(Medyada ki fotoğrafı kapak yapalım istermisiniz?)
Kulaklarımı sağır eden zil sesiyle gözlerimi açtım
"Noluyor lan?!" dediğim sırada Barış sıçrayarak koltuktan düştü
"Ne bu ses ya?" diyerek doğruldu Barış'ın yanındaki Maya
"Sikecem ama kim çalıyor lan bunu?" dedi Deniz dizlerimdeki başını kaldırmaya çalışarak
"Kafamı çarptım sanırım" dedi Barış yerden
"Dikkat et de ben seni sikmeyeyim!" dedi Patron Deniz'e doğru ve ekledi
"Uyanın lan hadi millet gelecek!"
"Ne milleti ya?" dedi Maya
"Barda uyuya kaldınız canım, birazdan müzikler çalmaya başlayacak sizi düşündüm daha"
"Allah razı olsun ya" dedi Deniz dalga geçerek
"Şarkı sesi kulaklarım için daha sağlıklıydı" dediğimde Patronla göz göze gelince gülümsedim.
"Hadi kalkın evinize gidin"
"Yok patron gece buradayız, işimiz var daha" dedi Barış
"Ne işiniz var?"
"Uyuşturucu farkındalığı için duvarlara yazılar yazacağız" dediğimde güldü
"Çaylağa söyleyeyim size birkaç renk sprey alsın gelsin madem"
"Tamam Patron" dedi Maya ve Patron barın dışına doğru yürümeye başladı. O gidince Deniz yeniden başını dizime koydu "Uyuduğum yer de çok güzeldi" diyince güldüm
"O değilde Patron bizim ağzımıza sıçar diyordum, bişey demedi"
"Oğlum siz yürek yemişsiniz, ne sarılıp yatıyorsunuz?"
"Ya abi biz oturuyorduk uyumuşuz" dedi Maya
"Bende düşünüyordum uyuyakalmışım"
"Yol yorgunuyuz hepimiz yenge"
"Hadi kalkın" dedi Deniz dizlerimden kalkarken
"Daha duvar yazısı yazacağız" diyip yerdeki Barışa elini uzattı kalkması için, o da kalkınca hepimiz barın çıkışına doğru yürümeye başladık
"Çaylak umarım doğru dürüst birşeyler almıştır"
"Altı üstü sprey alacak" dedi Barış
"Bazı spreyler çok renksiz üstünden geçmezsen belli olmuyor" dedim
"Yok canım bilir o kadarını" dedi Deniz
"İnşallah gülüm inşallah" dedi Maya, bu sırada çaylak elimde iki poşet spreyle geldi
"Spreyleri aldım" diyip Barış'a uzattı poşetleri, içinden birini çıkarıp bana uzattı
"Sağol Çaylak hadi sana kolay gelsin"
"Sağol" diyip bara girdi.
"Hadi herkes iki sprey alıp sokaklara dağılsın" dedi Maya
"Ne yazacağız?" dedi Deniz
"Uyuşturucu farkındalığı için bişeyler yazarız" dedi Barış
"Hadi o zaman" diyip iki sprey aldım ve bizimkilere el sallayarak sokağın sonundaki bir sokağa girdim...**
Gün aydınlanırken spreylerim bitince son yazı yazdığım duvarı dibine çökmüştüm, ayaklarım haddinden fazla ağrıyordu. Gelen geçenlerin haddi hesabı yok zaten, İstiklal caddesine meydan okurdu bu sokaklar geceleri, güneş doğana kadar torbacısı, balicisi, uyuyamayanı, mahalledeki tayfalardan birine dahil olup gece devriye atanı yani kimi ararsanız var, hepsi de tanıdığı için selam vererek geçiyorlardı. Sert yere uzun süre oturunca kıçım ağrımaya başladı ve bizim bara dönmek için hareketledim. Acaba Maya'lar ne yaptı? Umarım onlar da bitirmiştir de bir an önce eve gideriz, daha okula gideceğiz ya ne tarafa öleyim ben ha?! Söyleyin ne tarafa?
ARANIYOR: Hayatımın Mayası 💜
"Efendim Mavim"
"Ne yapıyorsun?"
"Valla yarım saat önce spreyim bitti, bende Barış'ın yanına geldim"
"He daha onun spreyi bitmedi mi?"
"Az kaldı"
"Tamam, ben bara dönüyorum işiniz bitince gelin, orada görüşürüz"
"Tamam görüşürüz" diyince telefonu kapattım.Acaba Deniz ne yaptı? Aslında onun da işi bitmediyse bara gideceğime onun yanına gitsem daha mantıklı olur, hem onu görünce enerjim yerine gelir
ARANIYOR: Mavişim 💙
"Güzelim?"
"Napıyosun? Neredesin?"
"Spreyim bitti az önce, barın oradayım. Sen?" dediği sırada sokaktan çıktı ve beni farketmeden bara doğru yürümeye başladı, telefonu kapatıp cebime koydum.Ne olduğunu anlamadan telefonuna bakarken koşup koşup sırtına atladım
"Bende senin sırtındayım" dediğim sırada kahkaha attı ve kollarıyla bacaklarımı sabitledi, düşmeyeyim diye
"Bitmek tükenmek bitmiyor enerjiniz Mina hanım" diyince güldüm
"Seni görünce dayanamadım, atlayayım dedim" diyince güldü
"Sanki denize atlıyor" dediğinde kahkaha attım
"Öyle sayılır" dediğimde o da kahakaha attı. Bizim barın kapısının önüne geldiğimizde bar henüz açıktı ama içeride kimse olacağını sanmıyorum, beni yere bıraktı
"Ne yapıyoruz?" diyince kaldırıma çöktüm
"Mayaları bekliyoruz" dediğimde yanıma oturdu ve bende başımı omuzuna yasladım.
"Yarın Maya'nın doğum günü, bütün plan hazır değil mi?"
"Hazır da yarın değil sonraki gün Maya'nın doğum günü"
"Güzelim gün aydınlandı artık bu günü sayma" diyince gülümsedim
"Haklısın"
"Çantalarımız bardaydı değil mi?"
"Aynen Maya'lar gelince onları da alır direkt okula geçeriz, biz yine okul çıkışı buraya geliriz" dediğimde gülümsedi
"Evet, dördümüz" dediğinde kafamı kaldırıp gözlerine baktım
"Sen iyi ki varsın be" dedim ellerimi yanaklarına koyarken
"Sende" diyip sarıldı bana. Yaşadıklarıma, beklediklerime, sabırlarıma, dualarıma hepsine değdi. Belki en kötüsünü yaşadım ama en iyisine denk geldim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela İkili
RandomGittikleri her okulda en fazla iki ay kalabilen 2 arkadaş bölgenin en belalı okuluna sürgün edilirse ne olur? (KÜFÜR İÇERİR)