Bölüm 2

159 50 18
                                    

İşte ilk adımımı attım. Servisteki giyim tarzı benimkine hiç uymayan onca Net'in arasında hissettiklerimden sonra okula attığım ilk adım. Okula girdiğimde gitmem gereken ilk yerin rehberlik ofisi olduğunu söylemişlerdi, bende denilene uyup rehberlik ofisini aramaya başladım. Onca Net'in bana attığı tuhaf bakışlar arasında mavi saçlı ağabeyim Oğuz'u ve sarı gözlü kız kardeşim Zehra'yı düşünemiyorum bile. Oğuz'un bu her an saçının rengini, şeklinizi ve hatta uzunluğunu bile değiştirebilmesini sağlayan tuhaflığına özenmiyor değilim. Ne de olsa o bir Değişken. İstese kendini benim bir kopyama bile çevirebilir. Tabi her zaman olduğu gibi düşüncelerim bölündü. Tek fark bu sefer hiç tanımadığım bir kız tarafındandı. Aşırı heyecanlı gözüken bu kız, düz ve parlak siyah saçlara, okyanus mavisi gözlere ve sıcak bir gülümsemeye sahipti. Bana bir kağıt uzatıyordu. Kağıdı bir az inceleyince bunun bir ders programı olduğunu fark ettim. Kafamı kaldırıp etrafıma bakındığımdaysa rehberlik ofisinin hemen önünde durduğumu gördüm. Sonra karşımdaki kız bir az utangaç bir şekilde konuşmaya başladı. " Merhaba ben Ceren. Bende burada yeniyim ve aynı sınıftaymışız, acaba Tarih sınıfını beraber mi bulsak?"

Demek ilk ders Tarih. Eski okulumda Tuhaflar Tarihi'ni çok severdim. Bir sürü fantastik olay anlatılırdı. Bilirsiniz havada uçuşan alev topları, ateş püsküren ejderhalar falan. Bu yüzden bir anda sebepsizce heyecanlandım ve Ceren'in gözündeki gülümsemeye karşılık vererek, "Tabi neden olmasın?" dedim.

~~~~~**************•.•**************~~~~~

İkimizde sınıfın gözünde bir inek ya da ağırabi olmak istemediğimiz için sınıfın orta bölümünde bir ikili sıra bulup oturduk. Ve en sevmediğim kısım, tanışma faslı. Her halinden bu olayı Ceren'in de sevmediği aşikardı, bana kendisini tanıtırken çok heyecanlı olması kafamı karıştırsada, bir an düşündüğümden çok ortak noktamız olup olmadığını düşünmeden geçemedim. Sınıfın fazlasıyla sıkıcı gözüken bayan Tarih öğretmeni fazlasıyla bayıcı bir ses tonuyla sınıfa adımı söylediğinde ve beni tahtaya çağırdığında bile neredeyse uyuyacaktım. Ceren'in beni destekleyen bakışlarıyla beraber tahtanın önüne yürüdüm. Arkamı dönüp sınıfa tam kendimi tanıtacakken onca Net'in bakışlarının karşısında kalakaldım. Fazlasıyla, hatta gereğinden fazla normal gözüken bu sınıfta nasıl mutlu olabilirdim ki? Eski okulumda ten rengi yeşil olanlardan tutun, kırmızı gözlülere ve aşırı kıllılara kadar bir sürü Tuhaf vardı. Eski sınıfımda ne kusurunuz olursa olsun bu sizi özel yapardı, bu sınıfta böyle olacağını hiç sanmıyorum.

Hemen adımı söyledim ve yerime geçtim. Kendimi fazlasıyla tuhaf hissediyordum. Başımın içinde bir zonklama vardı, bende belki geçer diye kafamı ellerimin arasına aldım ve gözlerimi kapattım. Sanki bütün sınıf akıllarından benim hakkımda iyi, kötü ne geçiyorsa üstüme üstüme bağırıyordu. O kulağımda çınlayan kaba sözleri kesmek için kulaklarımı kapattım ama hiç bir işe yaramadı. Bana neler oluyordu böyle. Bir an hepsine susmalarını söylemek hatta bağırmak istedim ama kafamı kaldırıp gözlerimi açtığımda hiç birinin ağzının dahi kıpırdamadığını ve tahtadaki Ceren'i dinlediklerini gördüm. Ancak o anda Ceren'in "Elif?!" diye bağırdığını duydum. Ah demek birileri gerçekten bağırıyordu. Ve beş saniye sonra bütün sınıfın gözü üzerimdeydi. Bir anda bana neden baktıklarını anladım. Sallanıyordum. Son gördüğüm sıkıcı Tarih öğretmenimizin aşırı derecede büyümüş ve korku dolu gözleri oldu.

YORUMLARINIZI VE BEĞENİLERİNİZİ BEKLİYORUM...🌝

🔱CESUR DİŞ🔱
🐺🌘🌗🌖🌕🐺

İXİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin