11. Bölüm: Kavga

682 31 5
                                    

Multimedya: Hoşuma gittiği için koydum. Bölüm ile alakası yoktur.

***

Defne'den

Anneannem öleli, tam 8 gün geçti. Acı dolu 8 gün.. Cenaze günü olanlar olmuş Enderlerle, Serdar birbirine girmişti.

Sonuç olarak cenza önemini yitirmişti. En azından onlar için.. Anneannemin acısını yaşamama bile izin vermemişlerdi. Tam tamına 8 gündür sadece evimde çocuklarımla, eşimleydim. Ömerin bile ailesini eve almıyordum. En azından gelmemelerini rica etmiştim. Ömer de onlara açıklamıştı. Ömer arada bebekleri dışarı çıkarıp, aile büyüklerine gösterip geliyordu.

Telefonuma gelen mesaj sesi ile düşüncelerimden ayrıldım.

Gönderen:Ender Ablam

Defne seni merak ediyoruz, ben, babam, Sedef, hepimiz senin için endişeliyiz ne olur artık ses ver.
Seni seviyoruz

Gelen mesajla dolan gözlerimi sildim.. O günü hala unutamiyordum.

Cenaze günü      'ilahi bakış'

Defne içi kan ağlayarak gitti anneannesinin evine. Onunla son zamanlarını doya doya yaşayamamışlığın verdiği rahatsızlık vardı içinde.

Serdar da en az Defne kadar üzgündü, ailesi için endişeliydi çünkü anneannesi gittikten sonra her şeyin farklı olacağını biliyordu. En çokta Defne için endişeliydi. Çünkü bütün gerçekleri öğrenmişti. Ondan kopmuştu. Serdar bunu hissediyordu. Ve içten içe Ender'e ailesine karşı bileniyordu. Kimse bunu farketmiyordu ama Serdar çok sinirliydi.

Ömer daha yeni doğum yapmış, kendini yeni toparlayan karısı için endişeliydi. Defne, Ömerin göz bebeğiydi. Canıydı.. Korkuyordu, o kadar şeyden sonra Defne'yi toparlayamamaktan korkuyordu. Canı yanıyordu. En az Defne kadar üzgündü Türkan Anneanne için ama eşi icin daha endişeliydi.

Ender, bunca zaman sonra daha yeni bulduğu anneannesini kaybettiği için daha bir kederliydi. Cani acıyordu, ama ona çok kızgındı. Affedemiyordu onu, tüm gerçekleri bilmesine rağmen susmasına dayanamıyordu. Öfkeliydi anneannesine herkesten çok.

Sedef, hiçbişey hissedemiyordu bu duruma karşı. Anneanne diyeceği kadını tanımıyordu bile. O yüzden burda sadece formalite icabı duruyordu. Ama ablasının anlattıgına göre o kadın her şeyi bildiği ragmen susmuştu.

Asım, sadece düşünüyordu. Eşinin annesine ne kızabiliyordu ne de üzülebiliyordu. Defnesi olmasa burda durur muydu? Bu sorunun cevabını kendiside bilmiyordu.

"Anneannem... benim her şeyim.. sana bunu yaşatan herkesten hesabını soracağım sen merak etme!" Diye sitem eden Serdar'a baktı Defne. Ne kadar degişmişti abisi. Sanki daha 1 ay önce tanıdığı Serdar gitmişti. Yerine kinci, ağır laflar eden biri gelmişti.

"Bu olayda ne ben ne de kızlarım sorumlu delikanlı, zamaninda herkes gerçeği ögrenseydi, böyle seyler olmazdı" Asım beyin bu lafıyla, Serdar kendini tutamadı.

"Siz...siz benim kardeşimi aldınız benden...anneannemide aldınız...benden daha ne istiyorsunuz...Defne benim kız kardeşim...sizin hiçbirseyiz...o benim kardeşim" dediğinde Defne bu olanlara inanamadı.

"Sen bizimle böyle konusamazsin Serdar, sen kimsin? Yalancı bir abi, dolandırıcı bir torun. Anneanneni de dolandırmadın mı?.....Ne oldu gerçekleri duyunca sustun?..... Elimizdeki sirket belgelerinden mi korktun?.... Defne'yi zorla evlendirdin sen.....Bunu sen istedin..." diyen Ender'i eşi Selim zor tutuyordu. Ama eşi haklıydı. Serdar resmen kendi ailesini dolandırıyordu.

"YETER!.....Benim anneannem öldü...Farkında mısiniz?.....Siz ne yapıyorsunuz....Kavga zamanı mı ha?" Diyen Defne'yi artık kocası bile ayakta tutamiyordu. Defne yorulmuştu bu olanlardan, Ömer den kolunu kurtardığı gibi arabaya yöneldi.

"Sakın! Ne karımın ne de benim peşimden gelmeyin! Defne sizi isteyene kadar çıkmayın bizim karşımıza" dedi Ömer ve koşarak eşinin peşinden arabaya bindi çalıştırıp eve sürdü.

Arkalarında birbirlerinden ölesiye nefret eden iki aileyi bırakarak..

Şimdiki Zaman

"Benim güzel karim yine niye incilerini akıtıyormuş?.. Defne yapma böyle güzelim..düşünme artık" diyen kocama baktım.

"Dayanmıyorum Ömer, bu neyin hırsı. Nasil gözleri kararmisti hatırlıyor musun? Ben unutamiyorum" diyip Ömere sarıldım.

"Beraber unutacağiz o günleri.. Biz hep birlikte olacağız...Sen ben çocuklarımız..Doğacak olan çocuklarımız "

"Saçmalama aşkım, daha çocukların kırkı çıkmadı ne yeni çocuğu?"

"Sen hep hamile ol istiyorum. Cok guzel oluyorsun o zaman " diyerek beni öpen kocama karşılık verdim. Taa ki prensesimiz uyanana kadar..

"Kızım.. ama bırakta ben annenle de ilgileneyim..hep senle mi olucam ben..." diyerek kızımızın odasına giden Ömer'e gülümsemekle yetindim.

Babalık ona çok yakışmıştı. Kızımız ciddi anlamda babacıydı. Resmen sadece babasina gülüyordu. Bende bu duruma karşı olarak oğlumu bana yaklaştırmaya çalışıyordum ama o da babaya daha düşkündü.

Resmen evde üç'e birdim.  Şikayetçi değildim. Bu minik aile daha iyi geliyordu bana.

"Ömeer?"

"Söyle güzelim"

"Yurt dışına taşınlım mı? Sen, ben ve çocuklarımız? " dediğimde ben bile kendime inanamamıştım.

"Defne bebeğim taşınmayalım amaa... küçük bir tatil kaçamaği yapabiliriz" diyip göz kırpan kocama kafami sallayarak cevabımı vermiştim bile!

Bekle bizi tatiiil!

*****

En yenisinden "LİSE AŞKIM" a bakıp arkadaşlarınıza önerirseniz sevinirim. Kitabı profilimde bulabilirsiniz.

KARIM OLMAK ZORUNDASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin