Mutlu Olmak İçin İyi Bir Nedensin

YEŞİL

Medya : Hilal

*Christina Aguilera - Fall İn Line

HİLAL

"Her şey senin yüzünden oldu ben senin yüzünden kayboldum. Ben senin yüzünden yokum!" Dayanamayıp ona bağırdım.

"Ne saçmalıyorsun sen?! Bizi terk edip o kızla giden sensin hiçbir şekilde beni suçlayamazsın. Seni o mahvetti . Onun yüzünden gözün kör olmuştu. Yoksa yoksa sen ona mı aşıktın ?"Güneş bana bakmakta olan koyu mavi gözlerini çekip kafasını öne eğdi.

"Yüzüme bak ! " diyerek elini çenesinden tutup yukarı kaldırdım. "Bana doğruyu söyle yoksa yıllarca peşinde süründüğün oturup evde her gün arkasından ağladığın 'MEL' üvey budala mı ? Bana lütfen bunun gerçek olmadığını söyle . "Ciddi bir şekilde suratına baktım. Gerçekti. " Cidden o aptalı sevebilicek duruma nasıl geldiğini merak ediyorum. O gerçek Mel değil anla gerçek Mel öldü senin gerçekten Mel dediğin senin Meleğin olan Mel yok artık bunu anla gitti o yok ÖLDÜ..." Güneş lafımı kesti.

"Kapa çeneni . O benim Mel'im ve o artık burda benim yanımda ben kendimi ilk defa böyle hissediyorum. Sen de benim mutlu olmamı istemez miydin zaten . Ben onunla mutluyum . " dedi ve bi anda yanına gelen Melisa'nin elini tuttu. Ağzım şaşkınlıktan apaçık kalmış bir şekilde onlara baktım.

"Hayır değil o seni kandırıyor. " diyip elimle üvey budalayi gösterdim."O da seni seven aptal kızlardan biri . Özenti insanlardan biri . O basit bir kız . Kendisi olmak yerine başkasına bakan öyle olması gerektiğini düşünen aptal sıradan basit bir kız işte . Senin Mel'in değil. Senin Mel'in basit değil. Sıradan değil. O farklı benden ve ondan . " diyerek sağ elimin işaret parmağıyla üvey budalayı gösterdim.

Güneş'e onun gerçek olmadığına inandırmak için elimden gelen her şeyi yapıyordum neden yapıyordum niçin yapıyordum bilmiyordum. Ah tabi ya bu bir rüya Hilal rüyalar kontrol edilemez senden bağımsızdır.

"Asıl sen gerçek değilsin.Hilal anlayışlıydı . Doğruluğundan emin olmadığı hiçbir şeyi kendi gözüyle görmüş veya kendi kulağıyla duymuş gibi gelip emin bir şekilde sorgulamazdı. Ama o artık yok değişti ve gitti sen değiştin ve artık benim hayatımda yerin yok !" dedikleri kalbimin derinliklerindeki ona karşı kalmış olan küçücük vicdanı bile yok etmişti . Bencil bir kuş gibiydi belki de . Yerde bulmuş olduğu kırıntıları evine götürüp yemek yerine onları eziyor ve zarar verip yenmeyecek hale getiriyordu. Nasıl olsa daha var diye düşünüyordu. Peki ya şimdi ne olacaktı? Tamam rüyadaydım ama tabi ki bir kısmım rüyanın etkisindeydi.  Yanı beynimin yarısı hayal yarısı gerçek gibi bir şeydi.Bu çok aptalcaydı. Her iki türlü de Melisa aptalın tekiydi.

Çoktan onun arkasına geçen Melisa onu elinden tutup arkaya doğru sürükledi. Fısıldayarak "Hadi gel onu dinleme. O yalancının teki ben seninim, senin Mel'inim."dedi ve Güneş 'in dudaklarına yapıştı. Melisa 'nin Güneş'in dudaklarına yapışmasıyla Güneş yavaş yavaş ortadan kayboldu onun gitmesini istemiyordum.

"Güneş! Güneş!"koşarak Güneş'in olduğu yere gittim elimi Güneş 'e uzattım yoktu kayboluyordu."

"Güneş ,Güneş,Güneş . Güneş!" Çığlık atarak yattığım yataktan kalkıp oturur pozisyona geldim. Gördüğüm rüyanın etkisi zaten şu sıralar çöküşte olan bedenimi daha çok yoruyordu.