SİYAH (TAMAMLANDI)

FARKLI FİNAL (SON)

Songecem: Ben Melike Ünalan, arkadaşının abisine aşık oldu.

Songecem: Aşığım sana, Alper.

Songecem: Ama zordu beni anlaman, çünkü hep içimde tuttum.

Songecem: Bazen anlamanı istedim. Bazen de gözlerimden okumanı.

Songecem: Bazen hissetmeni istedim, bazen de görmeni.

Songecem: Ama sen görmedin.

Songecem: Olsun Alper'im, songecem.

Songecem: Bugün hayatında aldığın kararı, ilelebet mutlu olabilmen dileğiyle.

Songecem: Mutlu evetlerle, Alper.

Songecem: Ben seni çok sevdim, songecem.

Songecem: Ama evetlere ve hakikatlara ulaşamadım.

Songecem: Sen ulaş. Ulaş ki mutlu kal.

Songecem: Mutlu kal, sevgilim.

Yıllar öncesinden belki de yazacaklarımı yazmıştım. Telefonu banka gelişigüzel fırlattım ve elimde ki içki şişesiyle etrafa doğru boş gözlerle bakındım.

Zayıflamış beden, göz altları morlardan da öte siyahlanmış uzun zamandır gidilmeyen psikatri ve elinde doluca şişe ilaç olan bir kızı görenler epey şaşkındı.

Bakanlar bir daha bakıyordu. Derin bir nefes aldım çünkü bu son nefes alışverişlerim olacaktı.

Okuluma da gitmiyordum. Sanırım devamsızlıktan okul kaydım silinmişti. Ailem bu durumumu görüyordu. Ve gördükçe daha da üzülüyorlardı. Onlara bunu yapma hakkım yoktu ama elimden gelen bir şey de yoktu. Hevesim gitmişti. Sevgim çalınmıştı. Çocuksu duygularım kaybolmuştu.

Gözlerim kurumuştu mesela. Ağlamaktan kuruyan gözlerim şuan çöl misali yerindeydi. Onlar da kapanacaktı bugün. Onlar da bir daha açılmayacaktı.

Telefonumdan bildirim yükseldiğinde telefonumu elime aldım. Ona bile son kez bakacaktım ve o benim en büyük sırdaşımdı.

Alperköse: melike

Songecem: ?

Alperköse: nerdesin sen

Songecem: meyhane

Alperköse: dalga zamanı değil nerdesin dedim

Songecem: sitenin altında ki sahil

Songecem: ne o gelin hanım gelmeni beklemiyor mu

Alperköse: geliyorum yanına

Telefonu bıraktım ve uzandım. Bacaklarımı banktan dışarı doğru uzattım ve gözlerimi kapattım. Derin bir nefes verdim.

Geleceğini mi sanıyorsun? Ne kadar aptalsın. Gelemez çünkü şuan evleneceği birisi var. Anlıyor musun?

On dakikaya kadar yüzüme vuran güneşi yüzümde hissetmemeye başladım. Kaşlarımı çattım ve gözlerimi açtım. Karşımda mükemmelliğin vücud bulmuş hali yanımdaydı. Gözlerimi daha da açtım. Onu ne kadar özlemiştim. Yutkundum ve yavaşça ayağa kalktım.

Dağılmış ve uzun zamandır yıkanmadığı belli saçlarımı toplayıp topuz yaptım ve sonra tekrardan banka oturdum. Beni izliyordu ve ben hâlâ aptal gibi geriliyordum. O EVLENECEK BİR ADAM!