Dipsiz Kuyu / Stony

•26•

Her ne kadar Steve'in doğum gününün üzerinden çooook uzun bir zaman geçse de ben ne yazık ki bölümü şimdi yazıyorum, özür dilerim 😞

Umarım bölüm hoşunuza gider demeden önceeee...

4K OLMUŞUZ! NE KADAR MUTLU OLDUĞUMU ANLATAMAM ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM HEPİNİZE ❤️❤️

İyi okumalar dilerim 👋

(Bölümü kontrol etmedim hatalarımı maruz görün lütfen 🙏)

Steve gözlerini güzel bir güne açtı. Her zamanki gibi erken kalkmıştı. Yanında hafifi aralık dudakları ve çatık kaşlarıyla uyuyan sevgilisini görünce dün gece tüm zihnini kapladı. "Jarvis." Dedi Tony'i izlemeye devam ederken.

"Buyurun Bay Rogers."

Yatakta doğruldu. "Ben çıkıyorum eğer Tony sorarsa söylersin."

"Tabiki efendim." Diye karşılık veren mekanik sesten sonra her ne kadar görmeyeceğini bilse de kafasını salladı Steve. Sarı saçlarını karıştırdı. Yataktan kalktığı zaman hafif başı döndü ancak umursamadı.

Üstünü giyindikten sonra tek tük insanların bulunduğu sokağa çıktı. Uzun zamandır dışarı çıkmadığını derin bir nefes aldığında fark etti. Ancak Tony ile birlikteyken dışarı çıkma ihtiyacı duymuyordu.

Hafif bir tempo tutturdu ve boş sokakta koşmaya başladı. Gittikçe hızlanıyordu. İçinde açıklayamadığı bir endişe vardı, sanki bir şey olacaktı.

Yönünü eve çevirdi ve olağandan hızlı bir şekilde koşmaya başladı. Kalbi göğüs kafesini delecekmiş gibi hızlı atarken ve nefesi ağzından okyanusları dalgalandıracak kadar güçlü çıkıyordu.

Eve vardığında kapıyı açtı ve odalarına çıktı. Karşılaştığı manzara yüreğini parçalamıştı.

Tony yere oturmuş nefes almaya çalışıyordu. Kendisi de sevgilisinin yanına oturdu ve başını göğsüne yasladı.

"Geçti bebeğim. Nefes al... İşte böyle. Devam et. Nefes al güzelim. Sakin ol, yanındayım."

Tony'nin nefesleri düzene girmeye başlıyordu. Dağılmış saçlarınızın arasına birçok öpücük bıraktı ve şşşledi. Yatıştırıcı sözler söylemeye devam ederken parmaklarını birbirine kenetledi.

***

Tony sakinleşmiş ve uyumuştu. Uyandığında güzel bir kahvaltı yaptılar. Şimdi ise perdeleri kapatılmış ve loş ışık tarafından aydınlanan odada uzanıyorlardı.

Esmer adam yukarı uzanıp uzun bir öpücük kondurdu sevgilisinin dudaklarına. Bu gün Steve'in doğum günü olduğunu kendi doğum gününden iyi biliyordu ancak hazırladıkları süprizden dolayı hala kutlamamıştı. Steve ise hala doğum günü olduğumu fark etmemişti.

"Dışarı çıkalım mı?" Diye sordu Tony.

Steve göğsündeki adamın şakağını öperken mırıldandı. "Eğer çıkmak istiyorsan çıkabiliriz..."

O anda Steve tarafından ne kadar sevildiğini bir kere daha anladı Tony. Aşık olduğu adam kendisi için canını verebilecek kapasitedeydi. Tabii ki öyle bir durumda kendisi de sevdiği adam için canını verirdi ancak şu an içinde bulunduğu durum farklıydı.

Göğsünde yattığı adam kendisi için her şeyi yapmaya hazırdı. Gerek dışarı çıkmak, gerek canını vermek...
Tony, eğer istese Steve'in kendi için değişeceğine de bahse girerdi ama değişmesini gerektiren bir durum yoktu.

Hadi ama! Adamın varlığı başlı başına tanrının varlığının kanıtıydı!

Derin düşüncelerinden elinde sıkılmış kocaman ellerle döndü. Hızla yerinden doğrulduğunda gözleri hafif karardı ve sendeledi. Steve Tony'nin koluna destek olurken kıkırdadı.

"Sana her seferinde yavaş kalk diyorum ve sen hiçbir seferinde beni dinleniyorsun..."

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

Sizce Steve'i nasıl bir sürpriz bekliyor?

Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın❤️

Ve uzun zamandır bölüm gelmemesinin sebebi çözmen gereken problemlerim, haftanın her günü idmanlarım ve taşımaya çalıştığımız bir ev vardı.

Sorarsanız ne problemlerimi çözebildim ne de evi taşıyabildik jsbsosnpsjs ama idmanlara son gaz devam 😂😂

Görüşmek üzere sizi seviyorum 💞