8

2.3K 80 95
                                    

Medyayı dinleyerek okumanız tavsiye edilir.



"Bayım, çıkmanız gerek. Bar kapanıyor." Karşımdaki her geldiğinde, bana 3500 defa asılan herife baktım. İçtiği 15'ci bardaktan sonra kafası epey bir gidikti ve eminim, ayağa kalkma ihtimali yoktu.

Oflayıp, masaya yaslandım. "Bayım, lütfen kalkar mısınız?" Sabrımı taşırırsa, kıçına tekmeyi basabilirdim.

Bir şey demeyip, elimden içki şişesini kaptı ve kafasına dikti. Gözlerimi devirip bakışlarımı ondan çektim ve etrafı süzdüm.

Bar çoktan boşalmıştı. Sadece Luke ve grubu, kız arkadaşları, ben ve şu siktiğimin alkoliği vardı.

Viviana ve Calum sarılıp, birbirlerini öperken, Flora, Ashton'ın kucağında oturup kafasını dinlendiriyordu. Michael ve Luke ise kenarda durup sigara içiyordular.

Luke'un yanında ilk defa kız yoktu ve beni şaşırtması hoşuma gitmişti.

Oh, onun her şeyi hoşuma gidiyordu.

Üzerine giydiği tümü siyahtan oluşan kıyafetler, dağınık kıvırcık saçları ve mavi gözleri.. Hafif sakalları çıkmıştı ve bu, onlara parmaklarımı geçirme hissi uyandırıyordu.

1 haftadır engelimi kaldırmasa bile..

Ona bakarak derin bir iç çektim. O kadar tapılasıydı ki.. Sigarasını içine çekerken, çöken yanakları ve büyülüp küçülen burun delikleri. Oh, burnundan bahsetmiyorum bile.

Küçük ve düz bir burnu vardı. Bu onu sevimli gösteriyordu. Tanrım! Beğenmediğim tek bir yanı bile yoktu. Kalbimin ağzımda atmasına sebep oluyordu, kalbimi acıtmasına bakmayarak.

O kadar içli içli bakıyordum ki, bakışlarını Michael'dan bana çevirmesini farketmemiştim bile.

Bir süre uzaktan sigarasını içerken bana baktı. Gözlerini kıstı ve kalbimin daha da hızlı çarpmasına sebep oldu. Gözlerimizi bir saniye bile çekmeden birbirimize bakıyorduk ve ben, bunca zaman beni nasıl farketmemesine şaşırıyordum.

Sigarasını dudaklarından çekip, dumanı üflediğinde saçından bir tutam alnına düştü. İstemsizce hafif kıkırdadığımda onun da yüzünde hafif bir gülümseme oluştuğunu görmüştüm.

İki yıl boyunca ikimizin arasında geçen tek romantik -pek sayılmasa da- andı.

Ona daha fazla bakmak istesem de karşımda içip kafayı bulmuş adama bakmak zorunda kaldım. "Bir şişe daha." Dedi ağzında kelimeleri yuvarlayarak.

Luke'a bakmasam da, gözlerinin adamla benim aramda mekik dokuduğunu hissediyordum.

Kafamı salladım. "Hayır, şimdi gidiyorsun." İğrenç bir şekilde güldükten sonra ciddileşti. "Sana bir şişe daha dedim, sürtük!"

Sertçe kolumu kavradığında, acı içinde inledim. İğrenç içki kokusu midemi bulandırıyordu. Suratını suratıma yaklaştırdığı zaman kolumu çekmek istediğimde bir kez daha sertçe sıktı.

Küçük çaplı çığlık attığım zaman bir el adamın ensesinden tutarak benden uzaklaştırdı.

Flora ve Viviana yanıma gelirken, adam yere yığılmış, üzerine çıkmış kişi ise ona yumruklarını art arda gönderiyordu.

"İyi misin?" Flora'nın sorduğu soruya kafamı salladım.

İyi değildim.

Asıl iyi olmama sebebim ise beni o adamdan kurtaran kişinin Luke olmasıydı.

Cíel || HemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin