luke: ölüyorım..
luke: sanırm öluyeoum
unknown: ne?
luke: ben ölyırum
unknown: ne saçmalıyorsun, Robert?
luke: çok salköa ama sanrm aşkk oldım..
unknown: içtin mi?
luke: o kadar değik
unknown: belli, evet.
luke: acı çekyorum
unknown: ne saçmalıyorsun?
luke: bana yardm rg
unknown: luke, cidden ne saçmalıyorsun?
unknown: hiçbir şey anlamıyorum aptal.
unknown: doğru düzgün anlat, ne istiyorsun benden?
luke: bana Rose'u grtir
unknown: Rose ne alaka?
luke: sanrjm kusavsğım
Luke çevrimdışı
unknown: Robert?!!
unknown: Hey!
unknown: ne saçmalıyorsun sen?
unknown: nereye gittin?
unknown: ugh! ne halin varsa gör!
Telefonu kapatarak koltuğa fırlattım. Ağzım kulaklarımdaydı. Uzun bir aradan sonra ilk kez böyle mutlu hissediyordum.
O günden sonra, bilemiyorum aramız garip bir şekilde yakındı. Ben beni becerip öylece bırakmasını düşünüyordum, ama o boş vakit bulduğu an yanıma geliyor, benimle ilgileniyordu.
Tamam âşık değildi ne de sevgili değildik, ama beni gerçekten önemsemesi ve bunu belli etmesi hoşuma gidiyordu.
Hâlâ daha anonimi söylememiştim ve görünüşe bakılırsa söylemeyecektim de. Bir kaç hafta sonra biriktirdiğim parayla yeni bir hat alıp, gerçek Rose olarak numaramı verecektim.
Evet, çocukluğa son vermiştim. Böylesi daha iyiydi ve belki, bilemiyorum aramızda bir şeyler ola bilirdi?
Beni düşüncelerimden ayıran telefonuma gelen bildirim sesi olmuştu.
Telefonu açınca mesajı yollayanın Eddard olduğunu gördüm.
eddard: Rose?
rose: efendim, ed?
eddard: seninle konuşmam gereken bir şey var.
eddard: yani bilemiyorum bu çok acil.
rose: bir dakika ne oldu? sen iyi misin?
eddard: evet ben iyiyim, fakat söylediklerimi görmezden gelirsen iyi olmayan sen olacaksın rose.
rose: anlamadım? nasıl yani? neyden bahsediyorsun açıklar mısın?
eddard: uzatmadan direkt olarak konuya dalacağım.
eddard: sence de geçen yıllara karşın, sen Luke'a anonim olarak yazdıktan sonra seni birden farketmesi garip değil mi?
eddard: yani hey! tesadüfe bak ona 1-2 yıl sonra anonim olarak yazıyorsun,
eddard: sevgili olmayan Luke 1-2 yıl içinde seni sikine bile takmazken, sen ona yazdıktan sonra nasıl bir şeyse hemen farkına varıyor ha?
rose: ne? ne demek istiyorsun?
eddard: akıllı kızsın, rose.
eddard: beynini kullan, sence de garip değil mi?
eddard: yani o kadar yıl seni görmüyor bile, nasıl oldu da sen ona yazdıktan sonra senin farkına vardı?
rose: gerçekten anlamıyorum eddard.
rose: açık konuş.
eddard: yeterince açık değil miyim?
eddard: seninle oynadığını görmüyor musun?
eddard: bu kadar mı körsün?
rose: ne saçmalıyorsun sen?
rose: kullanmak ne demek aklını mı kaçırdın?
eddard: bak rose,
eddard: senden hoşlanıyorum ve bunu biliyorsun.
eddard: karşılık verip vermemen önemli değil, içimdeki yerin apayrı ne yapsam da hisslerim sana karşı değişmedi.
eddard: zarar görmeni istemiyorum, Luke sandığın gibi biri değil.
rose: ben, yani eddard yanlış düşünüyorsun.
eddard: pekâla,
eddard: numaranı istedi mi senden hiç?
rose: hayır?
eddard: eh, tabii ki istemedi bendeki de soru,
eddard: istemedi çünkü numaran zaten onda var, anonim olduğunu biliyor.
rose: eddard yemin ederim anlamıyorum, ne demek istiyorun?
eddard: bana 3 gün zaman ver, ne olduğunu sana kanıt ile birlikte göstereceğim.
rose: ne? ne kanıtı?
eddard: sabırlı ol, ve luke'tan uzak dur sadece.
Eddard çevrimdışı
rose: ne? nereye gittin? açıklama yapmalısın?
rose: tanrı aşkına ed?!
rose: oh, siktir!
Rose çevrimdışı
Gelecek bölüm final!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cíel || Hemmings
Short Story"Eğer seni becerirsem, gökyüzüne bakacağım çünkü eminim çirkinsindir." Luke Hemmings Texting. *Cíel-Gökyüzü