--I still remember the look on your face
Hâlâ yüzündeki o bakışı hatırlıyorum,Lit through the darkness at 1:58
1: 58'de karanlığı aydınlığa çevirdiThe words that you whispered for just us to know
Sadece bizim bilmemiz için fısıldadığın o kelimeleriYou told me you loved me
Bana beni sevdiğini söyledinSo why did you go away?
Öyleyse neden çekip gittin?I do recall now the smell of the rain
Şimdi yağmurun kokusunu hatırlıyorumFresh on the pavement
Kaldırımın üzerindeki taze yağmurunI ran off the plane that July 9th
9 Temmuz'da uçaktan kaçtımThe beat of your heart it jumps through your shirt
Kalbin gömleğini yırtacakmış gibi atıyorI can still feel your arms
Hâlâ kollarını hissedebiliyorumBut now I'll go sit on the floor wearing your clothes
Ama şimdi senin kıyafetlerini giyerek yere oturacağımAll that I know is
Tüm bildiğimI don't know how to be something you miss.
Özlediğin bir şey olmanın nasıl olduğunu bilmemekI never thought we'd have a last kiss
Asla son bir öpücüğümüz olacağını düşünmemiştimNever imagined we'd end like this
Asla böyle bir sonumuz olacağını hayal etmemiştimYour name, forever the name on my lips
Adın, sonsuza kadar dudaklarımdaki isim olacakI do remember the swing of your step
Adımlarının dönüşünü hatırlıyorumThe life of the party, you're showing off again
Parti hayatı, tekrar gösteriş yapıyorsunAnd I roll my eyes and then
Ve gözlerimi deviriyorum ve sonraYou pull me in
Beni kendine çektinI'm not much for dancing but for you I did
Dans etmek için yeterince iyi değilim ama senin için ettimBecause I love your handshake, meeting my father
Çünkü babamla buluştuğunda el sıkışını seviyorumI love how you walk with your hands in your pockets.
Ellerin ceplerindeyken yürümeni,How you kissed me when I was in the middle of saying something
Tam bir şey söyleyecekken beni öpmeni de seviyorumThere's not a day I don't miss those rude interruptions
Kaba söz kesmelerini özelemediğim bir gün bile yokAnd I'll go sit on the floor wearing your clothes
Ve senin kıyafetlerini giyerek yere oturacağımAll that I know is
Tüm bildiğimI don't know how to be something you miss.
Özlediğin bir şeyin nasıl olduğunu bilmemekI never thought we'd have a last kiss
Asla son bir öpücüğümüz olacağını düşünmemiştimNever imagined we'd end like this
Asla böyle bir sonumuz olacağını hayal etmemiştimYour name, forever the name on my lips
Adın, sonsuza kadar dudaklarımdaki isim olacakSo I'll watch your life in pictures like I used to watch you sleep
Bu yüzden hayatını fotoğraflardan izleyeceğim eskiden seni uyarken izlediğim gibiAnd I feel you forget me like I used to feel you breathe
Ve beni unuttuğunu hissediyorum eskiden nefes alışını hissetiğim gibiAnd I keep up with our old friends just to ask them how you are
Ve eski arkadaşlarınla görüşeceğim yalnızca onlara senin nasıl olduğunu sormak içinHope it's nice where you are
Umarım bulunduğun yer güzeldirAnd I hope the sun shines
Ve umarım güneş parlıyordurAnd it's a beautiful day
Ve güzel bir gündürAnd something reminds you
Ve bir şeyler sana anımsatırYou wish you had stayed
Keşke kalsaydım demeyiYou can plan for a change in weather and time
Havanın ve zamanının değişimine göre plan yaparsınBut I never planned on you changing your mind
Ama fikrini değiştireceğini asla beklemiyordumSo I'll go sit on the floor wearing your clothes
Bu yüzden senin kıyafetlerini giyerek yere oturacağımAll that I know is
Tüm bildiğimI don't know how to be something you miss.
Özlediğin bir şeyin nasıl olduğunu bilmemekI never thought we'd have a last kiss
Asla son bir öpücüğümüz olacağını düşünmemiştimNever imagined we'd end like this
Asla böyle bir sonumuz olacağını hayal etmemiştimYour name, forever the name on my lips
Adın, sonsuza kadar dudaklarımdaki isim olacakJust like our last kiss
Aynı son öpücüğümüz gibiForever the name on my lips.
Sonsuza kadar duduaklarımdaki ism olacakForever the name on my lips.
Sonsuza kadar duduaklarımdaki ism olacakJust like our last...
Sanki sonumuzmuş gibi...You can plan for a change in weather and time but I never planned on you changin' your mind*: Burada "plan for" ve plan on" kalıpları kullanılmış ve ikisi de farklı anlamlar geliyor. "Plan for" bir şeyin olabileceğini öngörerek hazırlık yapmak anlamına gelir. "Plan on" ise belirli bir şeyin gerçekleşmesini beklemek veya buna güvenmek anlamına gelir. Yani, bir olayın olacağını varsaymak veya buna dayanarak hareket etmek. Kısacası bu iki ifade arasındaki fark, hava ve zaman gibi öngörülebilir değişikliklere hazırlıklı olabileceğimizi, ancak birinin fikrini değiştirmesinin tamamen beklenmedik ve etkileyici bir durum olduğunu vurgular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taylor Swift-Speak Now (Taylor's Version) (Türkçe Çeviri)
AcakTaylor Swift'in 3. sütudyo albümü "Speak Now" çevirisi.