Birkaç saat önce Jaemin'i evinden almış ve alışveriş merkezine gitmeye karar vermiştik. O sağlıksız şeyler yemek istiyordu ve ben diyetteydim bu yüzden ayrılmış ve yemek katındaki üzeri kapalı terasta buluşmak için sözleşmiştik.
Mavi renkli tepsimde ton balıklı salatam ve küçük bir şişe suyumla teras boyu ilerlerken uygun bir yer arıyordum. Terasın ucunda boş bir masa gördüğümde hızlı adımlarımı o tarafa yönlendirdim ve tepsiyi masaya bıraktım. Turuncu montumu kollarımdan çekip çıkardım çantam ile çaprazımdaki sandalyeye bıraktım.
Çok geçmeden elinde siyah dolu tepsisiyle Burger King'den çıkan Jaemin'i görmüştüm. Tepsisinde o kadar çok şey vardı ki kaplumbağa hızında ilerliyordu. Tepsisini masaya bıraktı ve karşıma oturup gözlerini tepsimde gezdirdi. "Nasıl doyacaksın bunlarla?"
"Asıl sen nasıl yiyeceksin bu kadar şeyi?" diye sorduğumda ağzından bir hah sesi çıktı. "Bugün az bile aldım."
Yüzümü buruşturdum ve çatalımı alıp salatamdan yemeye başladım. Bir süre sessizce yemeğimizi yedik, salatam bittiğinde suyumdan içtim ve tepsiye bırakıp Jaemin'e baktım. Tepsisinde pek bir şey kalmamıştı, üç - dört soğan halkası ve az kalmış nuggetlarına bakarken alnına fiske attım.
"Bitirmek zorunda değilsin, Jaemin. Kalk da ellerini yıka."
Başını kaldırıp bana baktıktan sonra burnunu kırıştırdı. "Tamam anne."
"Tomom onno." Taklidini yaptığımda tanıdığım Jaemin'e ters bir şekilde güldü ve ayağa kalkıp lavaboların olduğu tarafa yürüdü.
Geri döndüğünde telefonunu cebine sıkıştırdı, montunu eline aldığında ben de kalktım ve eşyalarımı elime alıp yanından yürümeye başladım.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum turuncu montumu kollarım arasından geçirip giyerken. Hava soğuktu ve hassas bir yapım olduğu için hemen hasta olabilme potansiyeline sahiptim. Çantamı da sırtıma attıktan sonra başımı çevirip tekrar Jaemin'e baktım.
"Lunaparka."
"Yediklerimi üzerine kusmamı istiyorsan güzel fikir." Parmağımı yüzüne doğru şıklattığımda başını çevirip bana baktı. "Ee, ne yapalım yani? Eve mi gelim?"
"Evet."
"Hayır."
Kolumu tuttuktan sonra daha hızlı yürümemi sağladı. Yürüyen merdivenlerden indik, ardından alışveriş merkezinin yan tarafında bulunan lunaparka doğru yürüdük.
"Jaemin, gerçekten kusarım bak. Hızlı dönen şeyleri gördükçe bile midem bula- Tanrım! Bunlar çok hızlı öğk-"
Sıcak elini dudaklarımın üzerine bastırdığında çenemi kapayıp irice açılan gözlerimle kahverengi gözlerine bakmıştım. Kalbimin küt küt amaya başlamasına anlam veremezken elini çekti ve "Sus artık." diyerek önden yürümeye başladı, arkasında yalnızca olduğu yerde dikilen beni bırakarak.
1.9.18
Dün atamadım sorreh muah
Kısa oldu bugün bir nontext bölüm daha atacağım inş yetişirseDiğer ficlerime de bakarsanız nasıl mutlu olurum :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my dilemma :: na jaemin
Fanfiction❝seni oreolu milka kadar çok seviyorum.❞ ©hisblackpearl 2018 | na jaemin • [fluff x texting] started: 28.5.18 published: 27.6.18 finished: 11.9.18