BÖLÜM 3

218 22 6
                                    

  Bir süre sonra Jes ve erkek arkadaşı çıkıp gitti dükkandan. Giderken bana gözleriyle işaret etti fakat ben yalnızca duygusuz gözlerimi üzerine diktim. Sanırım en iyisi soğuk davranıp,arayı açmak olacaktı. Onlar çıktıktan sonra kasaya baktım. İlk güne rağmen oldukça iyi satış yapmıştım. Masaları silmemin zamanı geldi diye düşündüm.

  Masaları silerken,telefonum çaldı. Arayan Gale'di. Açıp açmamak arasında kaldım. Çok yorgun olduğumu kendi kendime bahane edip açmadım. Saatime baktım ,17.55'i gösteriyordu. İlk gün için oldukça fazla çalışmıştım. Masalarla işim bitince,içeriye son bir kez göz attım.Her şey iyi gözüyordu. Kapıyı kilitleyip sokağa çıktım. Arabama göz attım. Sanırım artık arabaya ihtiyacım yoktu. Bu sokaklarda yürümek insana anlamlandıramadığım bir huzur veriyordu. Aslında bu bahanede olabilirdi. Sanki hâlâ bi' taraflarım Jes'i görmek istiyordu. Bugünün şerefine kendime iyi bir ziyafet çekmeyi düşündüm. Yolun üstünde ki markete girip bir şişe bira ve dondurulmuş yiyecekler aldım. Tek yaşamaya başladığımdan beri defalarca aşçılık kursuna gitmiş fakat hiç bir şey öğrenememiştim. Eskiden annem gelir yemeklerimi hazırlar ve ufak şirin notlar bırakırdı. Annemle olan anılar aklıma geldikçe gözlerim dolmaya başladı.  Gözlerimi gökyüzüne dikip "Merhaba Anne! " dedim. Sanki bana cevap vermek istermişcesine hareketlendi gökyüzü. Fakat hiç bir şey olmadı. Tekrardan yoluma devam ettim. Bir süre sonra evime vardım. Kapıyı açıp,içeriye girdim. Banyoya gidip,başımı soğuk suyun altına soktum. Ardından mutfağa gidip dondurulmuş yiyeceklerimi mikrodalgaya attım. Ardından profesyonel bir şef tavırlarıyla yiyecekleri tabağa dizdim,şarabı açtım.  Masaya oturdum,ortam çok sessiz geldi. Hayatımda hiç kimse yoktu. Yalnızlıktan o kadar bunalmıştım ki,bazen sırf evdeki sessizliği yok etsin diye müziği son ses açar gözlerimi kapatırdım. Fakat hiç bir şeye yaramazdı. Yalnızlık içime işlemişti. Sonrasında ağlardım,erkeklikten soyutlanır ağlardım.  Bunları düşünürken iştahım kaçtı. Öfkenlenmeye başladım. Sağ elimin dışıyla bira şişesine vurdum.  Dağınık masayı arkamda bırakıp çıktım evden. Kapının önüne inip başımı iki elimin arasına alıp gözlerimi kapattım. Ruhum karanlığa gömülürken biri parmaklarıma dokundu. Titreyerek ayaklandım. Jes ;

"Seni korkutmak istememiştim,özür dilerim." dedi.

"Sorun değil." dedim.

Moralimin bozuk olduğunu anlamış olacak ki ; 

"Neyin var ? " diye sordu. Ayağa kalktım ve üstümü başımı düzeltip; 

"Yalnız kalmak istiyorum." dedim ve arkamı dönüp hızlı adımlarla yürümeye başladım.

"Paul bekle." dedi,bense yüzümü dönmeden elimi kaldırıp indirmekle yetindim. Sokağı dönüp köşede ağlamaya başladım. Kimsenin beni görmemesini istermişcesine yüzümü sakladım. Rahatladığımda Jes'e takındığım tavır için pişman hissettim kendimi. Erkek arkadaşı olmasa yemeğe davet eder gönlünü alırdım. "Fakat şu an çaresiz bir biçimde kendiliğinden geçmesini bekleyeceğim ." dedim kendi kendime. Ayaklanıp evime doğru yürüdüm.Bir süre sonra evime varıp,odama geçtim.Yatağa yatıp,hemen uykuya daldım.

........................................

Sabah ısrarlıca aramayı sürdürmese Gale,sanırım uykuda kalıcaktım. Bugün dükkanıma gelip beni ziyeret etmek istediğini söyledi. Gale'den beklenmedik bir hareketti bu. Dükkanıma vardığımda Gale kapıdaydı.

"Hey sakin ol dostum,bu ne hız ? " dedim. Buluşmaya bile en az bir saat geç kalan Gale,buraya benden önce nasıl geldi merak ediyorum.

"Çok şirin gözüyor dükkanın."  dedi.

"Teşekkür ederim." dedim. Yüzü asıktı. Uzatmadan içeriye geçelim dedim. İçeriye bir göz attıktan  sonra,kasanın olduğu yere geçti ve yine çocuklarını okula bırakan annenin siparişlerini aldı. Gale'in tanımadığım bir ikizi var galiba diye düşündüm. Benden altı tane  "Alman Pastası" istedi.  Siparişi hazırlayıp,eline verdim. Gale nazik bir biçimde ücreti aldı. Anne yine bahşiş bırakmıştı. 

" Ne kadarda cömert müşterilerin var dostum." dedi. Gülümsedim. 

"Ee nasıl buldun ? " diye sordum.

İçeriye bir göz atıp; "Oldukça hoş." dedi.  Bir kaç dakika sonra içeriye Jes girdi. Bu sefer yalnızdı. Hindistancevizli kekten istedi.Ben isteksizce hazırlayıp Gale'e verdim kekleri,Gale bir yandan Jes'in dolgun göğüslerini incelerken diğer yandan ücreti aldı. Gale'i boynundan yakalayıp bir daha o göğüslere bakarsa gözlerini oyacağımı bilmesini söylemek istedim. Fakat bu düşünce kafamdan hızla uçup gitti. Jes,Gale' e teşekkür edip,bana bir kaç saniye baktı. Sonra hiç bir şey demeden uzaklaştı. Sanırım özür bekliyordu. Fakat ben özür dilemeyi bile beceremezdim. Jes kapıdan çıkınca Gale gözlerini bana çevirip ;

"Cömert müşterilerin kadar seksi müşterilerinde var." dedi

"Kapa çeneni." diye tersledim.

"Hey ne oldu dostum ? Hoşlandın mı yoksa ? " diye sordu.

"Nereden çıkardın Gale ? "  diye sordum.

"Sana nasıl baktığını gördüm,sen hoşlanmamış olsan bile o böyle düşünmüyor." dedi.

Sevindiğimi gizleyip;

"Umrumda değil." dedim. Bunu söylerken yalan söylediğimi bende biliyorum. Fakat en azından şu an için gerçekten umrumda değildi. Tamam belki biraz umursuyor olabilirim. Tamam kendime yalan söyleyemem,kabul ediyorum... Gerçekten umursuyorum bu kızı. Kendi kendime konuşurken  umarım sesli konuşmamışımdır diye umut edip Gale'e  baktım. Duymadığı bariz belliydi. Kasamda ki paraları saymakla meşguldü.

ÇÖREK,KİTAP VE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin