Senden Sonra Ben

10. Bölüm- Nefessiz Anlar

Nefes'ten

Karşımda Tahir vardı, o da en az benim kadar şaşkındı beni gördüğüne.
Onu öyle birden gördüğüm için korktum, az kalsın düşeçektim ki ellerini belime koyup beni tuttu.
Onun elleri belimde, benim elimde bir mum.
Onun gözlerinde alev.
Hiç kimse konuşmuyordu, sadece birbirimize bakıyorduk.

N: senin ne işin var burda??

Hemen geri çekildim, elimde hala mumu tutuyordum.

T: asul senin ne işin var burda? Burası benim evim.
N: s senin evin mı? Nasıl ya? Ben Asiye ablaya gelmiştim.
T: kendisi yengem olıy.
N: yengen. Anladım. Pardon.
T: ne işin var burda yengem niye çağırdı seni?
N: seni ilgilendirmeyen konular.
T: yav sen niye bu kadar ınatsın arkadaş? Basıt bir soru sormuşum işte.

Küçük bir mum bulduğum için, hemen yandı- ve elimi yaktı az.

N: ah.

Tahir hemen mumu elimden aldı, o sırada elektrikler geldi.
Az yanmış olan parmağıma baktı. Ve üfledi.

T: iyi mısun?

O sırada bir ses geldi, ikimizde oraya baktık, gelen Asiye ablaydı.
Zor yürüyordu, tabi bileğini incitti. Normal.

T: yenge? Yengem ne oldu sana?

Asiye abla bir bana bir Tahir'e bakıyordu.

A: ne edıysınız siz burda?
N: y yok bir şey.
A: senin niye iki saatır gelmediği belli oldu, e tanıştınuz mı bakayrum Tahir'le?

Asiye abla ayağa bastı biraz ve ufak bir çığlık attı.
Tahir hemen yanına gitti ve elinden tuttu.

T: yengem iyi mısun?
A: ah bileğum. Yardım et Tahir salona kadar bana. Basamayrum.
N: Asiye abla sen niye kalktın ki?
A: e Nefes Nefes diye çağırıyrım seni senden ses seda yok. Başına bir şey geldi mı diye bakmaya geldum, merak ettum.

Tahir Asiye ablayı salona götürüp koltuğa oturdu. Bende peşinden gittim.
N; Asiye abla ayağı kaldır koy yastığa, buzu nereye koydun?
A: orda.

Hemen buzu alıp ayağa koydum.
N; dursun burda, ben sana bir krem de veririm alırsın. Sürersin sabah ve akşam, geçer.
A: tamam sağol kuzum Tahir alır kremi değil mı yengem?
T: hı tabi tabi alırum ben.
A: yengem, sen niye geldun? Diğeleri nerde?
T: beni bılıysın yengem pek kalmak istemedum.
A: eh iyi bari.
N: Asiye abla, ben dosyayı alayım, evde incelerim. Sana da haber veririm tamam mı?
A: tamam kuzum. Sağol.
T: ne dosyasıymış o?
A: Nefes jinekoloğ. Durumuma bakacak.
T: he sen doktorsun.

Dedi bana bakarak.

N: evet doktorum. İzninizle ben gideyim artık, sanada geçmış olsun Asiye abla.
A: sağol Nefes, Tahir bırakır seni değil mı? Tek gitme zaten akşam oldi. Hem yeni taşındun mazallah bir şey olur.

Tahir'e baktım.

N: yok şey tek giderim ben sorun değil.
T: bırakurum ben yenge merak etme sen.
N: gerek yok dedim ya.
A: var allah allah bıraksun seni da nolacak. Bak içim rahat değil tek gidersen.
N: tamam peki, senin için.
T: vay be ne inatsun arkadaş.

Tahir'e ters bakıp çantamı aldım ve Asiye ablanın dosyasını da aldım.
Çantamın içerisinde koydum.

N: tamam ben hazırım, sadece bir lavaboya gidebilir mıyım?
T: ben gösterurum sağa.
N: sağol.

Tahir'i takip edip lavaboya gittim.

T: burda beklıyorum ben seni.
N: tamam.

İçeri girdim ve hemen çantamı yere bıraktım. Kendime aynaya baktım. Bu çok saçma bir tesadüf sadece değil mı? Yanı bu kadarı da fazla yanı. Bir yıl önce bir gece geçirdiğim adam'dan çoçuğum oldu, ve bir yıl sonra o adamla karşılaşıyorum; bırak karşılaşmayı yengesinin doktoru oldum. Evet, doktoru oldum. Yanı sırf Tahiri görmek istemediğimden bırakamam öyle. Hipokrat yeminim var benim.