BÖLÜM 13

98 17 13
                                    

Dükkanda kaç saattir yalnız oturuyorum bilmiyorum ama artık sıkılmaya ve bunalmaya başlamıştım. Gale defalarca aramış açmamıştım. Kapıya geldi fakat beni göremeyince gitti. Jes yüzünden çok acı çektiğimi fark ettim. Ben gerçekten hayatım boyunca ilk kez düzgün bir ilişki yaşamak için çaba harcıyordum. İlk kez bir kadınla sevişmek için değil sevmek için yakınlaşmaya çalışıyordum. O ise onu aldatan birini sokak ortasında öpüşecek kadar çok seviyordu. Belkide kızları etkilemek için kötü olmak gerekirdi. Bir kaç kez kavga etmişliğim var. Arada küfür ettiğimde oluyor. Sigara belkide beni biraz daha sert gösteriyordu. Bütün bunlara bakınca aslında ben hiç bir zaman sert biri olamadım. Olamamda zaten.

Beceremiyorum diyorum ya her seferinde. Yapabilmeyi becerdiklerimde var tabi. Örneğin çok iyi kitap okurum. İnsanlara karşılıksız yardım ederim. Bazen yardım ederken suçlu durumuna düşerim ama umursamam. Ben aslında genellikle insanlara yardım eden ama insanlardan hiç bir şekilde yardım göremeyen onlar için 2. planda olan kişiydim. Hep en son ben gelirdim diğer insanlar için. En ufak bir örnek verecek olursa; Üniversitede kimse partisine davet etmezdi. Aslında bir kez davet edilmiştim. Çok iyi çörek yaptığım için,beni çörek yapmam karşılığında partiye çağırmışlardı. Oraya gittiğimde ise mutfaktan bir kez olsun çıkamadım. Tanrının diğer insanlara göre bana daha az yardım ettiğini düşünüyorum her seferinde. Örneğin Gale sanırım Tanrının en sevdiği kullarından biriydi. Gale her partiye ilk önce davet edilirdi. Futbol takımındaydı ve üniversitede oldukça popüler bir kişilikti. Belki parası olduğundan hep böyle olmuştu bu durum. Genelde senaryo belliydi. O bir partiye davet edilir ardından benimde o partiye gitmem için parti sahipleriyle konuşurdu. Fakat genelde başarısız olurdu. Bir çok arkadaşı eğer Gale benimle takılmaya devam ederse bana benzeyeceğini söylerdi. Gale bunları duymadığımı sanardı her seferinde. Çünkü insanların beni aşağılamasını duymuyormuş gibi davranmak için müziği açmadan sadece kulaklığımı takardım hep. Şimdide sanırım okul zamanlarında oldukça popüler ve yakışıklı olan bir kişiye karşıydım ve kaybetmiştim. "Ah şu popüler çocuklar." diyerek iç geçirdim. Gerçek hayatta istediğim gibi bir kişi olamadığım için kitaplarda olmak için çaba harcadım. Kendimi hep mükemmel bir karaktere büründürürdüm. Fakat kitaplarım toplam 25 tane sattı. En az 15 tanesinide ben almıştım. Bu alanda da başarısızdım. Saate  baktım "15.59". Biraz ağladığımdan olsa gerek gözlerim çok ağrıyordu. Bir kaç gün dükkanı kapatıp,evde dinlenmek istiyordum. Bir kağıt bulup "3 gün kapatıyorum. Bir takım işlerim var. Anlayışınız için teşekkürler." yazarak kapıya astım ve kapıyı sertçe çekerek evin yolunu tuttum. 

ÇÖREK,KİTAP VE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin