Sıradan, macerasız bir hayatı olan kız ve tam aksine anormal aksiyonlu mafya babası bir adam. Tesadüf bir kaçırılma vakasında tanışmaları ve ilk görüşte aşk💙 Tabi bu aşkın önündeki engelleri unutmayalım. Ama bu tutkulu aşk hiçbirine takılmadı, hep...
Alarmımı elimin tersitle itip susturdum. Saat 06:30 olmalıydı. Gözlerimi ovuşturarak açmaya çalıştım. Dün gece kızlar gecesi yaptığımız için geç yatmıştık. Kafamı sağa çevirdiğimde Nazlı'nın hâlâ uyuduğunu gördüm. Yavaşça yataktan doğrulup banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım.
Nazlı hâlâ uyuyordu. Göz devirip aşağı mutfağa indim. Güzel bir kahvaltı hazırlayıp merdivenlerin başına geldim. Sesimi düzenleyip bağırmaya hazırlandım.
"EYLEM!! NAZLI!! Kahvaltı hazır gelin hadi!!!!!"
Eylem yukardan bağırdı.
"Ya okula ben gitmiyorum, beni niye uyandırıyosun BAHAR!?!?!"
"Hadi kalk bizi sen bırakıcaktın unuttun mu?"
Merdivenlerin üst tarafında Eylem göründü. Saçını topuz yapıp banyoya girdi.
Nazlı'nın böyle kalkmayacağını bildiğim için bir bardak su doldurup yukarı çıktım. Nazlı'nın baş ucuna gelip yastığını altından çektim. Üçten geriye sayıp suyu döktüm.
Buz gibi suyu yüzünde hissedince yerinden sıçradı.
"Ooo soğuk, buz buz!"
"Günaydın Nazlı. Kahvaltı hazır, okula gecikicez hadi canım."
Nazlı öldürücü bakışlar atıp banyoya geçti. Bende zaferimle aşağı inip sofraya oturdum.
"Kalktı mı cimcime?"
"Soğuk suyla uyandı. Banyoda gelir şimdi"
Ağzıma salatalık atıp devam ettim.
"Abla, sen şu Kerim işini nasıl hallediceksin?"
"Var aklımda bişeyler. Ama sen pek memnun olmayabilirsin."
"Beni şu Kerim belasından kurtarsında ne olursa olsun."
Gülüp yemeğe döndü. Nazlıda kahvaltıya inince yiyip hazırlanmaya çıktık.
.......
Altıma beyaz pantolon, üstüne de kot gömlek giydim. Saçlarımıda salık bıraktım. Hafıf ten rengi bir far sürüp rimel çektim. Ruj kullanmayı sevmediğim için çilekli dudak nemlendiricisi sürüp son kez kendime baktım.
(Bahar'ın kıyafeti multimedyada)
Nazlı arkada dolabını karıştırıyordu. Hâlâ ne giyeceğine karar verememişti. Dolabın karşına geçip Nazlı'yı kenara ittim.
Elime ilk geçen kırmızı eteğin üstüne beyaz bir kalın askılı bluz verdim. Ve sürükleyerek banyoya soktum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Nazlı'nın kıyafeti)
Ablam o ra telefonda konuşuyordu. Dersin başlamasına 45 dk vardı. Allahtan okul bizim eve 25 30 dklık bir yakınlıktaydı. Tabi arabayla. Nazlı halinden memnun banyodan çıkınca hafif bir makyaj yapıp odadan çıktık. Ablam hâlâ haır değildi. Kaşlarımı çatıp ablama baktım.
"Senide mi ben hazırlıyacam? Niye hazır değilsin Eylemcim?"
Sizi ben bırakmayacağım."
O sırada aşağıdan araba korna sesi geldi. Anlamadığımı belirten bir ses çıkardım. Eylem ikimizide kapıya sürükledi.
"Daha ilk günden geç kalacaksınız. Hızlı olun."
Kapı açtığımızda Yavuz ve Ateş arabaya yaslanmış bize bakıyolardı. Bir haftadır sadece Ateş'i görüyordum. Nazlı'nın durumu yüzünden. Yavuz ve Ateş bize doğru gelirken ben ablama dönmüş öldürücü bakışlar atıyodum.
"Günaydın kızlar."
"Günaydın Yavuzcum. Tam vaktinde geldiniz. Kızlarda çıkıyorlardı."
Nazlı halinden memnun Ateş'in koluna girmiş bize bakıyordu.
"Abla ne gerek vardı, biz kendimiz giderdik. Zahmet etmişsiniz ama biz kendimiz gidebiliriz Yavuz."
"Aa ne zahmeti canım. Hem işim var okulda zaten. Eylemde rica edince kırmadım."
"Keşke kırsaydın. Ayrıca senin okulda ne işin var?"
"Sevgilimi okula bırakıcaktım da, ilk gün ya."
Bunu duyunca Ateş'e döndüm. Pis bana sevgilisi yok demişti. Ama bir haftadır da ortalarda yoktu zaten. Bu bir haftada sevgili mi yaptı yani!
"Ay biz rahatsız etmeyelim sizi o zaman. Ateş bize eşlik eder. Dimi ATEŞ?!"
Bana bakıp gülüyordu. Ablam araya girdi.
"Of çok uzadı ama. Bugünlük Yavuz senin sevgilinmişte seni okula bırakıyomuş gibi yapıcak. Kerim meselesini biliyo Bahar."
"Neğğ hayatta olmaz."
"Ama sabah öyle demiyodun. 'Şu Kerim meselesi bitsinde ne olursa olsun' yen ben değildim canım."
"Öyle dedim dimi?"
Kafasıyla onayladı. Oflayıp arabaya yürüdük.
.......
Yavuz arbayı kullanıyordu. Ateş ve Nazlı arkada bende ön koltukta oturuyordum. Okula gelince kemerimi çıkarıp indim. Diğerleride yanıma gelip okulu incelediler. Ateş'in ağzı açık kalmıştı.
"Vay anasını, okula bak be! Bizim okuduğumuz okula bin basar yeminlen."
"Öyledir benim okulum. Neyse biz 15:30 gibi çıkıcaz alırsınız. Biz içeri geçelim bakalım."
O sırada Kerim'in uzaktan bize doğru geldiğini gördüm.
"Nazlı, Kerim geliyo."
Yavuz elini elime kenetleyip bana baktı. İlk önce ellerimize sonra yüzüne baktım. Gülümsüyordu. Bende gülümseyip önüme döndüm.
İşte Kerim belası geliyor. Hadi hayırlısı.
______________600 kelime_______________________
Bol bol vote ve yorum bekliyorum. Sizin fikirlerinize göre de hareket edicem. Yorumlarınız benim için önemli!!
