unknown: evde misin?
unknown: bu da soru mu?
unknown: tabii ki, evde değilsindir çünkü,
unknown: eminim Sierra ile otel odasında düzüşüyorsundur.
luke: yanlış tahmin, evdeyim.
luke: ve hayır,
luke: Sierra ile otel odasında düzüşmüyorum.
unknown: şaşırdım, bu dünyada bir ilk olmalı.
luke: düzüşmüyorum, çünkü onu barda becerdim zaten.
unknown: sözümü geri alıyorum.
luke: tamam, şimdi siktir git yorgunum.
unknown: ne kadar kaba ve götsün sen böyle?
luke: sana iyilik meleği gibi falan mı davranacağımı sandın?
luke: seni tanımıyorum bile.
unknown: becerdiğin tüm kızları tanımıyorsun, ama onlara yine de iyi davranıyorsun?
luke: çoğunu tanıyorum, tanımadıklarımla yatarken de genellikle sarhoş olmuş oluyorum.
unknown: yine de eminim onlara, bana davrandığından iyi davranıyorsundur.
luke: sikeyim, sen ciddi misin?
luke: ciddi ciddi trip atıp, 'bini nidin sivmiyirsin?' diyeceksen, ikile lütfen.
unknown: olmayan amına koyayım, Hemmings.
luke: ben de senin olan amına koyayım, bilinmeyen.
luke: işin en şey tarafı,
unknown: şey?
luke: bok*
unknown: devam et-.-
luke: izin verdiğin için teşekkürler.
luke: işin en bok tarafı,
luke: seni tanıyorum, aynı iş yerinde çalışıyoruz ve arkadaşlarımız çıkıyor.
luke: ama kendini göstermek bir yana,
luke: ismini bile söylemiyorsun.
unknown: sebebini söylemiştim?
luke: seni bulmamdan neden bu kadar korkuyorsun?
luke: ve ya karşıma çıkmaktan?
unknown: ultra yakışıklı, sarışın bir göt deliği olduğundan.
luke: iltifatın bir bokuma yaramıyor.
unknown: iltifat etmemiştim zaten.
luke: -.-
luke: korkakları sevmem.
luke: en kötüsü siktiri çekip, seni red edeceğim,
luke: bunun nesinden korkuyorsun?
unknown: duygularından arınmış bir robot olduğun için anlayamazsın zaten.
luke: anlat o zaman?
unknown: neyi?
unknown: Sierra'nin kıçını nasıl ellediğini mi?
unknown: yoksa onun saçlarıyla oynarken, kulağına 'altımda kıvranacaksın' demeni mi?
luke: ulan onu nasıl duydundpwşsösosms
unknown: utanmadan random atıyorsun bir de.
luke: gülmekte mi yasak?
unknown: senin gibi orospu çocuklarına yasak.
unknown: ayrıca duymadım, dudak hareketlerinden anladım.
luke: demek dudağıma bakıyordun ha?;))
unknown: çok yakınındaydım, kafanı çevirsen beni görebilirdin ama,
unknown: kıç ellemekle meşguldün:')
luke: eminim bize bakıp azmışsındır LEŞSÇLS
unknown: biz ona 'azmak' değil de 'canım yandı' diyoruz, ama yine de sen bilirsin.
luke: tüh desene bilemeyeceğim xjelsösl
unknown: lan
unknown: random atıp durma!
luke: neden? SlwsççwiwşwkswğsşwlsmwlsğwlsksmkKkskalsEKSŞWİSÖELSÜWŞSLSLSLllslğwaiKskSKEPAÜAŞWLWSKİSŞAÖSOSLSLAslwğağwğaşalls
unknown: sen ve arkadaşların sinirime dokunuyor.
luke: yine ne yaptık, sayın olmayan bilinmeyen?
unknown: Calum yine patronun odasında Viviana'yı götürürken,
luke: işte benim oğlum.
unknown: oşto bonom oğlom-.-
luke: seni sonra nazara alacağım..
unknown: her neyse,
unknown: Viviana, Calum yüzünden artık bize bile gelemiyor, ahmak!
unknown: bu da yetmezmiş gibi Ashton ve şu renkli kafa ve aşırı tatlı Michael geldi.
unknown: Ashton Flora'yı ve Michael ise Evelyn'i koluna takarak defolup gittiler.
unknown: sen orada başka kızı düzerken, arkadaşların da, arkadaşlarımı düzüyordu.
luke: işte benimkiler woahhh
unknown: ahmak gibi kaldım ortada.
luke: çünkü öylesin.
unknown: 🖕🏻
(Görüldü 03:21 ✔️✔️)
yorgun ve açım:/
Medyaya bakarak duygulandım;(
-mars
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cíel || Hemmings
Short Story"Eğer seni becerirsem, gökyüzüne bakacağım çünkü eminim çirkinsindir." Luke Hemmings Texting. *Cíel-Gökyüzü