"Hadi paraları saymayı bırak Gale. Bugün bir yerlere gitmeye ne dersin ? " Sanki bir şey gizlemek istermişcesine benden,kaçamak bir cevap verdi ;
"Bugün kredi kartımı almayı unutmuşum hem piliçler beni bekliyorlardır. En iyisi başka bir zaman yapalım bunu.Şimdi gitmeliyim."
"Tabi dostum sen bilirsin." dedim ardından Gale ile vedalaştık. Arabasınıda getirmemişti bu çocuk. Kesinlikle dünyanın sonu geliyor diye düşündüm. Bu konu hakkında fazla düşünmeyip müşterilerin gelmesini bekledim. İnsanlar kitaplarıma pek fazla önem göstermiyordu. Buna bir çözüm bulmalıydım. Belkide kitap alanlara çörek ve kahvesini hediye olarak vermeliydim. Ah hayır bu olamazdı çünkü insanları kitap okumaları için zorlayamazdım. İçlerinden gelmeliydi. Belki de kitaplarım sıkıcıydı. Gelenlerin genelde şirket elemanları ve 35 yaş üstü olduklarını düşünürsek "Harry Potter" serisi veya "Yüzükler Efendisi"'nin serisi bu adamlar için uygun değildi. Eminim ki bir çoğuda bunları okumuştu. Kim okuduğu bir kitabı tekrar okumak ister ki ? Güncel kitapları takip edip aynı zamanda bunlar hakkında bilgimin olması gerekirdi. Buna zamanımın olmadığını biliyordum. İşe sanırım kitaplarla çok ilgisi olan birini almalıydım. İş ilanını hazırlayıp cama astım. "Umarım birileri ilgilenir." diye iç geçirdim.
Saatler geçtikçe müşterilerde artıyordu. Yetişmekte zorlanıyordum. Bu eleman bulma işi hız kazanmalıydı. Kapının üstünde ki çan yine çaldı. İçeriye Jes'in erkek arkadaşı ve bir bayan girdi. Gözlerim Jes'i aradı fakat ortalıkta yoktu. "Bay Sins" aldatıyor mu ? " diye düşündüm. Daha sonra "Aldatıyor olsa Jes'in gelme ihtimali olmayan bir yerlere götürürdü kızı. Üstelik buraya başka bir kızla gelmesini aldatmaya nasıl bağlayabildim." diye düşündüm. Yanıma gelip iki limonata istedi. Hesabı ödeyip limonataları aldı. Kızla o kadar yakın duruyorlardı ki ,sanırım kardeşidir falan diye düşündüm. Bir süre sonra "Bay Sins" kızın elini tuttu. Bence onları izlemeyi kesmeliydim. Sonra onlarla ilgilenmemeye çalıştım ama elimde değildi. Daha sonra Jes içeriye girdi,"Bay Sins" bi anda elini çekti,mimiklerini tazeledi ve Jes'e yapmacık bir sevinç gösterisi yaptı. Jes kızı görüp ufak bir selam verdi fakat kıskandığı yüzünden belliydi. Daha sonra bana doğru geldi;
"Şimdi daha iyi misiniz bayım ?"
"Evet,o gün için oldukça.." cümlemi bitiremeden ben,lafımı kesti ;
"Önemli değil. Unuttum gitti. Dışarıda ki ilanına göz attım. Tam istediğim gibi bir iş. Fakat şu an ufak bir şirkette sekreterlik yapıyorum. Şu işi kaçıracağım diye o kadar üzgünüm ki.." dedi.
"En sonunda ilanımı fark eden biri fakat o da başka bir işte çalışıyor." diye karşılık verdim.
"Sana biraz kitap getirmeme ne dersin ? Kitapların fazla çocukça eminim ki değiştirmek istiyorsundur kitaplığını." dedi.
Bu kız nasıl beceriyor bilmiyorum ama düşüncelerimi okuyabiliyordu. "Çok iyi olur,gerçekten."
"Bugün saat 17.00'te getirmiş olurum.Sen yer açmaya bak. Bu arada dünkü yakışıklı eleman nerede ?" diye sordu.
Sinirlendiğimi belli etmeden; "O arkadaşımdı,eleman değil. Yalnızca biraz yardım etti."
"Anlıyorum her neyse şu an gitmeliyim. Akşam 17.00'te unutma."
"Unutmam." dedim. Ardından "Bay Sins"'e arkadan sarılıp ufak bir öpücük kondurdu yüzüne. Bu sahneleri izlemek istemediğimden başka şeylerle ilgilendim. Saate baktım. 17.00'a daha çok vardı. Sanırım kitaplığımı düzenlemeliydim.Böylelikle zaman geçer ,sıkılmazdım.
.............................
Kitaplıkla işim bitene kadar bir kaç müşteri geldi ve ardından tek tek gittiler. Sadece yaşlı bir çift kaldı. Saate baktım,"16.25"'i gösteriyordu. Gelmesine daha çok var derken kapının zili çaldı ve Jes içeriye girdi;
"Saat 17.00'da geleceksin sanıyordum." dedim.
"İşlerim erken bitti ama istersen gidip yarım saat sonra geri gelebilirim." diye cevap verdi.
"Esprinin kötü olduğu belli etmeyeceğim,inan bana." diye dalga geçer gibi bir yanıt verdim. Gülümsedi. Elindeki koliyi gösterdi. Gidip elinden aldım ve koliyi açtım.
"Bütün bunları okudun mu ? " diye sordum.
"Evet,üstelik son üç ay içinde okuduğum kitaplar." diye cevap verdi.
"Kitapevinden daha yeni alınmış gibiler çok iyi bakmışsın. Benim kitaplarımın çoğu sayfasında telefon numaralarını ve gelir-gider hesaplarını görebilirsin." dedim.
"Paul bu sefer gerçekten güldürdün.Hadi dizmeye başlayalım komik adam." diyerek hareketlendi.
Bugün erkek arkadaşının yanındakinin kim olduğu merak ediyordum. Sorup,sormamak arasında kaldım. Sorduğumda sorun çıkmaz diye düşündüm ;
"Bugün erkek arkadaşının yanındaki bayan kimdi ? " diye sordum.
Sanki unuttuğu bir şeyi hatırlatmışım gibi biraz duraksayıp düşündü. Yüzünde ki neşe kaybolmuştu. "Keşke sormasaydım." diye söylendim. Artık çok geçti.
"İş arkadaşı,şirkette işe yeni başladı. Ona şirket hakkında bilgi vermek istiyormuş,bunun için buraya gelmişler." dedi. Buna kendisininde inanmadığı belliydi fakat belli etmemek için gülümsemeye çalıştı. Biraz daha düşününce ne zamandan beri insanlar iş arkadaşlarının elini tutup gözlerinin içine bakıyor diye düşündüm. Sanırım bu işin içinde başka bir iş vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖREK,KİTAP VE AŞK
Novela JuvenilBazen hayatınızı neyin değiştireceğini tahmin bile edemezsiniz..