BÖLÜM 10

96 17 8
                                    

Sessizlik uzun bir süredir aramızdaydı. Benim sessizliği bozma gibi bir niyetim yoktu. Sanırım onunda öyle bir niyeti olmadığı belliydi. O biraz daha önde yürüyordu. Şu an aklından ne geçiyordu bilmiyorum. Belki bir daha benimle konuşmak istemez. Benden kaçar belkide.. Şu an odaklanmam gereken Jes'in kendisini nasıl hissettiği. Gözlerimi kapayıp;

"Jes kendini nasıl hissediyorsun ?" diye sordum.

" Çok iyi dostum." dedi ardından omzuma yumruk attı. Hayatım boyunca bu kadar berbat bir oyunculuk görmemiştim. Evini göstererek;

"İşte şu ilerisi benim evim. Getirdiğin için teşekkürler.Hoşçakal." dedi ve benim cevabımı beklemeden yola koyuldu. Bir daha asla Jes'in karşısına çıkamayacağıma eminim. Cebimden bir sigara çekip ,yaktım. Dumanı karanlıkta daha hoş gelirdi hep sigaranın. Bi' kere ben öpüşmeyi bilmezdimki,kız o an geri çekilmeyip dudağını dudağıma kenetlese ne yapabilirdim ki ? Hiç bir şey yapamazdım. "Öpüşemeyen bir aptalsın sen!" dedim kendime. Durdum,kafamı öne eğdim. Sanki kötü anılarım bana fısıldar gibi oldu ;

"Kaybetmekten yorulmadın mı ? " diye sordum kendime,sonra yine kendime cevap verdim;

"Yoruldum." dedim. Yorulmuştum. Kaybetmiştim artık. Bu savaşıda kaybetmiştim. Belki kolayca vazgeçemem Jes'ten ama en azından duygularımı bastırır ona dost gibi davranırdım. Bu sefer bunu başarabilirdim. Yavaşça yürüdüm evime. Bir kaç sokak geçtim. Evimin kapısına vardığımda Gale hâlâ uyumamışsa moralimin bozulduğu anlamasın diye bir kaç kez gülme provası yaptım. Ardından içeriye girdim. Gale beni bekliyordu;

"Sanırım işlerin oldukça yoğundu ? " diye sordu.

"Ah evet,müşteriler bi' bitmek bilmedi." diye karşılık verdim.

"Sanırım bilmediğim bir dükkanın daha var çünkü gelip seni kontrol ettiğimde dükkanın kapalıydı." deyince biraz kasıldım.

"Tamam,itiraf ediyorum. Sahile gidip biraz dinlendim." dedim 

"Bana haber vermeyi  düşündün mü ?." dedi.

"Üzgünüm dostum benim hatam."  dedim

"Eminim ki üzgünsündür. Habersiz işlerden hoşlanmam. Üstelik seni merak ettim." dedi.

"Bak Gale,ben çocuk değilim. Sende annem değilsin. Yani haber vermek zorunda değilim."dedim ve odama geçtim. 

....................................

Yatağıma girer girmez uyumuş olmalıyım. Deliksiz bir uyku geçirdiğimi fark ettim. Yorganı ayağımla iteleyerek,yatakta doğruldum. Gözlerim ışığa alışana kadar yerimden kalkmadım. Saatime baktım. "08.07". Odadan çıkıp,Gale'in odasına doğru ilerledim. Sanırım bir özür borçluydum.Kapıya geldiğimde onu uyandırmaktan vazgeçtim. Gale'e biraz daha uyuması için zaman vermeliydim. Mutfağa gittim. Çok acıktığımı hissediyordum. Mutfakta bir not buldum,Gale yazmıştı ;

"Annem aradı ve beni özlediğini söyledi,bugün izin aldım senden patron. Sonra bir tatil günümde fazladan çalışırım,söz." Çalışmayacağını ikimizde biliyoruz.Anlaşılan akşam ki olayı fazla takmamıştı. Odama gidip giyindim. Sokağa çıktım. Havayı içime çektim. Sokağa alışmıştım. İnsanlar çok güler yüzlüydü üstelik sahilde yakındı. Bir süre yürüdükten sonra dükkana vardım. Esneyerek açtım kapıyı. Gidip bir çörek aldım elime ve gazete satan çocuğu çağırdım yanıma;

"Çörek ile gazeteyi takas etmeye ne dersin küçük bey?" diye sordum. Kabul etti. Oldukça iyi bir takas olmuştu. Gazeteden bulmaca kısmını ayırıp geri kalanını kaldırımın üstüne koydum. Bir yandan bulmaca çözüp,diğer yandan kahvaltımı yaptım. Bir süre sonra dışarıda ki havanın güzelliğini farkettim ve kapıya yaslandım. Etrafa göz atarken,papazı farkettim. Papaz dükkanın önünden geçerken bir şeyler düşünüyor olmalı ki seslendiğimde duymadı. Arkasından gidip dürttüm;

"Neyin var ? Arkandan seslendim defalarca duymadın." dedim gülümseyerek.

"Şey.. Bir şeyim yok. Gayet iyiyim." dedi yüzüme bakmadan.

"İyi değilsin,aptalım ama bunu anlayamayacak kadar değil." dedim ve kolundan çekerek içeriye götürdüm. İkimize birer kahve yapıp;

"Anlat şimdi." dedim.

"Sana güvenebilir miyim Paul?" diye sordu.

"Ah evet,kesinlikle.Sorman bile hata." dedim.

"Bugün kızımın doğum günü." dedi.

"Bunun kötü olan tarafı  ne ? Hediye mi seçemiyorsun ?" diye sordum.

"Hayır,benimle görüşmek istemiyor. Uzun süredir konuşmuyoruz." dediğinde biraz çekinerek nedenini sordum ;

"Peki neden görüşmek istemiyor ?" 

"İlişkisini desteklemedim. Yani erkek arkadaşını gözüm tutmadı. Ben her baba gibi kızımı korumak için uğraşıyorum. O çocukta farklı bir şeyler var." dedi.

"Bazen dış görünüş gerçeği göstermez. Peki nerede şu an ? " diye sordum.

"Burada bi' kaç sokak aşağıda oturuyor.. Adı Jesse." 

ÇÖREK,KİTAP VE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin