Bölüm 13: "Seni kurtaracağım."

262 18 27
                                    

Medya :

Alice

Odama doğru hızlıca koştum ve içeriye girip kapıyı sertçe vurdum. Yatağıma oturdum ve boş boş bakmaya başladım. Örtüyü o kadar sert sıkıyordum ki tırnaklarım acımaya başlamıştı. Keşke keşke şuan ölsem. Aslında Carl'ın ve Rick'in bakışları beni zaten öldürmüştü beni. Ama başka çarem yoktu ki. Eğer kabul etmeseydim o anda Negan onlara ateş ettirip öldürtebilirdi. Umarım anlarlar beni, herşeyi onlar için yaptığımı ve zor durumda kaldığımı anlarlar. Tanrım...
"Negan'dan kurtulmalıyım." diyerek ayağa kalktım. Kapıya doğru yöneldim ve zorlarken kilitli olduğunu fark ettim. O kadar sinirlenmiştim ki kapıya çok sert bi yumruk attım.
(kapı, bana yırmık atma. jdlsmsls)
O kadar sert yumruk atmıştım ki elime baktığımda ezilmiş ve kanıyordu. Hem bunun acısıyla hemde yaşadıklarımı aklıma getirerek ağlamaya başladım. kapıya sırtımı yaslayıp yere doğru oturdum. Elim acıyordu. Bunun yanında yaşadıklarım acı veriyordu. Kalbim de acıyordu bir yandan. Bu hayatın yüklerini çocuk omuzlarımda taşıyordum. Kendimi öldürmek istedim...
Ama hayır. Öncelikle Negan'dan kurtulmalıyım. Onu öldürmeden hiç bir yere gidemem. Plan yapmalıydım. Evet sonu görebiliyordum...

Rick'ten

Oradan ayrılmıştık. Arabalarımıza binip yola çıkmıştık. Herkes benimle aynı durumdaydı. Şoka uğramıştım. Böyle birşey olacağına inanamıyorduk. Alice'e inanıyordum bizimle gelecekti. Eski hayatıma geri dönecektik.
Aynadan arkadakilere baktığımda kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Glenn, Maggie, Josh, Daryl ve Carl...
Hepsi öylece boş boş bakıyordu. Carl'ın Alice ile çok yakın olduğunu biliyordum şuan onu anlıyordum. Ortam sessizken bi anda "Alice'in böyle bir karar alacağını düşünmüyorum." diye bir ses geldi. Bu Glenndi. "Gerçekten siz Alice'in bizi bırakıp o adamları seçeceğine inanıyor musunuz?" diyerek bağırdı. Haklı olduğunu doğrulayacak bir cevap verecekken Carl araya girip "Boşverin işte. Alice bizi sattı. O artık onlardan, Unutun." dedi.

Herkes ona bakıyordu. Carl bunu nasıl söyler . "Glenn haklı. Carl. Alice böyle birşeye karar vermez. O bizi seviyor. Belki de ona bunu zorla yaptırıyorlardır. Bilemeyiz. Bu yüzden böyle konuşma." dedim. Sinirlenmiştim. Çünkü bunu söyleyecek en son insan Carl'dı ama şuan yaptığı çok üzücüydü. Belki de kafası karışıktı. Alice'e sinirlendiği için bunları söylüyordu.

Carl'dan

O sözleri duyduğumdan beri sinirliydim. Elimi yumruk yapıp diğer elime vuruyordum. Neden, Neden böyle yaptı bu kız. Amacı ne. Ona çok sinirliyim. Affetmek istemiyorum ama Glenn haklı geliyordu bana. Belki de Alice'i zorla tutuyorlardı. Alice bizi seviyordu böyle bi kararı asla vermez buna emin olmaya çalışıyordum. Ama yardım edebilirdik. On hâlâ kızgınım. Şuan gelse affetmem. Affetmem ama seviyorum. Onu çok seviyorum. Şuan yanımda olsa kızardım, öperdim, sarılırdım... Keşke olsan yanımda Alice..

Negan ve Alice konuşuyorlardır.

Alice'ten

"Aferin sana, beni şaşırtmadın. Ama sana hâlâ güvenmiyorum. Aklından neler geçiyor bilmiyorum ama hâlâ onlarla birlikte olduğunu görüyorum. Bak kızım sen artık burda kalacaksın ayağını denk al ve bize kafa dengi ol. Yoksa sonuçlarına karışmam." diye bağırıyordu Negan. Onu keşke şuan öldürebilseydim. Ama olmaz ona daha çok uzun bir süre ihtiyacım var öncelikle burda ki herşeyi ezberlemeliyim. Negan'a yakın olup bilgi almalıyım işte o zaman planlarımı yerine getirebilirdim. O zamana kadar sabretmeliyim. "Hayır dediklerinde yanılıyorsun. Artık Negan'ım ve senin emrindeyim. Rick ve diğerleri umrumda değil." diyerek masaya yaklaştım. Negan bana gülerek baktı ve kalkıp gitti. O kadar ciddi konuşmuştum ki inanmış olabilirdi. Sizi öldüreceğim. Hiç biriniz kalmayacaksınız. Göt herifler. Dedim ve toparlandım masaya oturdum ve yemeğimi yemeye başladım bu sıradada etrafa göz gezdiriyordum ne de olsa heryeri ezberlemeliydim. Yemek yerken duvarda ki raflarda güzel görünümlü bir kutu gördüm. Önce etrafa kimse var mı diye baktım ve ayağa kalkıp kutuya yöneldim. Kutuyu elime alırken üstünde
"Prensesim." yazıyordu. Şaşırarak kutuyu açtım; karşıma fotoğraf albümü, çikolatalar ve tokatlar çıktı. Tokalar çok süslüydü bu çok küçük bir kız için olabilirdi. Sonra Alttaki fotoğraf albümünü elime alıp kutuyu bıraktım. Albümün kapağında bir kadın duruyordu. Güzel bir kadın, Sapsarı saçları olan güler yüzlü bir kadındı bu. Biraz kapağa baktıktan sonra kapağı açtım ve ilk yerde bir bebek fotoğrafı vardı. Çok tatlı görünüyordu üstünde pembe bir elbise ayaklarında pembe ayakkabılar vardı. Diğer tarafı çevirdiğimde daha büyük bir kız çocuğu vardı bunlar aynı kişi olmalıydılar. Bu kız kimdi acaba merak etmiştim. Fotoğrafların altında "Seni seviyorum, prensesim." yazıyordu. Fotoğrafları incelemeden hızlıca çevirdim ve son fotoğrafa geldiğimde siyah beyaz bie fotoğraf vardı. Neden siyah beyazdı ve neden küçük hali duruyordu. kutuya baktığımda bir mektup duruyordu. Onu alacakken içeriye biri girdi bu Negan'dı beni itip elimdekileri aldı ve "Sen napıyorsun burda." diye bağırdı. "Ben yemek yiyordum sadece merak edip bakmak istedim." dedim. Negan sinirli bir şekilde kutuyu alıp gitti. Arkasından şaşkın bir şekilde bakıyordum. Neydi bu şimdi. Negan gibi birinin böyle bir şeye sinirlenmesi ne kadar saçmaydı. Neyse galiba özel birşeydi bu yüzden yerime giderek yemeğime devam ettim. Yemek yerken Carl'ı hayal ettim. Gözlerini hayal ettim, gülüşünü de. Tam karşımda onunla yemek yerken düşündüm. Acaba şuan napıyordu...

Carl'dan

Eve gelmiştik. İçeri girerken yanımızda Alice olmadığı için herkes soru soruyordu. Ben cevap vermeden hızlıca odama gittim. Silahımı şapkamı çıkarıp cam kenarına oturdum ve camı açtım. Sinirlendiğim de ya da üzgün olduğumda hep yaptığım şeyi yapmaya başladım kafamı kaldırıp gökyüzüne bakıyordum. Tam karşımda Alice'in odası vardı. Oraya bakmamaya çalışıyordum ama gözüm onun penceresine gitti. Orda Alice'i hayal ediyordum. Gülerken bana baktığını, saçlarının rüzgarda uçuştuğunu ve gözlerinin bana bakarken açılmasını. "Ben galiba seni seviyorum Alice." dedim kısık sesle. Keşke karşımda olsaydın ve duysaydın bunu. Ama artık olmaz. Çünkü sen burda değilsin. Ve daha sonra da olmayacaksın. Hayal kurmaya gerek yok.
Kafamı tahtaya yaslayarak gökyüzünü izliyordum. Aklımdan 1 saniye olsun çıkmıyor. Bu durum beni sinir etsede onun yüzünü hatırlamak mutlu ediyordu.
Derin bir nefes aldım ve az önce ki dediklerimden pişmanlık duyarak. "Sana şuan da söz veriyorum, seni orada kurtaracağım. Ve hep beraber olacağız." dedim. Son bir kez onun penceresine baktım ve içeri girdim. Üstümü değiştirip yatağıma girdim. Gözlerimi kapatıp verdiğim sözü tekrarladım...






Selam bebeklerimms özlediniz mi beniğ dnkdmzzld. Neyse biraz daha devam edersem saçmalıcam.
Bölüm sonunda geldi. Ben yazarken beğendim aslında umarım siz de beğenirsiniz.

Sizce o kutuda ki şeylerin anlamı nedir? Yorum yaparak belirtmeyi yazmayı unutmayın. ❤️

İvet pislik yapıp Calice'i uzun bir süre ayrı tutucam dlmxöxöz ağlayınnnn

{{{Yb için oy verin 💜💜}}}

👅👅Keyifli okumalar 👅👅

The Walking Dead Carl X AliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin