15. Bölüm

2.5K 140 9
                                    

Nefes'ten

Tahir öyle diyince çok kötü olmuştum. Ben böyle olsun istemedim ki..
Kalktığımda Sinan yanıma geldi.

N: ne istiyorsun sen benden hala ya?
S: bakıyorum da sevgilinle kavga etmişiniz.
N; sanane be? Sanane?
S: yapma ama böyle Nefes. Ben seni görüyorum. Bana baktığın gibi bakmıyorsun ona. Sen ona aşık falan değilsin.
N: sen ne utanmaz herifsin ya? Hala peşimden gelme yüzün var yanı.
S: ben istediğimi alırım biliyorsun Nefes.
N: ama ben istediğinde alamadın Sinan. Bunu unutma.

Öyleydi. Sevgiliyken ve nışanlıyken sürekli birlikte olmamızı istedi, ama ben hiç bir zaman buna izin vermedim. Sanki içimde bir his bana böyle bir şeyi asla yapma diyordu.

Onun yanına geçip hemen ordan ayrıldım.
Tahir ortalıklarlda yoktu, nereye kayboldu bu adam birden?
Saate baktığımda, hastanede olmam gerektiğini gördüm.
Bende hemen işimin başına gittim.

Tahir'den

Arkamda o Sinan herifin olduğunu biliyordum.
Ve sadece bu yüzden Nefes'in benim elimi tuttuğunu da biliyordum.
Evet, bu bana baya koydu.

Bu yüzden de ordan uzaklaştım.
Beni kullanıyordu, ben ona bu kadar aşıkken o beni kullandı sadece.
O herifi kıskandırmak için mı? Yoksa hala onu seviyor muydu?
Belki bu sorunun cevabını bilmek istemiyorum.

Nefes'ten

Aklım Tahir'de kaldı. Ya tamamen yalnış anladı beni of.
Nefes, nesini yalnış anladı? Bildiğin sırf Sınan ordaydi diye tutmadın mı adamın elini?
Tuttum.

Of ama öyle bir amacla değildi.
Ben niye kendi kendimle bu kadar konuşuyorum şimdi ya?

Şuan boştum. Bu yüzden Asiye ablanın dosyasını inceliyordum. Bu analizlerden baya şey çikartabilirim ama, benim onu muameye etmem gerek ki tam göreyim neyin olduğu.
Ya gerçekten kadına üzüldüm, çoçuğu olması için her şey yapıyor ama.. olmuyor.
Bu nasıl adalet ya, bu nasıl dünya?
Ben istemeden hamile kaldım...

Odama Nazlı girdi.

Nazlı: Nefes, kızım sen hala çalışıyor musun? E mola zamanı.
N; git sen gelirim ben.
Nazlı; sen iyi mısın? Canın sıkkın gibi, bir şey mı oldu?
N: bilmiyorum.

Nazlı kapıyı kapattı ve yanıma geldi.

Nazlı: ne oldu? Anlat bana,
N; ya ben galıba bugün Tahir'in kalbini kırdım.
Nazlı: nasıl yanı? Galıba derken?
N: kahvaltıya çıktık beraber.
Nazlı: sen ve Tahir? Kahvalti ettiniz? Birlikte?
N: evet, restoranda Sınan da vardı.
Nazlı: ıyy pis. Olay falan mı çıkardı o şerefsiz?
N: yok. Çıkarmadı ama.
Nazlı; ama ne?
N: ben Tahir'in elini tuttum.
Nazlı: nasıl yanı?
N: Tahir'in elini tuttum işte.
Nazlı: peki neden yaptın böyle bir şeyi?
N: Sinan ordaydı bende refleks olarak- bende bilmiyorum.
Nazlı: Sınan'a bir şey ispat etmek için mı yada gözüne sokmak için mı? Nefes, yoksa sen hala bu adamı-
N: sakın tamamlanma o cümleyi. Yok öyle bir şey!
Nazlı: peki o zaman neden? Tahir'in sana karşı bir şeyler hissetiğini biliyorsun, niye yaptın böyle bir şeyi?
N: galıba güvende hissediyim diye.
Nazlı: nasıl yanı? O neden?

Sustum. Hiç bir şey demedim. Diyemedim.

Nazlı: Nefes, o herif sana bir şey mı yaptı yoksa?

Yine bir şey demedim sadece sustum.

Nazlı: Nefes, bana cevap ver. Niye korkuyorsun sen ondan birden bire?
N: Nazlı.. Sinan ben hastaneden gittiğimden beri mesajlar atmaya başladı. Aramalar falan. Gözü döndü sanki.
Nazlı: benim bundan niye haberim yok Nefes??!
N: seni meraklandırmak istemedim çünkü.
Nazlı: Nefes, Sinan'ın hep sevmediğim bir tarafi vardı ama sen hiç bir zaman göremedin. Şimdi böyle diyince bende tırstım yanı.
N: ya tamam onu bırak şimdi ben Tahir'le ne yapacağım? Ben kendimi çok kötü hissediyorum.
Nazlı: paşa paşa gideceksin diyeceksin ki böyle böyle oldu.
N: saçmalama.
Nazlı; ya git işte özür dile.
N: anlatmaya çalıştım dinlemedi ki.
Nazlı: bence sen yine dene. Sinan'dan da uzak dur. Ne kadar uzak durabilsen.
N; giderim akşam, onu bulmaya çalışırım.
Nazlı; tamam.

Senden Sonra Ben Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin