Peter'ın kucağındayken heyecandan ne diyeceğimi bilmiyordum. Başımın sürekli belaya girdiği doğruydu. Ama hepsi Peter'ın hayatıma girmesiyle birlikte başlamıştı. Bir gün başıma gerçekten kötü bir şey geleceğini hissediyordum.
Peter tam olarak gözlerimin içine bakarken birbirimize ne kadar yakın durduğumuzu o an fark ettim.
"Şey... beni indirecek misin?" diye sordum. Sesimin çok alçak çıkmasına engel olamamıştım.
"Bu durumda... indirmem gerekiyor değil mi?"
"Evet." dedim nefesimi tutarken.
Peter yavaşça beni yere indirdiğinde üstümü düzelttim ve yerde ki yastıkları aldım. O da battaniyeleri almıştı. Salona geçip karşılıklı iki koltuğa yerleştirdik ve ışıkları kapattım. Mutfak kapısının da kilitli olduğundan emin olduktan sonra koltuklara yattık. Peter, sırt üstü yatarak tavanı izlerken, ben de onu izliyordum. Hala açık olan televizyonun ışığı yüzüne vuruyordu.
"Sabaha kadar beni mi izleyeceksin yoksa?" Peter'ın alaylı sesiyle utanırken gözlerimi televizyona çevirdim.
"Ben filmi izliyorum, seni değil." dedim yüzüme sıcak basarken.
"Hıhı.." diye mırıldanmıştı. Ama bu durumdan keyif aldığı belliydi.
Birkaç dakika sessizce öyle durmuştuk.
"O saatte dışarıda tek başına ne yapıyordun?" diye sordu Peter.
"Annem evde önemli dosyalarını unutmuş. Onları hastaneye götürmüştüm." dedim.
"Aurora.. annen ile aranız iyi mi?" diye sordu.
"Evet, tabi. Sadece işinden dolayı çok fazla oturup konuşma fırsatımız olmuyor o kadar. Babam hakkında hiç konuşmuyoruz zaten. Sonu kavga ile bitiyor." dedim ve battaniyeme sıkıca sarıldım.
"Babanın konusu açılınca neden öyle davranıyor? Yani.. üzülmesi tabi ki de normal ama.. ne bileyim işte..." Peter yanlış bir şey söylemekten korkarcasına sustu.
"Annem babamı hep kurtarabileceğini düşünmüştü." dedim bakışlarımı tavana çevirirken. "Ona çok iyi bakardı. Çoğu zaman hastanelerde yorulmasın diye doktorları ayağına kadar getirtirdi. Ama.. bazı şeyler için ne kadar çabalarsak çabalayalım.. olmuyormuş." Babamın hasta halleri zihnime gelirken gözlerim dolmuştu. Peter görmeden göz yaşlarımı hızlıca sildim.
"Peter." Ona seslenmem ile bana dönmüştü.
"Efendim?"
"Yanımda olduğun için teşekkür ederim." dedim.
"Artık hep yanındayım Aurora."
"Söz mü?" diye sordum.
"Söz."
Gözlerimi kapatıp uyumaya çalışırken aradan dakikalar geçmişti ama bir türlü uykuya dalamıyordum. Peter'ın ayağa kalktığını duyduğumda gözlerimi açmadım ve ayak seslerini dinledim. Yanıma doğru yaklaştı ve üstümden açılmış battaniyeyi yukarı doğru çekerek düzeltti. Eliyle yüzüme doğru düşen saçımı geriye attığında numara yaptığımı anlamaması için dua ediyordum.
"İyi geceler, Aurora." diye fısıldadı ve yanımdan uzaklaşarak geri yattı.
•••••
Saat 1.37 uyanık var mıdır?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Book / Peter Parker
FanficÖnüme koyulan kitabın sayfalarını hızlı hızlı geçerken her sayfada elle yazılmış küçük küçük notlar görüyordum. Bazı kelimelerin altı çizilmiş veya kırmızı bir kalemle yuvarlak içine alınmıştı. Bir ineğin kitabı bana denk gelmişti. Kitabın ilk sayfa...