BEBEK

111 4 1
                                    

         17 Kasım 2016

Genç kız çantasını ve çellosunu alıp çıktı evden.
Vapuru beklerken yanına gelen Atakanla irkildi genç kız
-"Yenge? Korkuttum mu? "
-"Evet ama sorun değil... ee nasılsın?"
-"Iyiyim yenge sen"
'Aynı işte ' der gibi salladı kafasını. Vapur gelince ıkiside bindi. Miray çellosunu yaslayıp telefonunu açtı
-"Efendim Boran.... tamam vapurdayım ben... tamam tamam baybay"

-"Bizimki ayrı kalamıyor senden"dedi Atakan gülerek
-"Kıyamam ben ona ya"


Miray fakültenin kapısından girer girmez Boranı aradı
-"Girdim ben iyiyim... derse gideceğim şimdi"

Amfiye girip cellosunu yasladı duvara. Esma telefonuyla ilgilenirken  dikkatini Miraya çevirdi.
-"Kuzum hoşgeldin! Bugün çalmayacaktık hatırladın mı?"
-"Biliyorum ama belki stüdyoya geçerim diye getirdim"

Profesörün girmesiyle 45 dakikalık dersi başlatmışlardı.

Miray ağrıyan başına sakaklarına masaj yaparak azaltmaya çalısırken Boranın parmaklarını kendi parmaklarının üzerinde bulmasıyla şaşırdı.
-"Hani geç gelecektin bugün"
-"Erken gelip sevgilimle vakit geçiririm dedim"

Miray parmaklarını çektikten sonra Boran masaj yaptı kıza.
-"Bugün bana çello çalacakmısın? "
-"Nereden çıktı bu şimdi? "
-"Seni cello çalarken izlemek istiyorum"
Bir çocuk gibi güldü genç kız.
-"Tamam çalarım hatta gel stüdyoya geçelim"

Boran Mirayın çellosunu alıp stüdyoya geçtiklerinde kıza teslim etti çellosunu.
Miray notaları önüne koyduktan sonra çalmaya başladı.
Boran ise kızın önünde oturmuş mest olmuş bir şekilde izliyordu kızı.

Çift stüdyodan çıktıktan sonra soluğu diğer bir çiftin yanında almışlardı.
-"oo hoşgeldiniz canlar!"
-"Hosbulduk bitanem..."

Atakan ve Boran kızlara çay almak için gittiklerinde Miray Nehirin koluni tutup kızı kendine yaklaştırdı
-"Nasıl gidiyor ilişkiniz? "
-"Iyi sizinkinden"
-"Ya Nehir ya ben çok mutluyum!  Bu adam beni çok mutlu ediyor. Bütün acılarım hafifliyor gibi"
-"Ya ben sizi yerim yerim" dedi Nehir arkadaşına sarılarak.

-"Noldu sevgilim sen kimi yiyorsun?"
-"Tabikide Miranı"
-"Miran? "
Boran ve Miray anlamsızca bakıyorlardı kıza.
-"Mira ve Boranın birleşimi ship yani.... miran"

Kızlar tekrardan birbirlerine sarıldıktan sonra çaylarını içip derse geçtiler. Erkekler ise biraz daha oturduktan sonra atölyeye geçtiler.

Miray amfiye girecekken Mert tarafından durdurulunca yüreği pırpır etti.
-"Ne istiyorsun? "
-"Konuşmak"
-"Tamam ... gidelim"

Miray ve Mert kantine indiklerini gören Boranda takip etti ikisini.
-"Dinliyorum"
-"Seninle güzel bir şekilde tanışmadık ama artık benim yengemsin... bizde yanlış olmaz"
-"Ne diyorsun yani? Özür falab mı"
-"Pek beceremem ama...."
-"Boran mı gönderdi yoksa seni"
-"Ne alaka kızım!" Diye bağırdı kıza.
Miray işaret parmağını Merte sallayarak
-"Sen bu kabalıkla devam ederse fazla arkadaş edinemezsin.... hem affetmiyorum seni"

Kız geri dönmüş yürürken Boranı gördü karşısında
-"Boran?"  "Sen mi gönderdin bu bay kabayı! " kız bu şekilde bağırınca Mert duymuştu.

-" Bay kaba olduk öylemi Bayan mükemmel"
-"Miray?  Hayır ben göndermedim"

Miray ikisinin yanından uzaklaşırken iç sesini susturmaya çalışıyordu.

Amfiye girdiğinde ders başlamıştı. Çantasından defterini ve kalemini çıkarıp tahtadakileri aynen geçirdi deftere. 'Yaylı çalgılar Tarihi"

Boran atölyeden elindeki tabloyla çıkınca Miray oldukça şaşırmıştı
-"Yaa bitirdin mi ? Bakabilirmiyim? "
-"Şimdi değil küçük hanım"

Çift Boranın evine geçtiklerinde Miray mutfağa attı kendini. Hem Borana hem kendine birşeyler hazırladıktan sonra salona elleri dolu geri girdi.

-"Zahmet etmeseydin dışarıdan çağırırdım"
-"Olur mu öyle şey!  Sen benim sevgilimsin sana yemek yapmayacaksam kime yapacağım" dedi Boranın göğsüne kafasını koyarak.

Genç kız elindeki testi sallayıp duruyordu.
-"Bi dur Nehir. Sallama onu yanlış sonuç falan verir" dedi Esma hiddetle
-"Ya çift çizgi çıkarsa" dedi Çiğdem korkarak.
-"Hayır çıkamaz" dedi Nehir. Oturarak yüzünü elleri arasına aldı.
-"Miraya haber mi verseydik."
-"Ben ararım" dedi Esma telefonunu eline alarak.

Esma durumu hızla bir Miraya açıklamış. Miray sevgilisine veda edip yurda girip kızların odasına çıkmıştı.

Nefes nefese konuşan Miray kendini toparlamak için su içmiş devam etmişti.
-"Ne yaptın sen Nehir! Ya pozitif çıkarsa.  Atakan ne yapacak haberi varmı onun? "
-"Yoook. "  dedi genç kız kekeleyerek.
-"Hadi bakalım şu sonuca"

Nehir testi ilk önce kızlara uzattı.
-"Yaaa bu çift çizgi hamile demek oluyordu değil mi?"
Dedi Çiğdem safça

-"Evet evet! "
-"Nehir... kuzum...." Miray testi kıza geri uzattı.
Nehir gördüğü çizgilerle bayılmış. Miray hemen Boran ve Atakanı aramış yurda en yakın kafeye çağırmıştı ikisini.

Nehir tüm cesaretini toparlayarak
-"Atakan... ben... "
-"Off yapmayacağım"
Miray Nehire doğru eğilip
-"Yapabilirsin hadi "

-"Atakan ben hamileyim"

Atakan şok geçirince Boran adamı tokatlayarak eski haline getirmişti.
-"Ne!" Diyerek ayağa kalkınca bütün dikkatler üzerine çevrildi
Boran Atakanın kolundan tutarak geri otutturdu.
-"Baba? Babamı olacağım ben... ama çok erken!"
-"Ne yapacağımı bilmiyorum"

Boran Atakanın kafasına bir saplak atmış Nehirik duymayacağı bir şekilde
-"Oğlum siz korkunmak ne bilmiyormusunuz? "

-"Istemiyorum!  Bu bebeği kabul edemem ben.  Hazır değilim"
-"Sen hazır değilsin de ben hazır mıyım sanki! "
-"Aldır! "
-"Ne!"
-"Madem sende bende hazır değiliz aldır bebeği kurtulalım"
-"Yapmam" diyerek ağlamaya başlayınca Miray ve Boran kızı yurda bırakmış sonra kendi evlerine geçmişlerdi.

Boran yeşil çaylardan birini Atakan uzattı birine Merte.

-"Oğlum ne salaksın lan sen! Madem böyle birşey yapıyorsun tedbirini al"
-"Mert haklı oğlum!  Ne yapacaksınız şimdi"

Atakan oflayarak titreyen dizine dirseklerini koyup yüzünü elleri arasına aldı
-"Orada da dedim hazır değilim!  Aldıracak bebeği. Aradim onu Miray randevu almış yarın gidecek"
-"Inşallah kardeşim"


 

SAHNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin