•28•

639 38 19
                                    

"Tony... Ben... Ben bunu kabul edemem... Hazır hissetmiyorum."

Birkaç adım geriye kaçtı Steve. Kendisini bu kadar seven birini bırakmak kötüydü ancak imkansız değildi. İkisinin daha iyi şansları olabilirdi.

"Ne?" Diye fısıldadı dizleri üzerindeki adam.

Steve saçlarına ellerini geçirdi. "Ben bu ilişkiyi sürdüremem. Kendine iyi bak Tony."

Tamam tamam bu kadar yeter kdndlxnlxnx

Şimdi gerçek bölüme geçelim 😂😂

"Ben... Evet! Siktir! Evet!"

Steve mutlulukla ayağa kalkan Tony'nin dudaklarına kısa ama tutkulu bir öpücük kondurdu. Tony, yüzündeki aptal sırıtmayla, "Diline dikkat et!" Dedi. Sesinde sahte bir sinir vardı.

"Siktir et dilimi! Evleniyorum! Hem de sevdiğim adamla!"

***

Steve'in evlilik teklifini küfür ederek kabul etmesinin üzerinden 3 saat geçmişti ancak utancından Tony'nin değil yüzüne, olduğu tarafa bile bakamıyordu.

Sarışın adam eve geldiklerinden beri kalkmadığı dönen sandalyede sıkıntıyla iç çekti. Tony hala oturduğu koltuktan Steve'i izliyordu. Dayanamadı ve kalkıp müstakbel kocasına yaklaştı. Kollarını omuzlarına sardı ve boynuna eğilip öpmeye başladı.

Hiç kimse atlamıyor ama yine de 😂😂Anladınız siz

Anladığı inlemeyle öpüşlerini sertleştirdi. Steve sağ elini boynunu emen Tony'nin ensesine attı ve kafasını kendine çekti. Dudaklarını istekle öperken sandalyeden kalktı ve çokta uzağında olmayan duvara ilerledi. Sol elinde duvarın soğukluğunu hissettiğinde Tony'nin sırtını duvarla kendi dudaklarını da Tony'nin boynuyla buluşturdu.

Esmer adam ellerini Steve'in göğsüne koydu ve hafifçe itti. Aralarındaki mesafeden yararlanarak tişörtünün boyun kısmını tuttu ve yukarı çekti. Bedeninden ayrılan tişörtü koltuğa doğru fırlattı. Hızla yönlerini değiştirdi. Artık duvarla arasında Steve vardı.

Ellerini siyah, düğmeli tişörtün üzerinde gezdirdi ve zaten 3 düğmesi açık olan yaka kısmından bir düğmeyi daha serbest bıraktı.

Tişörtün düğmeli tarafı ağırlığa dayanamayıp sola doğru yatınca köprücük kemiği açığa çıkmıştı Steve'in. Tony sol elini tişörtün altından bedeninde gezdirirken sağ eli gri şortun önünde geziniyordu ve dudakları köprücük kemiğiyle boynu arasında mekik dokuyordu. Steve inlememek için kendini zor tutarken tişörtünü çıkardı.

Tony öpücüklerini sıkı kaslarla örülü göğsünden aşağılara doğru indirirken yavaş yavaş diz çöküyordu. Steve şaşkınlıkla sordu.

"Bebeğim, ne yapıyorsun?"

Tony başını yukarı kaldırdı ve yamuk bir gülüşle mırıldanırken Steve'in şortunu aşağı çekmeye başladı. "Bu gün seninle çok farklı bir şey deneyeceğiz sevgilim. Bana güven yeter."

Bakışlarını şortun açıkta bıraktığı yarı sert organa indirdi. "İşimi kolaylaştırdın bebeğim..."

Elleri organa kavradığında yukardan sert bir nefes sesi geldi. Yavaş yavaş ileri geri hareket ederken dudakları kasıklarında dolanıyordu.

"Sana zarar vermem biliyorsun değil mi Stevie?"

Steve başını sallarken "Biliyorum." Dedi.

"Bana güveniyor musun?"

"Hem de hiç kimseye güvenmediğim kadar."

Bu cevaplar Tony için yeterliydi. Önündeki organı ağır haraketlerle sıcak ağzına aldı. Karşılığında büyük bir inleme kazanmıştı dizleri üzerindeki adam. Organın ağzına sığmayan kısımlarını eliyle kapatarak gelgit yapmaya başladı.

Steve'in bedeni kasılıyor ve titriyordu. Tony'ninse işi burda bitmeye niyeti yoktu. Geriye çekildi ve ayağa kalkarken sevgilisinin elini kavradı.

Sarışın adamı koltuğa oturttu ve kendi kıyafetlerinden hızla kurtuldu. Yüzleri birbirine bakacak şekilde ata biner gibi kucağına oturdu ve altındaki sert organı girişine hizaladı.

Steve, Tony'nin canının yandığını anladığında dudaklarını birleştirdi ve sertçe emmeye başladı. Tony de kollarını Steve'in boynuna doladı ve öpüşmeye devam ederlerken hareketlerini hızlandırmaya başladı.

Steve'in kasılmaları tekrar başlamıştı. Tony de hızlanmaya devam ederken hafif inler bir tonda,

"Biraz- biraz daha dayan sevgilim." Dedi.

Alttaki adam esmer adamın belini kavradı ve sırtını koltukla buluşturdu. Ellerini de hareket ettikçe Tony'nin karnına çarpan erkekliğine sardı. Bir yandan Tony'nin içinde hareket ederken bir yandan da erkekliğini çekiyordu.

"Da- Dayan-"

Sona geldiğini hissederken sözlerini bitiremeden sertçe inleyerek kendini bırakmıştı. Tony'nin içinden çıkmadan aletini çekmeye devam ediyordu. Çok geçmeden başını koltuğa biraz daha bastırdı ve inlemeleriyle beraber karnına ve göğsüne boşaldı.

Steve'in anlı Tony'nin omuzuyla boynu arasındaki yerdeyken boynundan başlayarak aşağılara doğru öpmeye başladı. Tony'nin göğsündeki birkaç damla sıvıyı diliyle toplarken "Tuz ve sirke..."* diye mırıldandı.

Esmer adam yorgun bir gülümsemeyle konuştu. 

"Bende seni seviyorum."

Çok iğrenç bir bölümdü biliyorum. Hem bu bölüm hem de uzun zamandır gelmeyen bölümler için hepinizden özür diliyor ve affınıza sığınıyorum. Ev taşımaya çalışıyoruz ve benim odam gittiği için mülteci gibi koltukta uyuyorum 😂😂

* İse burdan geliyor. Larry shipperları kuduruyor 🤐❤️

 Larry shipperları kuduruyor 🤐❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha fazla uzatmayayım.

Allah okulun belasını versin.

Bir sonraki bölüme karar kendinize iyi bakın sizi seviyorum ❤️

Dipsiz Kuyu / Stony Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin