4 Kasım
Genç kız çantasını koluna takıp çellosunu da sırtlanıp girdi amfiye. Ilk dersin verdiği bir rahatlık vardı. Cello çalarak güne başlamak hep Mirayı mutlu etmiş ve enerji dolmasını sağlamıştı.
Genç adam nefesini düzenlemeye çalışırken boş banklardan birine oturdu. Ders saatinin geç başlaması adamı sahilde koşuya çıkmasını sağlamıştı. Eli cebindeki telefona gitti.
Nebahat Hocadan gelen mesajı okuyup evin yolunu tuttu.
Genç adam anahtarı kilitle buluşturmuş hızla bir duş alıp evden çıkmıştı.Genç kız sıranın kendine gelmesiyle beraber cellosunu alıp notları önüne koydu ve başladı.
Leningradın ikinci bölümü....
Miray tek bir hata bile yapmadan bitirmiş ve yerine geçmişti.
Hocası Mirayın bu kadar güzel çalmasıyla gurur duymuştu. Ve haftaya olan derste Mirayın üçüncü bölüme geçmesini istemişti.
Miray Esmanın yanına geçmiş Nehire mesaj atmıştı.
-"Nehir az önce Nebahat hocadan mesaj geldi prova yarım saate başlayacak dersin bitti mi? "
-"Kantindeyim ben girmedim derse... tamam ben konferans salonuna geçeceğim"○
Boran ve Atakan sahnede mikrofunun ses kontrolünü yaparlarken Nehirin hızla salona girmesiyle Atakan hızla bri küfür savurmuş Boran ise kızmıştı adama.
-"Atakan? Hoşgeldin"
-"Hosbuldum. Dersim yoktu ben de sizi izliyeyim dedim"
-"Iyi yapmışsın"
Nehir gözlerini Atakandan ayırmadan notlarını çıkarıp piyanosunun başına geçmişti.
Boran ve Atakan işlerini bitirince indiler sahneden. Nehir biraz daha çaldıktan sonra Atakan kızı boş bulmuşken sordu.
-"Sevgilin var mı?"
Boran konun nereye gittiğini anlayıp salondan çıkmıştı.Genç kız nefes nefese geldi salonun kapısının önüne.
Boranın içeride değil dışarıda birşey bekliyormuş gibi durması şaşırttı kızı.
-"Boran? Kapımı kilitli"
-"Hayır Atakan ve Nehir içeride ve tahminimce Atakan Nehire çıkma teklifi edecek"
-"Ne! Yok artık bunlar ne ara sevdiler birbirini... Nehir hiç bahsetmedi bundan bana"
Boran dudaklarını bilmiyorum tarzında püzmüş genç kızın yorgun olduğunun farkına varmış ve çellosunu almıştı kızın sırtından.
Miray ve Boran gülerek girdi içeri.
Nehir ve Atakanın yüzünde güller açtığını görünce ikiside bu olayın mutlu sonla bittiğini anlamış ve birbirlerine sarılmışlardı.-"Hayırlı olsun!"diyerek bağırdı kız ve koşarak arkadaşına sarıldı.
Boran da arkadaşını tebrik ettikten sonra Arzunun içeri girmesiyle dördüde ciddileşmişti.
Mirau ve Boran Hocayı beklemeden çalışmaya başlamışlardı bile.
Salona giren arkadaşlarını görünce nese doldu genç kız.
-"Hoşgeldiniz kızlar"
Miray Esma ve Çiğdeme sarıldıktan sonra iki kız yerlerine oturmuş Nebahat Hocanın ve Nihat Hocanın gelmesiyle beraber provaya başlamışlardı.○
Prova bittikten sonra Boran takımı toplayıp futbol yaparken Miray ve arkadaşları onları izliyordu.
-"Ee Miray ne zaman söyleyeceksin? "
-"Neyi Nehir?"
-"Borana olan aşkını "
-"Nehir deme şöyle yerin kulağı var! Hem onu sevdiğimi bile bilmiyorum"
Dört kız birbirlerine sarılarak sevgi yumağı oluşturmuşlardı.
Takım mola verince Boran sahanın bir tarafına oturmuş Miraya bakarken bir alkış koptu dinlenen diğer erkeklerdenAtakan koluyla Boranı dürtmüş "peçete istemesin kardeşim ağzının suyu akmışta" demiş Boran bu cümleye sinirlenip Atakanın kafasına bir şaplak atınca Kaan Borana tepki göstermişti
-"Ne vuruyorsun oğlum ? Haklı yani kıza bakarken kendini bırak dibin bile düştü hatta ona bakarken bos boş sırıtıyordun. Kim oğlum bu kız da sen böyle divane bir aşık olmuşsun!"
-"Aşık falan değilim ben sadece arkadaşız. "
-"Tabi tabi sen şimdi eve gidince boş bir duvara falan da gülüyorsundur " dedi Oğuz diğer taraftan. " Lan oğlum gülmeyin şöyle! Şıt Kaan bakma oğlum kıza yanlış anlaşılacak şimdi."Kızlar sahadan gelen alkışla birbirlerinden ayrılmış Boran ve diğer arkadaşlarının kendilerine bakmalarıyla utanmıştı kız.
-"Ne konuşuyorlar acaba?" Dedi Çiğdem merak ve coşkuyla
-"Ne konuşacaklar yengeleri hakkında konuşuyorlardır"
-"Yenge kim?" Dedi Miray anlamayarak.
-"Sensin ya kuzum" dedi Nehir Mirayın yanaklarını sıkarak
-"Allah allah bugün onların yengesi ben olmadım yanlız"-"Doğru diyor Miray. Bugün Atakanın kendine çıkma teklif ettiğini ve bunu kabul ettiğini ve onların yeni yengesi olduğunu unuttun herhalde?"
-"Esma! O zaman Atakanla konuşurlardı neden Boran peki" dedi gözlerini Miraya kaydırarak.
Miray çellosunu alıp kızların yanından uzaklaşıp stüdyoya geçti.Yağmurun başlamasıyla takım dağılmış Boran ise girmek istemesede uzun zamandır girmediği derse girdi.
Tiyatro tarihi özellikle tarihten nefret ederdi. Ders bitiminde kantine inmiş kendi başına oturan kızın yanına gitmişti.
-"Miray? Neden yanlızsın?"
-"Hiç kafa dinlemek istedim sadece sen?"
-"Bende öyle sıkıcı bor dersten sonra kendimi buraya attım ışte"
Kız aklındaki soruyu sormamak kendini zor tutuyordu ama yenik düşüp sordu adama.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHNE
Genç Kız EdebiyatıÇello aşkı ile yanıp tutuşan kız Rolünü aşkla yaşayan genç adam