıştım. Her neyse o şuan buradaaaaa, yanımdaa!
Kendini kısaca tanıtıp yanıma oturdu. Sıkıca sarılıp hasret giderdik. Ben salya sümük ağlamaya başladığım için ortam yapış yapış, Götay'ın beyaz tişörtü sarı olmuştu. Hoca ayırmakla tehdit edince de hemen son bir kez sümkürüp onun omzuna sildim ve sessiz olmaya karar verdik.
Sonunda teneffüs zili çaldığında ise soluğu dışarıda almıştık. Beraber o eski günlerden bahsederek gezerken yolumuzu Meriçcanberk ve arkadaşları kesti. Daha ne olduğunu anlamadan Götay'ın suratına bir yumruk indi. Ben klasik watty kızı olarak ciyaklamaya başladım. Bir şekilde ortalığı sakinleştirdim. Meriçcanberk bana dönüp '' KİM LAN BU LAVUK?'' diye sordu. Tam açıklayacağım sırada sessiz ortamda bir "pıss" sesi yankılandı.
SANIRIM PİREMSESLER DE SABAHLARI TUVALETE GİTMELİ.!!
Yorum yapıp, arkadaşlarınızla da paylaşırsanız seviniriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abim Bir Mafya +18
Teen Fiction17 yaşında şehre yeni taşınmış bir kız, gizli mafyaya yakınlaşarak yapılabilecek en büyük hata için ilk adımı atıyor. Ama nereden bilebilir ki işlerin bu kadar sarpa saracağını? Kendini mafyanın ellerine bırakmak onun isteyeceği son şey bile değil...