Benn geri döndüm. Hep kısa bir özel bölüm yazmak istiyordum, yılbaşına kısmet oldu.
Hala burada olan birkaç kişi çıkar mı?
•••
Aynanın karşısında durup üstümde ki elbiseye bakıyordum. Ellerimi siyah kumaşın üstünde ki tülde gezdirdim. Peter'ın mezuniyet balosu vardı. O mezun oluyor, bense lisede sıkışıp kalmaya devam ediyordum. Tony Stark onu bir üniversiteye gitmesi için ikna etmişti. Elbette onun için mutluydum, ama Harvard uzaktı. Sürekli görüşemeyecektik. Hatta belkide hiç görüşemeyecektik. Peter bu aralar bana bir şey söylemek istiyor ama söyleyemiyordu. Sürekli bir şey ortaya çıkıyor ve cümlesini tamamlayamıyordu.
"Aurora! Peter burada!" annemin sesini duyarak kendime geldiğimde çalışma masamın üstünde duran çantamın zincirini tek koluma astım ve odadan çıktım. Merdivenlerden indiğimde Peter'ın annem ile konuştuğunu gördüm. Üstüne giydiği takım ile çok.. şirin gözüküyordu.
"İkinizin bir fotoğrafını çekeyim."
Peter'ın bakışları bana döndüğünde yanına doğru ilerledim.
"Çok.. güzel olmuşsun."
Utanarak bakışlarımı annemin elinde ki kameraya çevirdim. Fotoğrafımızı çektikten sonra evden çıkarak May'in arabasına doğru yürüdük. Peter birkaç hafta önce ehliyetini almıştı.
"May'ın anahtarları sana verdiğine inanamıyorum." dedim. Peter bir centilmen gibi kapımı açtığında gülmeme engel olamadım.
"Bende başta inanamadım. Ama üniversite için gitmeden önce alıştırma yapmam gerektiğini söyleyip duruyor." dediğinde gülen yüzüm solmuştu. Peter şoför koltuğuna geçtiğinde arabayı çalıştırdı. Bir şeyler anlatıyordu ama sürekli aklım onun gitmesi konusundaydı.
"Aurora? İyi misin?"
Bakışlarımı ona çevirdiğimde gülümsedim.
"Şey.. evet. İyiyim."
Kırmızı ışıkta durduğumuzda bana doğru döndü,
"Seninle bir şey konuşmam gerekiyor." dediğinde kalbim hızla atmaya başlamıştı. Korkuyordum. Benden ayrılacak mıydı? Aklıma hep bu geliyordu.
"Bir şey mi.. oldu?" diye sordum. Burnumun ucu sızlıyordu. Her an gözlerim dolabilir ve ağlamaya başlayabilirdim.
"Biliyorsun.. bu yazın sonunda Harvard'a gidiyorum ve.." arkamızda ki arabaların kornaya arka arkaya basmasıyla yeşil ışığın yandığını fark ettik. Peter tekrar sürmeye başladığında bakışlarımı camdan dışarıya çevirdim. İşte, yine söyleyememişti.
Sessizce geçen kısa yolculuğun ardından arabayı park etti ve indik. Büyük balo salonuna girdiğimizde yüksek sesli müzikle bir masada durduk.
"Aurora.. sana söylemek istediğim.."
Dean, dans pistinden yanımıza gelerek kolunu Peter'ın omzuna attı.
"Hadi dans edelim!" diye bağırdı.
Peter, gözlerini devirdi. Sözü yine yarıda kesilmişti ve Dean'dan hala pek hoşlanmıyordu.
"Teşekkürler Dean ama biz böyle iyiyiz." dedim.
"Pekala.. siz bilirsiniz aşk kuşları." dedi ve yanımızdan ayrıldığında güldüm.
"İçecek bir şey alacağım, ne istersin?" diye sordu Peter.
"Kola tabi ki de." dedim.
"Evet, en son yılbaşında alkol aldığında olanları çok net hatırlıyorum. Kola içmekte haklısın." dedi alayla. Gözlerimi kısarak ona baktığımda gülerek yanımdan ayrıldı. İkimizde kolalarımızı içtikten sonra yavaş bir şarkı çalmaya başlamıştı.
"Dans.. edelim mi?" diye sordu.
"Olur.."
Peter ile piste doğru ilerledik. Ellerini belime yerleştirdiğinde kollarımı omuzlarına koydum ve ona doğru yaklaştım.
"Aurora.. sana söylemek istediğim bir şey var. Harvard ile ilgili. Biliyorsun gideceğim ve uzun bir süre görüşemeyeceğiz. Sürekli bunu düşünüp duruyorum.."
Midem kasılırken ellerimin buz gibi olduğunu hissediyordum. İşte geliyordu. Peter benden ayrılacaktı. Yüzünde ki ifadeden ne kadar üzgün olduğunu anlayabiliyordum. Sırf benim yüzümden bunu yapmasına izin veremezdim.
"Peter senden ayrılıyorum." dedim aniden.
"Ne?"
"Bu yükü kendi üzerine almana izin veremem. O yüzden.. ben senden ayrılıyorum." dedim.
"Ne yükünden bahsetiyorsun?"
"Sen benden ayrılacaktın."
"Ne? Hayır. Senden ayrılmayacaktım." dedi Peter.
"Ayrılmayacak mıydın? O zaman günlerdir bana ne söylemeye çalışıyorsun?" diye sordum.
"Bu sene okula gitmeyeceğim. Bir sonra ki yıl seninle aynı anda üniversiteye gitmek için Gap Year yapacağım. Sana bir türlü söyleyemedim çünkü hep bir şeyler engel oldu." dedi.
"Aaa.. o zaman.. senden boşuna mı ayrıldım ben şimdi?" dedim. Hiç böyle bir şey beklemiyordum.
"Eh, öyle oldu." dedi sırıtırken.
"Peter.. peki Harvard ne olacak?"
"Bay Stark seneye ikimiz içinde orada çalışan tanıdıklarıyla konuşacak. Onunda bundan haberi var." dediğinde Peter'a sarıldım.
"Ben.. çok özür dilerim. Hep benden ayrılacağını düşündüm. Özür dilerim, özür dilerim."
"Aurora.. özür dilemene gerek yok. Esas böyle bir etki yarattığım için ben özür dilerim. Seni çok seviyorum."
"Bende seni seviyorum, Peter."
O, boş senesinde birkaç ülke gezip yeni kültürler tanıdı. Aynı zamanda Örümcek Adam olmaya devam etti. Ben ise... ders çalıştım. Özellikle kimyaya. Bir sonra ki sene, Peter ile birlikte Harvard'a girdik. Onu Queens'den uzak tutmak zor olmuştu ama başarmıştım.
Bir kimya kitabı ile başlayan her şey, güzel bir hayata dönüşmüştü.
•••
Yeni yıla yeni bir kurgu ile girmek istedim💕 Profilimden bakabilirsiniz💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Book / Peter Parker
FanficÖnüme koyulan kitabın sayfalarını hızlı hızlı geçerken her sayfada elle yazılmış küçük küçük notlar görüyordum. Bazı kelimelerin altı çizilmiş veya kırmızı bir kalemle yuvarlak içine alınmıştı. Bir ineğin kitabı bana denk gelmişti. Kitabın ilk sayfa...