Gale'e üç gün boyunca beni yalnız bırakmasını istemiştim. O da bu kararıma saygı göstererek odama hiç girmemişti. Jes'in vurduğu yer belki yüzümde yara açmamıştı fakat kalbimde büyük yaralara sebep olmuştu. Aslında vurduğu zaman hoşuma giden bir şey olmuştu. Eli yüzüme değmişti. Avuç içi sıcacıktı. Üstelik çok güzel koktuğunuda söyleyebilirim. Sanırım aptal bir aşığım ben. Jes,Tim yüzünden kaç kişiyi karşısına almıştı fakat Tim bunun karşılığında onu aldatıyordu. Jes üstelik iftira attığımı sanıp bana tokat atacak kadarda çok güveniyordu Tim'e. Bunları düşünürken kapının çanı çaldı. Müşteri girdi ve Gale'e siparişi alması için işaret ettim. Gale hızla kasaya gidince,yine uzaklar daldım. Gale siparişi verip,yanıma oturdu.
Gale'in haberi yoktu tokat yediğimden. Sanırım bi kaç gün alay ederdi ve ben kaldıramaz onun kalbini kırardım. Bunlar yaşanmasın diye sustum. Saat epey geç olunca;
" Gale hadi sen git.." dedim.
"Pekala dostum,geç kalma." dedi ve yürüdü kapıya doğru. Bir kaç hesaplama yapıp bende hemen eve gidecektim. Kapının üstündeki çan,kapı açılınca çaldı ve Gale'in çıktığını anladım.Hesaplamalara giriştim.Bir kaç dakika sonra çan yine çaldı.
"Gale acaba yine ne unuttun ?" diye sordum.
Cevap gelmeyince kafamı kaldırdım,karşımda ağlamaktan gözleri ve burnu kızaran,bir Jes vardı.
"Hoşgeldin." dedim,yüzüne bakmadan. Şu an koşup sarılabilirdim. Fakat artık biraz sert durma zamanı gelmişti.
"Ben,Tim'e sorduğumda beni aldatıp aldatmadığını,önce karşı çıktı. Ben biraz daha diretince yüzüme vurdu. Dudağım patlayınca eline bulaşan kanı silmek için banyoya gitti. O an telefonuna diğer kız arkadaşından mesaj geldi." dedi ağlamaklı sesiyle. Ne yani şimdi Tim,Jes'e vurmuş muydu ? İçimdeki şeytan ortaya çıkmaya başlamıştı. Yumruğumu sıkıp rahatlamaya çalıştım.
"Üzüldüm." diye karşılık verdim. Hafiften hıçkırır gibi oldu.
"Haklısın,Ben yalnızca şansımı denemek istedim. Affetmemekte özgürsün. Hoşçakal." dedi ve arkasını döndü.Kapıya doğru ilerlerken yanımdaki plastik çatalı arkasından fırlattım. Önüne düştü. Kafasını çevirip bana bir şey söyleyecekti ki arkasından belirdim bir anda. Önce korktu sonrasında hafif bir gülümseme belirdi yüzünde. Sarıldı. Kafasını göğsüme dayadı ve ağlamaya başladı.
"Sana hiç bir zaman darılmadım." dedim,ellerimi saçlarında gezdirirken. Kafasını dikip yüzüme baktı. Ardından ayaklarından destek alarak yükseldi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Pis pis sırıttığımı görünce;
"Bu sadece dostça bir,özür dilerim öpücüğü Paul." dedi. Gülümsedim fakat sonradan aklıma biri gelmişti.
"Bu öpücüğün başka bir sahibi var." dedim.
"Kim?" diye sordu.
"Baban."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖREK,KİTAP VE AŞK
Teen FictionBazen hayatınızı neyin değiştireceğini tahmin bile edemezsiniz..