Melike: O zaman...
Melike: Tekrardan, sarılırız?
Alper: Ne zaman istersen.
Melike: Teşekkürler.
Alper: Ne demek? :)
Güzeldi. Ona sarılmayı hayal ederken, şimdi sarılmaya izin almam, güzeldi. Ona göre kardeş gibi olabilirdi ama ben sadece kokusunu merak ediyordum.
Kokusuna hasret yandığım.
Eve gider gitmez, bir duş alıp kendimi yatağa atmıştım. Başım hafiften dönüyordu. Yastığımı düzelttim ve kafamı koydum. Telefonu elime aldım.
Songecem: İyi geceler.
(Görüldü.)
***
"Bu bir piknik, Melike. Burada kös kös oturup, telefona girmene izin vermeyeceğim. Aynı şekilde sen de Eylül."
Eylül'le birbirimize baktık. Daha sonrasında omuz silktik. Bu durumumuzu gören annem söylenip yanımızdan gitti.
"Ya yemek yiyip, kalkacağız zaten. Ne bu şiddet bu ce-"
Eylül'ün telefonu çaldı. İçimi kemiren ismin olması için dua ederken, Eylül'ün sevgiyle söylediği o kelime çıktı, dudaklarından.
"Abicim?"
Alper gelmemişti buraya. Sevgilisiyle buluşmaya gideceğini söylemişti. Bu beni üzmüştü ve kös kös oturmamı sağlamıştı. Can kulağıyla Eylül'ü dinlemeye devam ettim.
"O da mı gelecek? Ya tek gelsene. Of! Tamam!"
Eylül sesini bastırdı ve telefonu kapattı. Gözleri gözlerimle buluşunca, ateş saçtığını görebiliyordum.
"O aptal sevgilisi de geliyor."
Eylül'ün annesi bunu duyunca, yüzünde ki mutluluk elle tutulur cinstendi. Sıkıntıyla önüme döndüğümde, sinirle ayağa kalktım ve boş bir alana ilerledim.
"Nereye anneciğim?"
Annemin sesini duyduğumda, arkamı döndüm ve hafif kırık sesimle konuşmaya başladım.
"Dolanırım, biraz."
Eylül'e bakan annem, onunla beraber gitmemi istiyordu. Oysa ki Eylül sevgilisiyle konuşmaya meyilliydi ve hiç kalkacak gibi de görünmüyordu. Omuz silktim.
Boş bir alana otururken, kendime bir tane şarkı açtım ve gözlerimi kapattım. Bu beni rahatlatırken, uykumun geldiğini hissettim. Gözlerim mayışmaya başlarken hafifçe mırıldandım.
Sadece 5 dakika.
***
Telefonumun sesiyle uyanırken, yüzümü buruşturdum ve telefona baygınca baktım. Sırtım tutulmuştu. Kahretsin!
"Ne oldu anne?"
Annem seslice nefesini verdi. Endişelendiği belliydi.
"Ne olacak sence? Saat kaç? Neredesin sen? Gel hemen, buraya!"
Annemin üzerine telefonu kapattım ve ayağa kalkarak üzerimi temizledim. Yavaşça onların olduğu yere ilerlemeye başladım.
Çoğu kişi çaylarını hazırlarken az öte de mangal yakan insanlarla yüzümü buruşturdum. Mangalı sevmiyordum.
İlerlemeye devam ederken sırtı dönük oturan Alper'i görmemle hafifçe tebessüm ettim. Ardından arkasında sevgilisi vardı. Sinirle hızlandım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH (TAMAMLANDI)
Roman pour AdolescentsSongecem: Ama bir sorun var. Songecem: Sen beni tanıyorsun. Songecem: Sevemem ben seni Alper. Songecem: Neden sevdim ki ben seni? 07/09/2018 "Bütün hakları saklıdır! Benden izinsiz alınamaz,satılamaz, çoğaltılamaz, aksi halde yasal işlemler başlatıl...