H.

6.2K 418 58
                                    

Alper;

Songecem: Yanlış tahmin. O kim? Biri daha mı var hayatında?

Sıkıntıyla görüldü attım ve telefonumu cebime koydum. Instagram'dan beni işleten mi diyeyim, ya da beni sevdiğini söyleyen bir kız mı diyeyim? Bilemedim. Ama kafamı karıştırdığı ve artık dayanamayacak noktaya getirdiğini biliyordum.

"Yavru kuşum?"

Burcu'nun bana seslenmesiyle gülümsedim ve onu kolumun altına alarak, saçlarına minik bir öpücük kondurdum. Peki böyle yaparak, beni rahatsız eden şey neydi? İhanet mi etmiş oluyordum? Kim için peki? Tanımadığın, seninle dalga geçen bir kız için mi?

İçim bir kötü oluyordu, ama olmamalıydı.

Ben Burcu'yu seviyordum, ben ona aşıktım. Bu kuruntular ve o kızı Melike sanmam kesinlikle psikolojimi bozduğumu gösteriyordu. Peki, Melike olsaydı bu duruma nasıl tepki verirdim?

İşte orası muammaydı.

"Benim eve gitmem gerekiyor." Diyen Burcu'ya kaşlarımı çattım.

"Bu saatte? Annenler benimle olduğunu biliyor."

Burcu gülümsedi. İçim bir hoş olurken, bana yaklaştı ve yanağımdan öptü. Geri çekildi ve çantasını alarak ayaklandı.

"Annem, eve gel dedi. Bilmiyorum ki."

Burcu'ya sadece kafa sallamakla yetindim. Hızlı adımlarla yanımdan uzaklaşırken, iki kızın buraya doğru yaklaştığını gördüm. Biri Eylül diğeri de Melike'ydi. Gülümsedim ve el salladım.

"Abi?"

Eylül yaklaştı ve beni öptü. Melike'ye bakışlarım dönerken, sadece gülümsemekle yetindi. Kaşlarım çatıldı, ister istemez. Çünkü elimi sıkardı çoğunlukla.

Onlar masaya kurulurken, telefonumdan bildirim geldi. Elime aldım ve o kızın yazdığını gördüm. İstemsizce Melike'ye dönerken, Eylül'le konuştuğunu gördüm. Sıkıntıyla nefes verdim ve tekrardan mesajlara döndüm.

Songecem: Görüldü bir çare değil.

Alperköse: Müsaait değilim. Sonra konuşsak, olur mu?

Songecem: Olur, iki gözüm.

Kızlara dönen bakışlarımla onlar da bana döndüler. Eylül her zaman ki gibi gülümserken, Melike halsiz ve solgundu. Dudaklarımı ıslattım ve gözlerimi üzerinden çekip, Eylül'e döndürdüm.

"Ne içersin?"

Eylül ne içeceğine karar veremezken, gözlerim tekrardan Melike'ye çevrildi. Bana bakıyor oluşu garibime gitmişti çünkü geldiğinden beri bir kere bana bakmamıştı.

"Sen," Dedim sakince. "Ne içersin?"

Sarı saçlarını geriye doğru attı ve konuşmaya başladı.

"Ben bir şey içmek istemiyorum. Birazdan kalkacağım zaten."

İstemsizce yerimde kıpırdandım.

"Neden?"

Melike telefonunda olan bakışlarını bana çevirdi. Tekrardan göz göze geldiğimizde, gözlerinin parladığına şahit olmuştum.

"Hatta şimdi çıkıyorum."

Hafifçe el salladığında, hızla buradan uzaklaştı. Arkasından şaşkınca bakarken, telefonumdan bildirim sesi yükseldi.

Songecem: Beni o aptal kıza benzetmen, ne büyük bir hata.

Songecem: Sevdiği insanla konuşamayacak kadar aptal.

Songecem: Bana baksana, peki.

Songecem: Ben öyle miyim Alper?

SİYAH (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin