Bölüm 4

515 27 2
                                    


Rick'ten

Aslında kolayca gruba katılmayı kabul etsem de yine de içim de bir sürü ses dolaşıyordu. Güvenmekle haklımıydım ki. Bir sürü soru soruyordu aklım bana ama cevabını bilmiyordum. Herşeyi oğlum için, grubum için yapıyordum.
Acaba onları bir gruba sokarak hata mı yapmıştım. Umarım doğru olan şeyi yapıyorumdur.

Sabah olmuştu ve herkes uyanmıştı neşe doluydu herkes. Gözlerim Carl'ı aradı. Evden çıkıp üstlere doğru yürümeye başladım ve Carl'ı taşın üstünde otururken gördüm. Yanına gittiğimde düşünceliydi. Neden böyle düşünceli olduğunu sorduğumda bana 'Bilmiyorum burası çok tuhaf.' dedi.
O an az önce düşündüklerim geldi aklıma. Benim belki de hissettiğim ama dışa vurmamaya çalıştığım şeyleri o da mı hissediyordu. Carl'ın omzuna dokunup kalktım ve yavaşça ilerlemeye başladım. Aaron yanıma geldi ve beni sorgulamaya başladı. 'Rahat mısınız , bir ihtiyacınız var mı veya bir sorun var mı?' diyerek sorguladı. Ben de hayır hiç bir sorun yok diyerek yanından ayrıldım. Glenn ve Maggie her zaman ki gibi gözcü yerine geçmişlerdi ve yüzleri gülüyordu. Onları böyle görmek beni de mutlu etti. Yemek yemek için eve girdiğim de kapıyı açık buldum. Ve içeriden sesler geliyordu. İçeriye çok yavaş ve sessiz adımlarla girdim. Girişte kimse yoktu. Sonra diğer odaları gezmeye başladım. Bir odanın kapısını açtığım da her yerin darmadağın olduğunu gördüm. Ama odada kimse yoktu. Ordan çıkıp diğer odaya baktığımda birini gördüm ve hızlıca silahımı çekip arkasına geçtim. Bu kişi Alexandria'dan biriydi. Burda ne yaptığını sordum. Bana açıklama yapmaya çalıştı ama başaramadı. Sonra yakasından tutup hızlıca dışarı çıkarmaya çalıştım ve kapının önüne çıktık. Herkes başımıza toplandı. Bu  genç bir çocuktu. Ona evde ne aradığın sorduğumda bana 'Bu evin boş olduğunu bilmiyordum, affedin.' dedi.
Ardından Carl geldi ve yerde ki çocuğa seslendi 'Mike iyi misin?'. Carl ile birbirlerini tanıyolarlardı. Carl bana dönüp 'Sen n'aptın?' dedi. Ben anlatmaya çalışırken Carl arkadaşını kaldırıp oturdukları yere götürdü.
O çocuk kaldığım girmişti ve evde birinin yaşadığını bilmiyordum dedi. Ama Carl ile arkadaş ve burda bizim kaldığımızı bilmiyordu. Şüphelendim. Eğer bu evde kimsenin kalmadığını biliyorsa odaları neden karıştırmıştı.
Düşünerek yürümeye başladım. Olayı unutmaya çalıştım çünkü içim içimi yiyordu. Ardından Alice ve Josh'ı düşündüm napıyorlardı diye. Ama bildiğim tek birşey vardı o da Alice'in beni asla affetmeyeceğiydi.


Alice'ten

Kaç gündür erzak arıyorduk. Acıkmıştık. Artık arabada gitmeye bile dayanamıyordum. Josh yorulmuştu benim karnımın doyması için kendi yemiyordu. Üzülüyordum ve doydum numarası yapıp ona yemeğimi veriyordum. İkimizde çok kötü durumdaydık. Oturup ne yapsak diye düşünmeye başladığımda Rick geliyordu aklıma. Sinirleniyordum. Ağlamak istiyordum. Bizi burda bırakıp gitmişti. Ve hala geri dönmemişti. Ondan hem nefret ediyordum hem de gelsin istiyordum. Usanmıştım. Ama kendimden çok Josh'a üzülüyordum. Benim için kendini feda edebilecek bir adamdı Josh. Ama ben onun için hiç bir bok yapamıyordum. Düşünürken Josh geldi ve benim saçlarıma dokunarak 'Üzülme kızım başaracağız. Herşey hallolucak. Bu herşey biticek.' dedi. Ayağa kalkıp ona döndüm ve gözlerim doldu. Ağlayarak ona sımsıkı sarıldım. O artık benim babam gibi olmuştu. Ona bazen baba bazen de Josh diyordum. Baba demem onu mutlu ediyordu. Çünkü kızını o pis yaratıklar yemişti. Onu seviyordum ve ona hep kızı gibi davranmaya çalıştım. Kızının yerini alamazdım belki ama öyle yapmaya çalışıyordum.

Bir yarım saat dinlenmeden sonra yola çıktık bu sefer kalacak başka bir yer aramaya ve erzak bulmaya gidicektik. Yeni bir yer arama sebebimiz kaldığımız yere aylak gelmeye başlamıştı. Bu yüzden yeni bir yer aramak için yola çıktık. Kaldığımız yerden çok ama çok uzaklaştık istediğimiz zaten buydu. Josh ile önce erzak aramak için bir kaç markete baktık bu girdiğimiz market çok büyük ve erzak doluydu. Hemen vakit kaybetmeden çantalarımıza erzakları doldurmaya başladık. Zaten arabamız olduğu için çantayı en ağır şekilde doldurup araba götürdüm. Markete diğer çantayla girdim ve diğer bölümlere bakmaya başladım. Çantama erzakları koyarken yere konserveyi düşürdüm ve patladı. Çok fazla ses çıkmıştı. Birşey olmadığını düşünüp devam ettim. Arka tarafa doğru yöneldim ve oradaki malzemeleri çantaya koymaya başladım. Çok hızlı davrandığım için çok ses çıkıyordu. Bu çantayı da arabaya götürdüm ve bıraktım başka çanta kalmıştı. Sonra silahımın olmadığını fark ettim ve Josh arabaya binerken ona 'Josh bekle beni silahımı unutmuşum.' dedim. O da 'Dikkatli ol çabuk davran bekliyorum.' dedi. Onaylayıp hızlıca içeri girdim ve silahımı aramaya başladım. Baktım baktım baktım bulamadım ve en son arka tarafa gitmiştim diye düşünerek oraya gittim. Silahım burdaydı hemen alıp çıkacakken ayağımı birşey tuttu ve yere düştüm. Arkamı döndüm ve o yaratığın sürünerek ayağıma çıkmaya başladığını gördüm. Bunu halledebilirdim. Cebimde ki çakıyı çıkarttım ve ona uzandım çakıyı kafasına sapladım. Çakıyı çıkarmaya çalışırken 2 tane aylak gelmeye başladı. Gözlerim fal taşı gibi açıldı ve geri geri yürümeye başladım. Sonra arkamı dönerek hızlıca kapıya koştum. Lanet olsun kapı sıkmıştı. Korkmaya başlamıştım. Çünkü benim 2 aylağı aynı anda indirecek gücüm yoktu. Sonra silahımı sağ elime aldım ve sol dirseğimi kırarak önlerinde durdum. Silahı kafasına yaslamaya çalışırken üstüme düştüler. İkisi birden. Ağlama başladım ve onları üstümden atmaya çalıştım. Silahım uzağa düşmüştü. Artık gücüm tükendi ve çarem kalmadığı için Josh diye çığlık attım.

Josh'dan

Çok uzun sürmüştü merak etmiştim. Ardından çığlık duydum ve koşmaya başladım. Kapıyı açmaya çalıştım ama sıkışmıştı kapı ince cam olduğu için 2 el ateş ettim cama ve komple kırılsın diye tekme attım. Kırıldı ve içeri girip aylaklara ateş ettim. Alice'i saçlarından öpüp arabaya götürdüm. Ve arabaya binip gittik.


The Walking Dead Carl X AliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin